NE MÜNASEBET

43 5 7
                                    

''Tamam da kızım sizde hemen gelir gelmez ayıp yani'' elimdeki su bardağından büyük bir yudum alıp son 1 saatir anlatıklarımı tekrar etmek için konuştum ''Bizim gelir gelmez bişey yapmamız değil ayıp olan sizin fuhuş baskını gibi içeri dalmanız ayıp olan'' muftağın bahçeye açılan kapında bir gölge oluştuğunda hafifçe arkamı döndüğüm an makyonun tatlı tebesümü içimi ısıtmıştı gülümseyip ona doğru gitiğimde kolarını iki yanına açıp almanca konuşmaya başlamıştı ''Bende diyorum grubun en tatlı prodüktörü nerde'' küçük bir kahkaha atıp ona sarıldığımda ben de tıpkı onun gibi almanca konuşmaya başlamıştım ''Şımarıyorum ama '' küçük bir kahkaha atığınsa ezelde limonata tepsisini ada tezgahına katıp makoya dönmüştü''Nerde bizimkiler?'' diye sorduğunda muhatabının mako olduğunu anlamıştım ezel almanca bilmediği için ingilizce konuşmuştu ''Yukarı çıktılar bir şarkı ile sorun varmış benden geceyi çağırmam için ricada bulundular'' başımı onaylar şekilde salayıp ada tezgahında duran limonata bardaklarının bulunduğu tepsiyi alıp yürümeye başladığımda ezelin arkamdan söylendiğini duyabiliyordum ''Tatilimizi bile işe çeviriyorsunuz'' beni gülümseten şey makonun anlaması için ingilizce konuşuyor olmasıydı başımı iki yanıma saladığımda merdivenlere        ulaşmıştım elimeki bardaklara dikkat ederek  hızlı   adımlarla üst katın koridorunun sağ tarafına düşen sütüdyonun kapısının önüne geldiğimde ayağımla kapıya 2 defa vurup seslendim ''Elim dolu açın kapıyıı'' sercan kapıyı açtığında yüzündeki neşeli hali bana beslediği pişmanlık olduğunu biliyordum sorun olmasını istemiyordum herşey güzel olmalıydı bende ona gülümseyip tebsiyi uzatığımda bir bardak limonatasını alıp kenara çekilmişti odanın sonunda telefonla konuşan efe yi gördüğümde  kiminle konuştuğunu merak etmiştim bilgisayar başında bişeyler yapan buğraya bir limonata verdiğimde teşekür etmişti yüzüne bakmadan geri çekildiğimde sercanda buğranın oturduğu sandalyeye yaslanmış bilgisayara bakıyordu efe yanıma gelip göz kırptığında elimdeki tepsiyi alıp masanın üstüne bıraktığında sercan konuşmaya başlamıştı 

''Buğra işini hal etsin anlatacağız gece'' başımı onaylar şekilde saladığımda efe  bir elini arkamdan karnıma dolayarak beni kendine çektiğinde sırtımı gögsüne  dayamıştı burnu saçlarımın arasına daldığında başıma minik bir öpücük kondurmuştu ''Efe'' dedim fısıltıyla şimdi bunları yapmanın ne yeri ne zamanıydı ''şşşttt'' dediğinde konuşmamam gerektiğini anlamıştım buğra konuştuğunda dikkatimi ona vermiştim ''Efe bu nakarata verelim demiştin bide sen bak istersen efenin karnımda olan elini belime geldiğinde benide kendiyle yürütmüştü sercana döndüğümde konuşma gereği duymuş olacakki '' Haftaya konserde allahından bula başlayalım dedin ya hani işte onun girişlerini ayarladık efede nakaratını benimle birlikte söylersen daha iyi olacağını düşünüyor efe döndüğümde sandalyeye oturmuş bilgisayara bakıyordu bir eli maustayken bir eli belimdeydi tebesüm edip konuştum ''Mükemel düşünmüş tabiki söylerim '' dediğimde efe bana dönmüş gülümsemişti belimdeki parmakları hareket etiğinde ritim tutuğunu anlamıştım buğra görmüş olacakki kahkaha atmıştı    ''Sen bu kıza temas etmeden bişey yapamıyormusun lan'' dediğinde ellimle yüzümü kapatığımda kahkaha atmıştım ''Karışma amına koyayım adam seviyor sevgilisini ilham alıyor'' dediğinde istemsizce bakışlarım efeye kaymıştı hafif çatılmış kaşlarıyla alnına dökülen dağınık saçlarıyla öyle bir alıyordu ki aklımı başımdan  ona baktığımı fark etmiş olacakki beni biraz daha kendine çekmiş başını kaldırıp yüzüme bakmıştı ellerimi saçlarına daldırdığımda 2 saniyeliğine gözlerini kapamış olsada tekrar gözünü açıp işine odaklanmıştı ''Doğru ama beat yapacağında bile en az bir kere görmesi lazım geceyi yoksa yapamıyor gece 3 hafta evden çıkmadı diye 3 saniyelik beat yapamadı adam '' efe oflayıp konuşmuştu ''Boş yapma amına koyayım sercan al götür bunu zaten bir işi yok'' 

Buğra büyük bir kahkaha atıp odadan çıkınca sercanda bana dönüp gülümseyerek konuştu ''Hep mutlu olun'' başımı saladığımda telefonuma bildirim gelmişti  telefonumu açtığımda sefonun  bana bir şarkı gönderdiğini gördüğümde mesaj kutusuna girip atığı mesajıda okumuştum 

Senin eserin 100 mn dinleme olmuş elline emeğine sağlık küçük kızkardeşim  

Birlikte başardık canımın içi ;) 

gülümseyerek efe nin omzuna dokunduğumda refleksif olarak hemen bana dönmüştü ''Höperlörün düğmesine basarmısın sana bir şarkı dinleteceğim'' onaylayıp düğmeye bastığında ayarlardan bağlayıp şarkıyı açtım ''Bu şarkıyı senle ayrıldığımızda yapmıştım'' efe başını salayıp konuşmaya başladı ''Biliyorum ağlaya ağlaya yapmıştın'' aklıma gelen o günlerin etkisiyle gözlerim dolmuştu efe elimden tutarak beni kendisine çektiğinde dizlerinin üzerine oturmuştum baş parmağı ve işaret parmağının arasına çenemi alıp burnumu öptüğünde şarkıyı söylemeye başlamıştı 

Ne var ki sende böyle başım dönüyor bana ihtiyacın yok sana ihtiyacımmmm

Gözümden süzülen yaşı baş parmağıyla yakaladığında alnıma bir öpücük kondurmuştu ''Sana çok ihtiyacım var gece sana çok ihtiyacımk var '' gülümseyip dudaklarına güçlü bir öpücük kondurduğumda konuşmaya başlamıştı ''EVLEN BENİMLE ''

Uzun uzun yazmak istiyorum ama ne yazıkki çok işim var ödevlerim zaten boyunu aşmış bulunmakta 

sizi seviyorum bebeişlerim 

djartzın kovliçesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin