İmpossible (Semi Eita)

7•

"Shiratorizawa Akademisi'nin gelmiş geçmiş en güzel başkanı Kaguya başkan yeniden bizlerle!" Dedi Saori arkadaşına bakarken.

"Saori-san utanıyorum!" Dedi Kaguya gülümserken.

"Utanılacak bir şey yok, doğrular bunlar. Sonunda okul başkanlığı o aptallardan kurtuldu, mutluyum."

"Bunu yüzüme de söyle Saori." Dedi Ren sinirli bir tavırla. Saori gülümseyerek onun yanına geldi.

"Aptal olduğunu sana defalarca kez söylemiştim zaten. Ama hâlâ duymak istiyorsan; evet, okul başkanlığı sizin gibi aptallardan kurtulduğu için mutluyum." Ren ona göz devirip giderken Saori arkasından seslendi.

"Duymak istediğin gerçekten buysa sana hep söylerim bebeğim, biliyorsun. Ama sen o kadarını kaldırabilir misin, onu bilemem." Dedi. Ren onun dediklerini umursamayıp gitti.

Saori'nin gribe yakalanmasının ardından geçen bir haftanın sonucunda iyileşmişti; Yuma artık başkan değildi ve Satori'yi darp ettiği için de disiplin kurulunca cezalandırılmıştı. Takıma hem onu şikayet ettikleri için hem de hasta olduğu süreçte istememesine rağmen bebek gibi bakıldığı için teşekkür babında onun özel tarifi olan ve takımdaki herkesin sevdiği makarnayı yapmıştı. Yurda tava-tencere, ocak gibi aletler sokmak yasaktı o yüzden en az riskle yapabileceği tek şeyi yapmıştı. Evde kendi hazırlayıp muhafaza ettiği sosu birkaç malzeme ile buluşturdu ve ortaya kendi şaheseri çıktı.

Bahçeye çıkıp bir örtü serdiler ve ona oturdular. Saori de tencereyle yaptığı makarnayı ilk olarak koçlara sonrasında da takıma servis etti. Öğrencisinin elinin lezzetini seven koç Washijo gülümsedi.

"Güzel olmuş değerli öğrencim. Eline sağlık."

"Afiyet olsun koç. Siz beğendiniz mi?" Dedi ve takıma döndü.

"Siz bu işi yapıyorsunuz Saori-san." Dedi Shirabu ikinci makarnayı tencereden yaparken.

"En sevdiğiniz ve ortak sevdiğiniz tarifim buydu. Normalde sushi yapacaktım ama onu asla saramadığım için bilmediğim işe bulaşmak istemedim."

"Saramasaydın da yerdik." Dedi Semi Shirabu ona da makarna koyarken.

"Lapa pilav mı yedirecektim, saçmalama!" Dedi Saori gülerek. Semi de ona güldü.

"Sen hiç yemedin ama."

"Yedim."

"Hani? Kızım senin yedim dediğini ben makarna pişsin diye kontrol ederken yiyorum. İştahın iyiydi senin, ne oldu birden?"

"Bir şey olmadı. Pek yiyesim yok."

"Öyle mi?" Dedi ve Saori'nin çatalını aldı. Bir parça makarna ve tavuğa batırdı ve ona uzattı.

"Uçak geliyor-"

"Yapma şunu ya!" Dedi Saori gülerken. Daha sonrasında Semi'yi kıramadı ve uçağın ağzına iniş yapmasını sağladı.

***

"Ne yapıcam!" Dedi Saori odasında bir sağa bir sola giderken. Bir yandan da telefonda Mei ile konuşuyordu.

"Biraz sakinleş Saori."

"Sorun ne?" Dedi Haruto Mei'in yanına gelerek. Saori onu cevapladı.

"Öpüşme sahnemiz var seninle."

"Yapmayacak mıyız? Üzülürüm." Dedi meyve suyu kutusunu sıkarak geri dönüşüme atarken.

"Ne diyorsun be?! Senin sevgilin yok mu ayrıca?"

"Senin de hoşlandığın var, ben bir şey diyor muyum?" Saori burun kemerini baş ve işaret parmağıyla sıktı.

"Biz sadece yakınlaşsak onlar montajda halletmez mi ya?"