18

330 30 45
                                    

Jimin, anasının zoruyla öğlenin 2'sinde pazara gelmiş ve alışveriş yapmaya başlamıştı.

Sağ elindeki domates ve soğan poşetine bakarak umutsuzca bir iç çekti. Hava öylesine sıcaktı ki taşıdığı kırmızı pazar poşetleri durup dururken yumuşuyordu sanki.

Acı biberlerin olduğu tarafa doğru hızlıca ilerlerken poşetindeki küçük bir domatesi düşürdüğünü farketmemişti bile.

"Abi bir kilo versene ya şurdan."

İki parmağının arasında tuttuğu 5 lirayla önündeki yeşil cin biberlerini göstererek konuşmuştu.

Pazarcı adam "Ben sana iki buçuk kilo vereyim sen bana 10 lira ver yeğenim" diye doldurduğu poşeti Jimin'e uzatmış ve Jimin de pek takmadan 10 lirayı biber tezgahının üstüne atıp uzaklaşmıştı.

Alışverişini bitirdiğinde ordan ayrılıp, pazar yerinin yakınlarında bulunan, çevresi ağaçlarla kaplı spor salonunun önündeki taş basamağa oturmuş, gölgede serinlerken, poşetleri de iki yanına koyarak etraftaki insanları izlemeye başlamıştı.

Herkes kaygısızca etrafta gülüşüp eğleniyor, liseli oldukları üstlerindeki giysilerden belli olan arkadaş grupları ve sevgililer sokaktan saçma sapan şakalaşmalar yaparak geçiyordu.

Bu sıcakta dışarıda olmaları tuhafına gitmişti, deli olan deli bile çıkmazdı.

"Herkes niye çok mal" diye geçirdi içinden Jimin.

Aniden yüzüne yediği ıslak havluyla feleğini şaşırmıştı.

Havlu görüş alanını kapatmış, bu yüzden kimin attığını görememişti.

Hızlıca yüzünden çektiği lila havluya bir süre baktıktan sonra kokladığı gibi yine hızlıca burnunun ucundan çekmişti.

İğrenç ve ağır bir ter kokusu vardı üstünde.

"Çok sevdiysen senin olabilir."

Jimin, sesin geldiği yöne doğru bakarak küstahça kahkaha atan çocuğa dönmüştü.

"Neyini seveyim ben bunun zibidi? Çöpten mi buldun lan bunu-" derken kiminle konuştuğunu farkettiğinde duraksamıştı.

Taehyung?

Cidden o mu atmıştı bunu?

Elindeki havluyu alarak yanına doğru gitmeye çalışmış ama Taehyung ondan önce davranıp ordan uzaklaşmak için koşmaya başlamıştı.

Jimin de peşinden onu yakalamak için gitmişti.

Kendini ufak bir çocuğa bakıcılık yapıyor gibi hissediyordu.

Tek fark o bunun için fazla büyük bir çocuktu.

Taehyung sonunda ağaçlardan birinin arkasına çömelip kendini dinlendirmeye çalışmışken, Jimin de fırsat bu fırsat diyerek elindeki havluyu Taehyung'un göbeğine doğru sertçe birkaç defa vurmuştu.

Ama Taehyung için havluyla dövülmenin pek umrunda olduğu söylenemezdi çünkü manyak gibi kıkırdıyordu.

Jimin de beklediği tepkiyi alamayınca Taehyung'un hemen yanına, yerdeki çimlerin üstüne doğru oturup bağdaş kurmuş ve beklemeden konuşmuştu.

"Sen de mi pazara geldin?"

Taehyung, kaşlarını çatarak söylenmişti "Ne? Hayır tabii ki, sence öyle bir şey mümkün olabilir mi?"

"O zaman burda ne halt yemeye işin olabilir ki?" Jimin eliyle saçlarını karıştırmış ve düşünmeye başlamıştı.

Taehyung, Bu çocuk salak diye içinden geçirmiş, ardından arkalarında kalan spor salonunu parmağıyla işaret etmiş ve "Spora gelmiştim, çıkışta da tesadüfen seni burda otururken buldum, hepsi bu" demişti.

Jimin de anlamış gibi "Haaa" dedikten sonra anında havanın sıcaklığından yakınmaya başlamıştı.

Taehyung ise sürekli onu izliyordu ve her hareketini tek tek hafızasına kazıyordu.

Jimin gerizekalının önde gideniydi.

Ama bazen tuhaf bir şekilde zeka belirtileri de gösteriyordu.


O bu düşünceleri içindeyken Jimin "Poşetleri unuttum" diye haykırarak geldiği tarafa doğru koşmaya başlamış, Taehyung'da hicbir şey anlamadan onunla beraber oturduğu yerden kalkmıştı.

Poşetlerini koyduğu yere geldiğinde, büyükçe bir nefes vermişti.

Eğer onları bıraktığı yerde bulamasaydı anası ağzına bin farklı teknikle sıçardı çünkü.

Jimin gerindikten sonra Taehyung'a dönerek gülümsedi ve konuştu.

"Artık gitmem gerek, annemle yüz göz olmayı istemem."

Yerdeki poşetleri alarak ayrılmaya yeltenmişti Jimin.

Taehyung ise yapması gereken bir şeyi hatırlamış gibi Jimin'in yanına sokularak sormuştu.

"Artık barıştık değil mi?"

"Küsmedik ki?"

ABİLER FİŞEQ

Jin
Bu ne sıcaktır be
Güneş kendiyle mi sikişiyor acaba bunun başka bir açıklaması olamaz çünkü

Jungkook
Harbi lan oturduğum sandalye eridi aq

Jimin
Beyler iyi haberim var
Eniştenizle barıştık

ayranım dökülmesin • vminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin