Günler geçmişti, tedavim devam etmişti bu sırada. Saçlarımı onlar dökülmeden kesmek istiyordum ama gitmesini de hiç istemiyordum.
Pazar günüydü bugün, tatildeydik. Hazır böyleyken sevgilim kessin istiyordum saçlarımı.Sarılmış bir şekilde koltukta uzanıyorduk. Film izliyorduk ama benim düşünmekten pek izlediğim söylenemezdi.
"Sevgilim"
"Hmm?"
"Saçlarımı, keselim mi?" Televizyonda olan gözlerini hızla bana çevirdi. Bunu yapacağımızı biliyorduk o yüzden "sen nasıl istersen meleğim" dedi.Koltuktan kalkıp banyoya doğru gitmeye başladık. Çok çirkin olursam düşüncesi vardı kafamda. Ya beni çirkin bulursa?
Banyoya geldiğimizde büyük aynanın karşısında oturmam için sandalye getirdi. Sandalyeye oturduğumda çok gergindim ve bunu fark etmiş olmalı ki arkamdan sarılıp "Rahat ol sevgilim, her halinle mükemmelsin sen bilmiyor musun sanki" dedi.
"Bilmiyorum, kendimi öyle görmek tuhaf olucak." Sakince gülümseyip yanağıma bir öpücük kondurdu. Sonra saçlarımın döküleceği yere havlu serip traş makinasını fişe taktı. Sonra aynadan gözlerime bakıp "Hazır mısın minik kelebeğim?" Dedi. Gülımseyip her ne kadar olmasam da kafamı evet anlamında salladım.
Önce karışmış saçlarımı acıtmamaya çalışarak yavaşça taradı sonra makinayı açıp güven vermek istermişçesine gözlerime baktı. Gülümsedim.
Önden başlayarak kesti. Sonra tekrar bana baktı, gülümsedim ama o gözlerimdeki hüzünü gördü yine de. Gözlerim doldu. Onunda gözleri doldu.
Sonra devam etti kesmeye. Gözlerimi kapatıp ağlamamaya çalışarak saçlarımın gitmesini bekledim. Makinayı kapattı sonra, bittiğini ordan anladım.
Gözlerimden öptü "gözlerini aç meleğim, ne kadar güzel olduğunu anlatamam çünkü." dedi.
Çok korktum ama yavaşça açtım gözlerimi. İnceledim önce kendimi. Aklıma okşanacak saçlarımın artık olmadığı geldi. Bu düşünce gözlerimden yaşların dökülmesine yetti.
"Sevgilim.."
Sesimi çıkarmadan ağlamaya devam ettim.
Önüme gelip oturdu. "Her halinle güzel olduğunu biliyorsun sevgilim, yorma güzel gözlerini artık, ağlama lütfen."
Ağlamaya devam ettim. "Bak eğer kendini bu kadar kötü hissettiysen bende kesebilirim saçlarımı, senden değerli mi."
Hemen gözlerine bakıp "Sakın yapma bunu, ben artık senin okşayamacağın bir saçım olmadığı için üzgünüm, senin saçların da giderse bunu senin yerine yapamam.."
"Bunun için ağlama sevgilim. Saçların yoksa yüzünü okşarım, yorulmuş göz altlarını okşarım. Hem iyileşince saçların geri gelecek yine okşarım bunun için üzme kendini olur mu?"
Usulca kafamı sallayıp kafamı yorgunca omzuna yasladım ve sarıldım. Kollarını belime doladı.
"Ayrıca... bu halinle sana tekrar aşık olduğumu söylemek istiyorum."
Gülümsedim. Daha sıkı sarıldım, varlığına teşekkür edermiş gibi. Anladı o da minnettarlığımı.
"Asıl sen iyi ki varsın. Yoksa kalbimi kim bu kadar güzelleştirebilirdi ki?"
Okuğunuz için çok teşekkür ederim.♡
~Lily
ŞİMDİ OKUDUĞUN
I'm Not Her (g×g)
Ficção AdolescenteKüçük sevgilisi lösemiydi ama onların aşkı hastalığı bile yenecek güçteydi. * Kitabın ismi bir şarkıdan alınmıştır. *