İyi misin..?

283 28 30
                                    

-"Kendini toparla Katsuki. Bu halde kahraman olamazsın.
Giriş sınavını geçtin. Yazılı notların çok iyi. Ama antrenmanlarda ve uygulama sınavlarında hiçbirşey yapamıyorsun.
Bana bak. Sorun ne ise anlat bana lütfen. Öğretmenin olarak bana anlatabilirsin."

Katsuki sustu. Kimseyle konuşmak istemiyordu.

Kimseyle İzuku hakkında konuşmak istemiyordu.

-"Emm.. Aizawa sensei? Beni çağırmışsınız?"

Kapıdan içeri giren kısa saçlı yeşil gözlü kız Katsuki'yi korkutmuştu. En büyük korkusu olmuştu yeşil gözler. 3 ay önce yaşan bu olay onda travma yaratmış, akıl sağlığını bozmuştu. Kabusları durmak bilmiyordu. Ellerinde ve bileklerinde ki kesikler de. Okulun daha ilk haftasından beri berbat bir performansı vardı. Yaklaşık 4 aydır lisedeydi ama aklı başında değildi.

Elinde değildi. Sanki İzuku öldükten sonra onun hayalinde ki mesleği yapmak için eğitilmek bencilce bir hareketti.

İzuku'nun gözleri vardı her kabusun da. Bu yüzden yeşil gözlerden korkuyordu. Yeşiller ona kızarsa ölmekten beter olurdu. Ama istediği bu değildi. O ölmek istiyordu.

Katsuki var gücüyle kapıdan kaçtı. Öğretmenin ona seslenmesini umursamadı. Sadece kaçmak istedi. Bu yük onun için fazlaydı. Yanında ise duracak kimse yoktu.

Onu anlayacak bir Deku yoktu.

Çatıya çıktı.

Gözlerinin önüne onun silueti geldi. O da mı bu kadar yüksek bir yerden atlamıştı? Canı çok mu yanmıştı? Atlarken o gelmiş miydi aklına? Ona olan nefretiyle mi atlamıştı?

Katsuki bunları düşünürken iyice yaklaştı kenara.

Aizawa:
-"BAKUGOU!! DUR!! İLERLEME!!!

Ayakları kendiliğinden hareket etti. Kendini boşluğa bıraktı. Kulaklarına dolan çığlıkları umursamadı. Gözleri kapalıydı. Taa ki bir el hissedene kadar..

Hala havadaydı. Gözlerini açtığında Kahverengi saçlı kızı gördü. Havada duruyorlardı. Kurtulmuştu. Hayır, Kurtarılmıştı.

Oysa ki, Kimse İzuku'yu kurataramamıştı. Kendisi de kurtulmak istemiyordu.

Kızın özgünlüğü sayesinde çatıya geri çıktılar.

-"Bakugou! Ne yaptın sen? İyi misin? Bana bak! Hey! Bakugou!"

Katsuki donuktu. Öylece yere bakıyordu. Transa geçmiş gibi birşeyler mırıldandı. Öğretmeninin sarsması ile ona döndü.

-"Ne oldu?"

-"Ne demek ne oldu? Neyin var? İyi misin?"

Kızıl gözlerden bir yaş süzüldü. Kendini yere bıraktı. Ellerini kafasına koydu ve dizlerini kendine çekti. Kafası karmaşıktı. Çözülemeyecek bir kör düğüm gibi.

Ölmek istiyordu. Ama ölürse sevdiğini üzerdi belki de?  Tıpkı onun ölmesiyle kendinin üzülmesi gibi.

-"Bakugou! Bakugou anlat! İçine attıkça kötü olacaksın! Bakugou!"

Duymadı. Belkide duymak istemedi.

Göz yaşları akmaya devam ederken ona sarılan kollar ve hafif çiçek kokusuyla arkadaşı olduğunu anladı Katsuki. Sahip olduğu en önemli kişilerden biriydi kahve saçlı kız. Gözlerindeki yaşlar biraz dindi. Kendisi ise yorgunluktan uyuya kaldı.

Yeşil oğlan onu izlemişti. Gerçekten düşeceğini sandığı için çok korkmuştu. Ama çatıda yemek yiyen Kahverengi saçlı kız onun peşinden atlamıştı. Katsuki'sini o kız kurtarmıştı. Katsuki'nin ölmesini değil aksine kahraman olmasını, bütün dünyaya adını duyurmasını istiyordu İzuku. Bu isteğini mektuba yazmadığı için kendine lanet etti.

Kim bilir, onunla konuşması lazımdır gerekiyordur sadece?

Bir ölü ile yaşayan konuşur muydu?
Belki de evet?

O halde konuşabilmenin yolunu bulmalıydı..

Les Morts Ambulants // BakudekuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin