Kaçak Veletler

165 14 43
                                    

-"Kahretsin! Noluyor!"

Hızlıca elindekileri atıp son sürat koşmaya başladı. Koku bütün yurda dağılıyordu. Kahve saçlı kız 2. Katta ona seslendi.

-"Katsuki-kun! Çabuk ol geberip gidicez!"

Sarışın son sürat mutfağa girdi ve fırını açtı. Açar açmaz bütün ortalığı duman kaplamıştı. O anki panikle eldiven bile takmadan, fırında ki yemeği çıkardı. Duman alarmı sesi hala çalmaya devam ederken, Ochaco da camları açıp odayı havalandırmaya çalışıyordu.

O an yurtta olan hemen herkes öksürük krizine girmiş bir şekilde yanlarına geldi. Katsuki yanan elini musluğun altına koyarak soğuk suyla yıkadı. İşini bitirmez arkasını döndü ve arkadaşlarına seslendi.

-"Hangi gerizekalı fırının ayarını açık bıraktı hemen bana söyleyin! Bu yemeğin olması için daha 3 saat vardı! Kim açtı bunu sonuna kadar?" diye bağırdı.

O sırada yanlarına nefes nefese Shoto geldi. "Millet  çocukları kontrol ettim. Kota odasında ama Mira ve Eriyi bulamıyorum!"

-"Lanet olsun!" Dedi sarışın.

-"Hemen, Herkes dışarı çıkıp çocukları arasın. Çabuk olun! Başlarına birşey gelmeden bulmalıyız onları!"

•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•

-"Cehenneme gidicez!"

'Çocuk aklı gerçekten aşırı tuhaf' diye düşündü İzuku. Ya da Katsuki'nin katı tavırları yüzünden böyle bir düşünceye sahiplerdi. Orası karışık.

-"Saçmalama! Dönünce özür dilicez zaten Eri! Ağlamayı keser misin?"

Kız koşmayı kesti ve hem soluklanmaya hemde ağlamamaya çalıştı. Onun durduğunu gören Mira ise yavaşladı ve arkasına dönmüştü.

-"Katsuki-san.." dedi nefes nefese kız.

-"Eğer yanlış bir şeyi saklarsak cehenneme gideceğimizi söyledi. "

-"Eri-chan, lütfen. Ne kadar çabuk yaparsak bunu o kadar hızlı bitiricez. Sen olmadan yapa- Ya bir sus Deku-kun!"

Hayalet çocuğun aniden bağırmasıyla irkildi. Ama kısa sürede ikazına devam etti.

-"Eve gidin dedim! Bu doğru değil! Lütfen, Mira!"

-"Seni dinlemeyeceğim. Eri, hadi."

-"Evrenin dengesini bozacaksınız yapmayın!"

Mira, küçük kızın kalkmasına yardım etti ve birlikte ağaca doğru yol aldılar. şuan tek umutları yakalanmamaktı. Gerçi planı Kota yapmıştı. Birşey ters gidemezdi.

İki çocuk koşa koşa ağaç kovuğuna vardılar. O sırada Deku'nun dediklerini duymazlıktan gelmeye çalışıyordu çocuk. Bu yeşil saçlı abi cidden çok konuşuyordu.

•°•°•°•°•°•

-"Kota-kun arkadaşların nerde biliyorsan neden söylemiyorsun?"

-"Güvendeler dedim ya. "

-"Yer söyle, Kota-kun."

-"Hayır." Kafasını başka yöne çevirerek reddetti kahve saçlı kızı.

Ochaco sıkıntıyla nefes verdi. Fırının ayarlarıyla oynayıp dışarı kaçan iki çocuğa sahip çıkamamışlardı. Daha bir kaç gün önce Aizawa'ya hesap vermişlerdi. Şimdi çocuklar yine ortada yoktu.

-"Kota dedim. Neden söylemiyorsun?"

-"Birazdan gelecekler işte niye bu kadar düşünüyorsun?"

-"Sizden biz sorumluyuz. Ya başlarına birşey gelirse?"

-"Birşey olmaz."

Kesinlikle çocukları anlamıyordu. Kahve saçlı, Kota ile konuşurken Katsuki ise pencereden aşağı bakıp etrafı kontrol ediyordu. Çocuklar filmlerde ki gibi odadaki çarşafları birbirine bağlayıp aşağı inmişlerdi. 'Herkes delirdi sonunda.'

Uzun bir süre daha kotayı ikna etmeye çalışsa da başarısız olduğu için odayı terk etmişti Ochaco. En azından çocuklar güvendeydi değil mi? Yurttaki öğrencilerin çoğu, çocukları aramaya çoktan başlamıştı zaten. Yinede Aizawa'ya haber vermek için yurttan ayrıldı Ochaco.

Ama çocuklar nerede, kiminleydi?

Ama çocuklar nerede, kiminleydi?

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Les Morts Ambulants // BakudekuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin