Bir Yılım

Kötü Olmak Bir Seçim Mi ?

Yaşanan sayısız "tesadüf"ten sonra,Ayaz o akşamın gecesinde,Çınar'la muhabbet ederken sorular sormaya başladı.Çınar tesadüften ziyade,herşeyin gerçekten bir anlamı olduğuna inanırdı.Kaderin,hayatlara girip yeni yollar çizdiğini,bunlarında tesadüfi karşımıza çıktığını söylerdi.Bu konu hakkında ki görüşleri Ayaz'a çok mantıklı gelmişti.Turkuaz'ın elini tuttuğu ve sarılırken gözlerini kapadığı biri olması Çınar için büyük bir yıkımdı.1 Ağustos pazartesi günü onlar için hem siyah hem beyaz geçmiş sayılırdı.Saat 02:00 sularında sabahleyin iş olduğu anca akıllarına geldi.Ama dertleşme seromonisi yoğundu.Biri konuşurkenn mutlaka biri çıt çıkarmadan dinlerdi.Onlar aynı okyanusu paylaşıp,asla birbirine karışmayan deniz kadar büyülü bir dostluk kurmuşlardı.Saat 2'yide geçmişken anca yataklarına uzanabildiler.Çınar,kafasını yastığa koyduğu anda kendi kendine konuşur,Ayaz ise ona eşlik ederdi.Her gece yatmadan bunu yaşarlardı.Bu gece ki biraz daha uzun sürdü,haliyle.Sabah erken kalkıp,devam etmeleri gereken bir hayat vardı.

Ayaz ; "Bazen,şu yatakta hiç kalkmamayı diliyorum.Sanki bu yataktan çıkmasam herşey güzel olacak gibi.Ne zaman şu yataktan çıksam hep bir sorun oluyor." dedi.

Çınar ; "Bunlar benim suçum abi.Sevmek suç mu? diye bağrınırken böyle düşünememiştim lakin,bazen suç işte."

Çınar'ın hissettiği suçluluk duygusu yoğun şekilde ruhunu sarmıştı.Tam hayatlarını rayına oturtup,bir düzene sokma çabalarındayken aşk denilen karmaşanın onlara bulaşması onlar için hiç iyi olmadı.

Hisler düzeni bozar,yeni bir düzen getirme konusunda çok kararlıdırlar.Hisler devrimcidir.İnsanın sağını sol,solunu sağ yapar,şaşırtır,dengesini kaybettirir.

Ayaz bu durumda daha temkinkar düşünmek için programlanmış bir makine gibi olmak için her zaman kendine öğütler vermektedir.Sert bakışları,sert görüntüsü,yapılı ve kaslı vücudu,çakmak çakmak mavi gözleri ile aslında her kız için muazzam bir erkek görüntüsündedir.Ama Çınar'ın durumundan sonra kendisini bu yoldan daha çok uzaklaştırmıştır.

Gece saat 3'e doğru yeltenirken,onlar uykuya daldı.Hem de 4 saat sonra çalacak sinir bozucu ve lanetli alarmla sabahın köründe kalkmak zoruyla.Bu düşünce bile yorucuyken ikisinde kafalarında gri bulutlar dolaşıyordu.Çınar bugün şiir yazmadı duvarlara,Ayaz ise odaya "X" işareti koydu.Niye koyduğunu yazar bile bilmiyor.

Belki bu bir aşk hikayesi değil,zaman hikayesidir,belki de hayat..Ama kesin olan bişey var,o da hayatları artık daha zordu.

Sabah 7 sularında alarm sinir bozucu tiz bir ses tonuyla çaldığında Ayaz adeta fırlamıştır yatağında.Soğuk sular boşalmış şekilde,kendisini banyoya atar.Çınar gözleri kısık ve tam şuuru yerinde olmamakla birlikte Ayaz'ın aceleyle fırlamasına şahit olmuştur.Hafif doğrularak dün yaşananları düşünmüş,Turkuaz'ın mecalini tekrar hayatının arka planı yapmıştır.Hayat onun için bu şekilde daha güzeldir.

Ayaz,aynada ki yansımasına konsantreyken kaşlarını kendisine çattı,sinirlenip bir his karmaşasına girdiğini farketti.Gördüğü rüyanın etkisindeydi.Ailesini görmüştü.

Odaya gidip Çınar'a bu durumu anlatıp anlatmamak konusunda kararsızdı.

Ayaz,küçük yaşlarda yetimhaneye yerleştirilmiş ve bu tarz bir büyüme ile sert ve haşin hale gelmiş bir delikanlıydı.Ailesinden kala sadece 1 tane fotoğraftı.Ayaz daha 1 yaşında gece uykusundayken yetimhanede ki güvenli görevlisinin bulunduğu kabinin önüne bırakılmıştı.Ayaz'ın ağlamasıyla güvenlik görevlisi onu farketmiş ve yetimhaneye yetiştirmişti.