3.BÖLÜM:KÜÇÜK BİR ARA

27 5 55
                                    

Selam canlarııııımmmmmmmm,ben geldimmm!!!!!!!!!

Kitabımla tabii ki:)

Bu bölüm biraz daha kafa dağıtmalık ve ana temadan uzak bir bölüm oldu.Başlıkta da belirttiğim gibi "Küçük Bir Ara" verdik diyebiliriz olaylara.Ama bu bölümden sonra istediğim yerlere yaklaşacağız ve galiba her saniye bölüm atacağım lasdlmkcmskldxm.Söz vermeyeyim ama daha istekli,daha motive olacağım.

Neyse yeterince kafa ütülediğime göre,sizi bölümle baş başa bırakıyorummm.

Yıldıza basmayı unutmayalım olur mu?

Keyifli Okumalar!!!!!!!!

...................................................................

En büyük tehlikenin içerisindeyken ve daha bunun boyutunun ne denli önemli olduğunu kavrayamamışken,saatlerce uyuyabileceğimi bana sadece birkaç yıl önce sorsaydınız,güler geçerdim.Ama şu anki yaşadığım durum ise tamamen bundan ibaretti.Uyumamın üzerinden ne kadar geçtiğini tam olarak bilmesem de,ben uyumaya başlarken yarı aydınlık olan hava,şu an kararmaya dönük şekline bürünmüştü.

Bulanık bakan gözlerimi birbirine birkaç defa,az aralıklarla kırpıştırdım ve daha net görmeye çalıştım.İlk gözüme çarpan kişi Batuhan oldu.O da benim gibi,büyük ihtimalle aktif olan sorunumuzdan bir süreliğine ayrılmak için ve temel ihtiyaçlarından birini karşılamak için uyumayı tercih etmişti.Uyurken gözlerini her ne kadar göremesem de,bu onun dıştan ne kadar masum göründüğü gerçeğini değiştiren bir etken değildi.Kafamı bir diğer yöne çevirdiğimde Erim'in nerede olduğunu anlamaya çalışıyordum.Fakat o yoktu.Lavaboya gitmiştir,diye düşünerek bir olay olmasını sakince beklemeye başladım.Ve kafamı hafifçe aşağıya doğru serbest bıraktığımda,birisi sanki bu hareketimin devreye girmesini bekliyormuşçasına elleriyle gözümü kapattı ve yüzümü sıkıştırdı.Gülmeye başladığımda "Erim bırakır mısın gözümü ya!"dedim sitem edermiş gibi çıkan ses tonumla.Oysa bana cevap vermemeyi tercih ediyor ve ellerinin sıkılığından hiçbir şey kaybetmiyordu.

"Ya gözümü hissetmiyorum uyuştular artık,rica ediyorum.İlk istediğin şeyi yapacağım söz."diye çıkışmamın üzerinden birkaç saniye geçmesinin ardından gözlerimi azat etti.Kirpiklerimi yeniden,sanki bundan beş dakika öncesine kadar aynı işlemi yapmamışım gibi kırpıştırmaya başlayınca Erim hafifçe güldü."Ne var da gülüyorsun?"diye hafif bir imayla sordum.

O ise,bana bakıp hiçbir şey dememişim gibi gülmeye devam etti.Cevap vermediği süre zarfı boyunca,onun ağzından çıkacak kelimeleri beklemeye koyuldum.Ancak uzun bir zaman dilimi sonrasında,konuşmayı unutmuş olabileceğinden şüphe ettim ve parmaklarımın ucuyla hafifçe çenesini oynattım ve "Konuşacak mısın,hala neye güldüğünü anlamadım?"dedim.Bana bir şey demedi."Yüzümde mi bir şey var?"dedim,bana bir şey demedi."Dilini mi yuttun?"dedim,bana cevap vermedi.

En sonundaysa "Eh,artık yeter!Sorun ilk başta gülmendeydi ama şu an,cevap vermemende.Gülmek normal bir şey,ama cevap vermeyince kendimi kötü hissediyorum."dedikten sonra daha çok güldü.Ama ben tam bu duruma son vermeye kalkışacakken,kendisi olaya el attı ve "Sen,benim istediğim şeyi yapacağım mı demiştin?"deyince,bacak bacak üstüne attım ve başımı "evet" dercesine salladım.Bunun üzerine "Batuhan,işimiz halloldu rahat olabilirsin"dedi,benim de haliyle kaşlarım çatıldı.Ortada dönen bir iş vardı ve benim haberimin olmasına belirli bir süre kaldığı aşikardı.

Batuhan başını kaldırdı ve önce Erim'e,daha sonra bana baktı.Sonra tekrar yönünü Erim'e doğru çevirdi ve "Ne oluyor şu anda?"dedi uykunun ele geçirdiği sersem ses tonuyla.Erim'in yüzünden belli anlar harici silinmeyen hafif gülümsemesiyle her zamanki gibi gizemli konuşmayı tercih etti ve "Diyorum ki,uyandırdığım için üzgünüm ama şu an daha rahat uyumaya kaldığın yerden devam edebilirsin." diye mırıldandı.

TEK SEÇENEKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin