basketball ¦ itafushi ✔

17

günaydınnn oy vermeyi unutmayın
-

"a-anne!" 

megumi hemen oğlanın üzerinden kalkmış ve yerdeki tişörtüne uzanmıştı. itadori de yataktan doğrulup yutkundu. yavaşça tişörtünü giydiğinde yanındaki oğlana göz attı. 

itadori ayağa kalkıp yavaşça kapıya yöneldi. "anne gerçekten düşündüğün gibi-"

"kes!" annesinin sesi odayı buz gibi ettiğinde itadori olduğu yerde durdu.

"anne-"

"NE BOK YİYORSUNUZ SİZ?"

"anne nolur dinle-"

"neyi dinlicem? başımıza ibne olmaya mı karar verdin? arkadaşım dediğin çocukla öpüşüyorsun itadori delirtme beni!"

"bir daha görüşmeyeceksiniz! yasaklıyorum görüşmenizi. senin ailenle de görüşcem şimdi hemen evine git."

"bakın lütfen-"

"hemen evine git!" itadori megumi ille göz göze geldiğinde dudaklarını oynatarak git dedi. megumi ne kadar gitmek istemese de oğlanın elini tekrar sıkmış ve odadan, ardından da evden çıkmıştı hızlıca.

"anne." itadori annesinin kolunu tutmuştu ama kadın kolunu çekti.

"yalvarırım dinle." demişti itadori kırgın bir sesle.

"seni doktora götürcem bu normal değil. o çocukla da bir daha görüşmeyeceksin duydun mu beni!"

"anne bu normal bir şey. neden birinden hoşlanmak normal olmasın?"

"bir erkekten hoşlanman ne kadar normal sence?" diye bağırdı itadori'ye. sonra itadori'nin telefonu görüp onu ve bilgisayarını aldı. "bunlar yasak sana! odandan dışarı çıkmayacaksın. o çocukla görüştüğünü görürsem duyarsam okuldan kaydını aldırırım itadori."

"anne niye böyle yapıyorsun? seviyorum onu sevgilim. onu da ne kadar küçük düşürdün! dinlemiyorsun bile beni!" demişti itadori. daha sonra ise annesini itadori'ye yaklaşıp yüzüne bir tokat atmıştı. 

"babam burada olsaydı bunlar olmazdı!" dedi oğlan. annesi kapıyı çarpıp odadan çıktığında itadori yere çöküp akmak için bekleyen göz yaşlarını serbest bıraktı. 

megumi'nin yanında olmasını istiyordu.

-

megumi apartmandan çıktığı an yere çöküp elini boynuna götürdü. gerginlikten ve biraz önceki utanç verici andan kendini berbat hissediyordu. şu an itadori'nin yanında olmak istiyordu.

dolmuş gözleriyle telefonunu çıkardı ve rehberde gojo'yu bulup üzerine bastı.

"kanka naber?"

"gojo"

"noldu lan?"

"çok kötü bir şey oldu." dudaklarından bir hıçkırık kaçtı oğlanın.

"oğlum noldu söylesene."

"ben bugün itadori'nin evine geldim evde tektik sonra... sonra öpüşüyorduk ve annesi gördü. kızdı. bana da çık evden dedi. apartmanın önündeyim şimdi. sikiyim her şey bok oldu!" hıçkırıklarının arasında zorda olsa anlatmıştı megumi.

"sikiyim! ben şehir dışındayım yarın sabah dönücem ama istersen gelirim."

"gelme yarın k-konuşuruz eve gidip itadori'ye ulaşmaya çalışacağım."

"tamam konuşuruz yine olur mu?"

megumi telefonu kapattıktan sonra zorda olsa eve yürüdü. anahtarla kapıyı açıp içeri girdi. daha sonra ise kapıya yaslanıp yere çöktü. yaşlar tekrar yanaklarından akmaya başladığında, sesli bir şekilde ağlamaya başlamıştı.

annesinin ikisine bakışı, itadori'nin o kırgınlığını düşündükçe daha fazla ağlamak istiyordu.

"megumi ne oldu?" annesi içeriden gelip oğlunun yanına çökmüştü. megumi'yi kolları arasına çektiğinde oğlan annesine sığındı.

"canım ne oldu anlatsana?"

"anne çok kötü bir şey oldu."

"itadori ile mi kavga ettiniz ne oldu? korkutma beni."

megumi annesine kollarını daha sıkı doladı ve sorusunu şimdilik görmezden gelip sakinleşene kadar o şekilde kaldı.

-

diğer bölümü akşama doğru atacağım

ve hani sırf kaos çıksın diye annesini homofobik yapmadım 8.bölümde elbet gözüne çarpan bir kız vardır; 13.bölümde ise ikiside daha sonra olacaklardan habersizdi yazmışım. o zamandan beri düşünüyordum böyle bir sahne yazmayı