basketball ¦ itafushi ✔

18

"artık sakinleştiğine göre bana ne olduğunu anlatmalısın megumi."

megumi yatağında cenin pozisyonunda yatıyordu annesi de oğlanın yanında oturup saçlarını okşuyordu.

"bunu anlatamam."

"sorunlarını kendin çözmek istiyor olabilirsin ama yardım etmem gerektiğinde bana anlatmalısın tamam mı?"

kapı çaldığında ikisinin bakışları ayrıldı.

"ben kimmiş bakayım." annesi oğlanı orada bırakıp kapıya bakmaya gittiğinde megumi telefonu tekrar eline almış ve herhangi bir mesaj gelip gelmediğine bakmıştı.

telefonun zaten sesi açıktı ama belki gelmez diye sürekli bakıyordu. odasına adım sesleri geldiğinde gojo içeri girdi.

"megumi."

"ne işin var burada?"

"sesin berbattı telefonda annemde daha erken dönelim deyince hemen geldim." kapıyı arkasından kapatmıştı. annesi de iki oğlanın yalnız kalmak isteyeceğini düşünüp gitmemişti içeri.

"ne oldu en baştan anlat."

"off." oğlan yüzünü yastığa bastırmıştı. aklına geldikçe delirecek gibi hissediyordu.

"annesinin işi varmış bizi evde yalnız bırakıp gitti. yalnızdık yani evde. film falan izledik. telefonum çalınca film yarım kaldı işte bende sonra öptüm itadori'yi. öpüşmeye başladık sonra... sonra bir ses duyunca kapıya çevirdik kafamızı ve annesi bizi gördü. ne ara geldi duymadık bile. kibarca(!) evden kovdu beni. o zamandan beri itadori'ye ulaşamıyorum." sonlara doğru sesi giderek kısılmıştı.

"buraya gelmeden önce evlerine uğradım."

"ne? gördün mü itadori'yi nasıldı?"

"annesi açtı. baya yorgun duruyordu. okuldan arkadaşı olduğumu bir şey vermem gerektiğini söyledim. rastgele bir forma götürmüştüm. annesi müsait değil dedi aldı ve kapıyı yüzüme kapattı."

"tanrımm! ne haldedir şimdi. ben mi gitsem ne yapsam?"

"sen gidersen daha da sinirlenir. yarın maki'nin doğum günü kurs var demiştik. onun için gelir o zaman konuşursunuz. şimdi gidiyorum ben çok kalmayacağım dedim."

"tamam sağ ol geldiğin için." gojo evden çıktığında megumi mutfakta oturan annesinin yanına geldi. sandalyeyi çekip yanına oturdu.

"bunu anlatmak çok utanç verici ama annem olarak anlayacağını düşünüyorum." annesi sessiz kaldığında megumi derin bir nefes aldı."

"ben ve itadori sevgiliyiz. ama yeni sevgili olduk. bugün... şey," kelimeleri toparlamakta zorlanıyordu oğlan. "itadori'nin annesi bizi öpüşürken gördü. baya sinirlendi. homofobikmiş sanırım. itadori anlatmak için çabaladı ama dinlemedi onu da. berbat hissediyorum anne. itadori çok üzüldü." kadın kalkıp sandalyedeki oğluna sarıldı.

"gerekirse bende konuşurum annesiyle sen üzülme tamam mı? hem annesi sonuçta affeder. birbirinizi sevmeniz kötü bir şey değil." megumi de annesinin beline doladı kollarını. 

-

megumi sabaha kadar uyuyamamış ve günün ilk ışıklarıyla da duş almıştı. gerginlikle sürekli dudaklarını kemiriyordu.

maki'nin doğum günü için öğlene doğru evden çıkmış ve arkadaşlarıyla buluşma yerine doğru hızlıca yürümeye başlamıştı.

itadori'nin gelmiş olmasını diliyordu.

-

oy vermeyi unutmayınnn