9.Bölüm

508 10 28
                                    

                       (Hasret)

3 gün sonra/ReyMir Konağı:

(Zülfü Livaneli- Güneş Topla Benim İçin)

Reyyan mutfakta işlerini hallederken bir yandan da plağa koyduğu şarkıya eşlik edip pusetteki oğlunu eğlendiriyordu. "Seher yeli yar gözünden

Havadaki kuş izinden

Seher yeli yar gözünden

Havadaki kuş izinden

Geceleyin gökyüzünden canım

Güneş topla benim için

Geceleyin gökyüzünden canım

Güneş topla benim için" deyip oğlunun burnundan öptü ve tekrar tezgaha döndü. Sedirin oraya koyduğu pusetinden Derman'a sesleniyordu "Annem sen de sevdin değil mi? Mahfuz deden sahiden çok güzel albüm yapmış kendine " dedi. Derman da çıkardığı seslerle sanki onu onaylıyordu. Pikaba yeni bir plak koyup işine devam etti. "Baban akşama limonlu kek istemiş güzelce onu hazırlayıp fırına atalım sonra senin karnını doyuralım sonra sen uyurken anne ders çalışsın en son babanı bekleriz ha oğlum" dedi. Asiye uykulu gözleriyle mutfağa girdi "Ay kızım dalmışım ben kusura bakma" dedi. "Ne kusuru hala. Dün ateşlendi diye sen de bizimle beraber uykusuz kaldın dinlen sen" dedi Reyyan. Asiye Derman'a yaklaşıp "Benim paşam iyi olsun ben başka bir şey istemem. E sen ne yapıyorsun, Miran nerede" dedi. "Miran işe gitti akşama da kek istedi de onu yapıyorum. Melike de ortalığı toparlıyor. Hala seni de evinden ettik böyle hakkını nasıl öderim" dedi Reyyan. "Ne hakkıymış sus bakayım" diye yalandan kızdı Asiye. Reyyan gülüp "Tamam tamam demedim bir şey. Çay koyuyorum sana da" dedi. "Olur güzelim" dedi Asiye. "E Serkan'dan haber var mı?" dedi Reyyan çayını Asiye'nin önüne koyarken "Çok selamı var ablası. Okul tatile girer girmez burada Derman'ı seni deli gibi merak ediyor" dedi Asiye. "Gelsin tabi ben de onu çok merak ediyorum." Dedi Reyyan kekini çırparken. Asiye pikaba baktı "Çok sevdin galiba" dedi gülümseyerek. Reyyan ona döndü ve baktığı yere bakıp "Hem de çok müzik zevklerimizin bu kadar yakın olacağını düşünmemiştim" dedi Reyyan.

Şadoğlu Konağı:

Gönül gözünü yeni yeni açıyordu ilk önce saate baktı ve kalkmaları gerektiğini anladı sonra Azat'a döndü deliksiz uyuduğunu görünce güldü haline. Sanki yeri göğü inleten adam değil de ufacık çocuk yatıyordu yanında "Azaat hadi uyan" dedi. Azat hiç duymamış gibi uykusuna devam edip üstelik Gönül'ü de kendine çekmişti. Gönül ondan kurtulmaya çalışırken "Azaaat hadi kalk bak saat çok geç olmuş" dedi. "Ya ne olmuş geç ise biz yeni evli değil miyiz" dedi Azat gözleri hala kapalıyken. "Olmaz öyle çalışanlar filan adamı odadan çıkartmıyor derler" dedi Gönül. "Bak o konuda haklı olabilirsin" dedi Azat hala gözü kapalı halde gülerken. Gönül Azat'ın koluna vurup "Pisliksin Azat hadi kalk" dedi ve kendisi kalktı yataktan. Azat ise başını tekrar yastığa gömdü ta ki Gönül'ün "Azat kalkmazsan suyu üstüne dökerim" demesini duyana kadar.

"Handan vallaha çok ayıp bir hafta dedik daha 3 günde geldik hem Cihan da çok kızacak bak" dedi Zehra kapıdan içeriye girerken. Handan kendinden emin bir şekilde "Kendi evime gelirken kimseden izin falan almam. Gelin hanım rahatsız olmasın bir zahmet" dedi. Zehra içinden Allah Gönül'e yardım etsin diyordu.

Gönül ile Azat da üstlerini değiştirip kahvaltı için odalarından çıkmışlardı tabi Handan'ları görmeyi beklemiyorlardı. Azat "Zaten anam için 3 gün bile fazlaydı" dedi. "Deme öyle Azat kırma kadını" dedi Gönül. Azat Gönül'ün kulağına yaklaşıp "Ama ben sana doyamadım" dedi gülerek. Gönül de güldü "Hadi inelim aşağıya" dedi ve merdivenlere doğru indiler. "Anam hoş geldin" dedi Azat sıkıntıyla.

MeyusHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin