Meyus

Final Part 2

(10 yıl sonra-Mardin)

Miran dışarıdan gelen seslerle gözlerini açıp camın önüne geldi. Reyyan dama çıkmış oğlunu ikna etmeye çalışıyordu. Şu an için bile şükrediyordu Miran. Hikmet'in Reyyan'ı vurduğu gün Miran da vurulmuştu ve hafızasından söküp atmak istediği o anılar onun rüyasıydı. Hayatının en kötü kabusu olmuştu. O kadar etkisinde kalmıştı ki Reyyan'ın iyi olduğuna inanmıyor insanların onu kandırdığını düşünüyordu. Neyse ki hepsi kötü bir rüyaydı. O rüyada pişman olduğu yaşatamadığı bütün mutlulukları Reyyan'a yaşatmaya yemin etmişti. Bunlardan biri de tabiki de karısının okumasıydı. Reyyan ne kadar kabul etmese de Miran karısının emeğini hiçe sayıp Mardin'de kalmak yerine kazandığı tıp fakültesi için İzmir'e taşınmıştı. Artık orada yaşıyorlardı Mardin'i özlemiyor değillerdi bunun için her fırsatta bugünkü gibi küçük kaçamaklar yapıyorlardı.

"Derman hemen aşağıya iniyorsun düşeceksin oğlum" diye damdaki oğluna sesleniyordu Reyyan. "Ya ben kestirmek istemiyorum saçımı" diye reddetti Derman.

"Oğlum bayram bugün ne demek kestirmek istemiyorum"

"Anne sen kes bari"

"Onu bana değil her şeyi son dakikaya bırakan babana söylersin oğlum. Yok yetişiriz de bilmem ne de bayram namazına zar zor yetişti" diye söylendiğinde Miran'ın gülen yüzü olay yine bana patladı diye düştü. Reyyan son kez "Hadi oğlum in aşağıya bak daha anneannenlere, babaannenlere bayramlaşmaya gideceğiz daha mezarlığa gidilecek." Dedi. Derman omuz silktiğinde "Geldi gitti babasına çekti damlardan inmiyor" deyince Miran tekrar güldü. O sırada üstünde pijamalarıyla Hazan annesinin yanına geldi "Anne sen de hiç taktik bilmiyorsun" dedi ve kıvırcık saçlarını savurarak annesinin önüne geçti. Reyyan 5 yaşında olan ama aklı hepsinden büyük olan kızına şaşkınca baktı. Hazan "Abiii kimin geldiğini duymadın mı" dedi. Derman hiç oralı olmayarak "Bana ne kim gelmişse gelmiş" diye kestirip attı. "Ama Naz yatılı okuldan dönmüş. Ondan da mı sana ne" dedi Hazan. Derman bunu duyar duymaz "Naz mı gelmiş" diyerek hemen aşağıya indi. Miran gülerek odadan çıkıp yanlarına gelirken Reyyan "Sıpaya bak ben sabahtan beri dil döküyorum Naz'ı duyar duymaz indi. Seni Azat amcanın eline vereyim de gör " dedi. Derman babasına doğru koşarak "Baba hadi hemen berbere gidelim hadi hadi" dedi.

Hazan Reyyan'a dönerek "Kabul et anne oğlunu senden iyi tanıyorum" dedi böbürlenerek. Reyyan onun boyuna kadar eğilip gıdıklamaya başladı "Laflara bak laflara boyun kadar dilin var" dedi sonra onu kucağına aldı ve Miranların yanına doğru gitti. "Oğlum tamam üstümü değiştireyim ben de kestirecem zaten saçımı" dedi Miran. Derman onu çekiştirerek "Baba çabuk ol çabuk çabuk" diyordu. "Bu kadar geç çıkarsan evden böyle çekiştirilirsin" dedi Reyyan. Miran karısının İzmir'den beri söylenmelerine bir yenisini daha ekledi. Miran ise "Zaten karımın güzel ellerinden değil de elin herifinin elinde tıraş olacağım gerçeği bence yeterince büyük bir ceza karıcım" dedi ve Reyyan'ı belinden kendine çekti. Annesinin kucağındaki Hazan elini gözüne götürürken "Abi gözlerini kapat" diye uyardı. Miran kahkaha atarken Reyyan "Çoluk çocuğa rezil olduk hala gülüyorsun" dedi sinirle ve Hazan'ı kucağından indirdi. Miran onu yanağından öpüp "Sen de gül artık at şu stresini tamam geldik işte" dedi. Reyyan gülüp onun saçlarını karıştırdı "Bu saçlarla mı" dedi. "Hemen gidiyorum tıraşımı olup geliyorum amaaaa" deyip Reyyan'ın kulağına eğilip "Kokumu sen sürersin bence kocan bu kadarını hak etti ha" dedi. Reyyan gülerek onu çekiştirip "Hadi Miran hadi" dedi. Miran oflayarak Derman'a dönüp "Yürü bakalım serseri doğru berbere" dedi. Bunu duyan Derman hemen kapıya koştu merdivenlere koştu "Lan dur daha giyineceğim. Naz'ı duyunca aklı gitti çocuğun. Kime çekti bilmem" dedi gülerek.

(Berber)

Birbirlerinin tıpkısı olan baba oğul yan yana oturmuş yeni tıraş olmuş hallerine bakıyorlardı. "Yakışıklı olduk ha" dedi Miran sakallarını sıvazlarken. Derman da başını sallayarak onayladı. Miran berbere dönüp "Ellerine sağlık kardeşim" dedi ve ücreti ödedikten sonra çıktılar. Miran yürümek istediği için arabayla gelmemişlerdi zaten dükkan da yakın yerdeydi. Mardin sokaklarında oğluyla yürürken Derman "Baba bir şey sorucam ama kızmak yok" dedi. Miran tek kaşı yukarıda "Emrin başım üstüne Derman bey" dedi Miran.