Meyus

11.Bölüm

                                               NEŞE

ReyMir Konağı/Mutfak:

Melike elindeki keki Gül'e uzattı "Sen bunu ye Gül Hanım ablanlar da birazdan kalkar" dedi. Küçük kız keki hemen aldı ve iştahla yemeye başladı "Sen niye bu kadar erken geldin" dedi Melike. Gül lokmasını yuttuktan sonra "Bu sefer ablamla abim beni geçiştirmesinler diye. Bir lunapark sözü verdiler kaç ay oldu" dedi. Melike güldü "E git uyandır o zaman" dedi. "Olmaz Melike" dedi Gül ciddiyetle.

"Niyeymiş"

"Çünkü yatak odası özel bir yerdir. Öyle izinsiz pat diye girilmez" dedi Gül ve kekinden bir ısırık daha aldı. Melike küçük kızın büyümüşte küçülmüş tavrına şaşırıp "Allah Allah" dedi ve yanağından bir makas aldı.

Yatak Odası:

İlk gözlerini açan Reyyan oldu. Kulağına dışarıdan Melike ve Gül'ün sesleri gelince dün Gül'e verdiği sözü hatırladı ve yorgunlukla başını bir daha Miran'ın göğsüne gömdü. Miran bu hareketlilikle uyandı "Reyyan" diye mırıldandı.

"Hı"

"Ne oldu"

"Gül gelmiş kalkmamız lazım" dedi Reyyan ama kafasını asla bulunduğu yerden kaldırmıyor ve gözlerini açmıyordu. Miran onun aksine ayılmıştı Reyyan'a bakıp güldü "Hadi kalk uykucu" dedi. Reyyan hala gözleri kapalı "Gece kaç kere kalkan sen değildin tabi bırak da biraz uyuyayım" dedi.

"Hep böyle gözlerin kapalı mı olacak"

"Hımm" diye mırıldandı Reyyan. "E iyi bu benim işime gelir" dedi Miran. Reyyan "Niye" diyemeden Miran onu öpmeye başladı. Reyyan da böylelikle ayıldı "Miraaaan" diye araya girmeye çalışsa da Miran onu dinlemeyip devam etti ve "Ya sen kapat gözlerini" dedi. Reyyan gülerek öpücüklerine karşılık verirken Gül'ün sesi duyuldu "Ablaaa, abiiii. Öğretmenimiz yatak odasına girmeyin orası özel bir yer dedi ama siz de çıkın artık çok bekledim" diyordu.

Miran ve Reyyan duyduklarına gülerek birbirlerinden ayrıldılar. "Artık kardeşimizin gönlünü edip e bir de oğlumuzu uyuttuktan sonra devam ederiz yatak odasına özel şeyler yapmaya" dedi Miran. "E mecbur" dedi Reyyan da gülerek. Sonra yataktan kalkıp banyoda işleri halledip üstlerini değiştirdiler. Reyyan "Miran az işim kaldı al Gül'ü içeri kız kaç saattir bekliyordur dışarıda" dedi. Miran tamam deyip kapıyı açtı ve mutfaktaki Gül'e seslendi. Gül de abisinin yanına koşarak hemen geldi. Miran onu kucağına alırken "Kardeşlerin Gül'ü hoş geldin" dedi yanağından da sulu sulu öptü. "Hoş buldum abicim" dedi Gül. "Ablacım hoş geldin gel bakayım" dedi Reyyan ve Miran'ın kucağından aldı Gül'ü "Nasılsın anlat bakalım" dedi. "İyiyim siz nasılsınız bebek nasıl" dedi Gül. "Gel kendin gör bakalım nasılmış" dedi Reyyan ve kucağında oğlunun yanına götürdü Gül'ü. Gül ablasının kucağından indi ve bebeğin yanaklarını sevmeye başladı. "Sen burada Derman ile dur ben de hazırlanayım sonra çıkarız olur mu ablam" dedi. Gül gözlerini Dermandan ayırmadan başını salladı. Reyyan küçük kızın tatlılığına dayanamayıp öptü ve "Ohh. Aferin benim Gülüme" dedi sonra aynanın karşısına geçti.

Bahar havasına uygun kırmızı üstünde küçük beyaz çiçekler olan bir bahar elbisesi giymişti. Mardin'e iyice sıcak çöktüğü için kıvırcık uzun saçlarını toplamaya karar verdi. İlk önce kıvırcıklarını dolgunlaştıracak bir krem sürdü sonra saçını tutacak güçte olan bir tokayla at kuyruğu yaptı. Aynada saçını düzeltirken aynanın yanına yaslanmış Miran'ın onu izlediğini fark etti. "Ne oldu" dedi Reyyan.