-4

988 57 71
                                    

        Gözlerimi açtığımda oldukça soğuk ve karanlık bir yerdeydim. Sanki bir ev gibiydi ama ev olmaktan çıkmış, harabeye dönmüştü. İlerlemeye başladım. Odalardan bağırış sesleri geliyordu.

Bir odanın önünde durdum. Bir çocuk ve ona bağırıp çağıran bir adam. Çocuk 15 yaşlarında.
"Baba yapma, özür dilerim" diyerek acı çekiyordu. Ama adam dahada vuruyordu. Nasıl birşeyin içindeydim.

Çocuğu bıraktı ve odadan çıktı. Odaya girdim ve yanına eğildim. Odaya annesi girdi.
"Oğlum, Theo s-sen iyimisin". Theo'mu. Çocuğa iyice baktım. Evet bu Theo'ya benziyordu. Kafam allak bullak olmuştu.

"Ben iyiyim anne, sana birşey yaptımı".
Annesi kafasını hayır anlamında salladı. Sonra adamın seslenişini duydum. Annesini çağırıyordu. Kadın son kez çocuğunun alnını öpüp odadan çıktı.

Çocuktan bir hıçkırık sesi geldi. Kalbim sıkışıyordu. Theo, o ağlıyordu. Onu çocuklara hava atan bir çocukluğu olmuştur sanardım. Ama o öyle değilmiş.

Yavaşça elimi omzuna koydum. Oda bana baktı.
"Bana yardım et.." gözlerim dolmuştu. O kadar acıyla söylemiştiki. "Ben buradayım" dedim ve sıkıca sarıldım zayıf kalan bedenine. Saçları yumuşacıktı, yavaşça okşadım. O, o çok güzel kokuyordu.

"Liam"
"Efendim"
"Liam dedim"
"Ne?"

Yüzümde ıslaklık hissetiğim gibi kalkmıştım. Noluyordu, yağmurmu yağıyordu.

"Burda mı uyuyakaldın cidden" diye bir ses duydum ama çıkaramadım. Uyku sersemiydim.

"Dostum neden lavaboda uyudun" dedi Mason. Gözlerimi açıp etrafa baktım. Ben neden küvetin içindeydim.
"Noldu bana" diyerek zorla kalktım. Mason kollarımdan tutup beni çıkardı.

İçeride Corey ve Nolan'da vardı.
"Kimin evindeyiz?".
"Scott'ın. Aradık aradık açmadın ve geldik."
"Ve seni böyle bulduk" dedi kıkırdayarak Nolan.

Dün gece Theo işi olduğunu söyleyip gitmişti.
"Theo geldi mi?".
"Dün Theo'ylamıydın" dedi Mason.

"Ooo bunlar işi pişirmiş" dedi Nolan. Kafasına birtane vurdum. "Saçmalama. Sadece avcıları aradık."

Nolan kafasını ovaladı. Sonra birşeyler mırıldandı ama şuan duymak istemiyordum. Hemen ellerşmi yüzümü yıkayıp banyodan dışarı attım kendimi.

"Peki ya Scott'lar."
"Onlar Argent'ın evindeler" kafa salladım. Aşağıya indik. Kimse yoktu. Sanırım herkes oradaydı. Bizimkiler koltuğa oturdu. Bende su içmek için mutfağa geçtim. Tam içeri girecekken kapıda birine çarptım.

"Ağağağğaağğağ"
"Ağağaağğağa"
Daha fazla çığlık attım. Kimdi bu!

Ağzımı eliyle kapattı ve beni duvara sıkıştırdı. Anca öyle kim olduğunu anladım, Theo'ydu. Yavaşça elini ağzımdan çekti. "Ne bağırıyorsun kafayımı yedin".
"Bir anda önüme çıktın."

Çok yakındı ve nefesi bana çarpıyordu. Aynı rüyadaki gibi bir kokusu vardı. Çok güzel bir kokusu.

Gözlerimin içine bakarken dalıp gittim. Gözleri yavaşça dudaklarıma indi- ki kapıdan bağıra bağıra giren Nolan'la ayrıldık.

"Gençler simit aldı- noluyor burda".

"Hiç sadece su içiyordum" diyip tezgahtan bardak aldım"
"Boş bardağımı içiyorsun" arkadan Theo'nun sırıttığını hissedebiliyordum. Kızarmıştım.

I Adore You - ThiamHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin