I Adore You - Thiam

-13

     100 oy için teşekürler❤️😽

Hadi yine iyisiniz. Bu bölüm smut var😌

    Beni öptüğün zaman, herşey değişti. Artık korkmuyordum. Yalnız ölmeyecektim. Biri tarafından sevildm. Ve o sensin, tek istediğim kişi oldun.

Beni bırakma hiçbir zaman. O bilekliği takacak kadarda özletme kendini. Hep yanımda ol istiyorum. Beni koru istiyorum. Çünkü biliyorum ki, senden başka kimsem yok.

Sevgilerle kediciğin Liam..

    Gözlerimi yavaş yavaş açtım. Yatağın içinde iyice gelirip bir oh çektim. Sonra aklıma dün gece geldi, harika olan gece. Gülümsedim ve yanıma baktım.

"Theo"
Ses? Ses yoktu. Bir dakika, Theo yoktu asıl. Hızlıca yatakta doğruldum. Kalkmıştı sanırım. Keşke ilk ben kalksaydım. Yataktan kalktıp odadan çıktım. Koridordan aşağı bakarak seslendim.

"Theo aşağıdamısın?" Yine ses yoktu. Neredeydi bu ya. Yukarıdaki bütün odaları gezdim. Aşağı inip salona baktım.
"Theo benimle oyun oynama!"

Ama yine ses yoktu. Yoksa, yinemi kaçırmışlardı. Hayır ben bunu yine kaldıramazdım. Nerdesin Theo nerdesin. Piçler yine kaçırmıştı dimi onu, kahretsin ya.

Kapından kilit sesi duydum. Hızlıca kapıya baktım ve hazırda bekledim. Kapının kiliti açılmıştı. Tırnaklarımı çıkarttım ve saldırıya hazırda bekledim. Theo'yu kaçıranlar gelmişti dimi.

Kapı açıldı ve kapşonlu arkası dönük biri girmişti. Evet bu kaçıranlardı dimi!.

Üstüne doğru koşup atladım. Altımda kalan o kişinin saçlarına yapıştım.
"Nerde Theo, naptınız ona"

"He-hey du-"
"Konuşma! Naptınız ona"

"Liam dur! Benim ben, Theo"
"Hı"

Ne? Bu Theo'muydu. Ups, biraz fazla mı dövdüm.

"Ne yapıyorsun sen ya!" Dedi bağırarak.
"Ben şey sandım.." masum gözlerle ona baktım. Ama asıl o napıyordu. Sırılsıklam olmuştu.

"Bakma bana öyle" dedi. Bakmaya devam ettim. Bi hamlede beni altına aldı ve suratıma yaklaştı.
"Sana bakma dedim değil mi?"

"Noldu kıyamadın mı?" dedim sırıtarak. Yine o keskin bakışını attı ve ayağı kalktı.
"Öhö bi zahmet" dedim ve elimi uzattım. Tuttu ve sertçe çekti beni yerden.

"Ya yavaş ol öküz. Hem senin bu halin ne."
"Markete gidecektim. Ama daha açılmamış"
"Neden sırılsıklamsın"

"Azıcık yürüyeyim dedim ama yağmur bastırdı." Ah şapşal.
"Hasta olucaksın ama böyle" dedim ve askılıktaki bir çeketi sırtına serdim. Gülümseyerek bana baktı.

"Sen bakarsın bana" dedi.
"Hmm" dedim düşünerek. Arkamı dönüp tezgaha ilerledim.
"Hey bakmazmısın yoksa?"

Tezgahtaki yiyeceklere bakıyordum. Yiyecek birşeyler aradım ama pek yoktu. He bu arada Theo' ya trip atıyordum.

Arkama yaklaştı ve kollarını tezgaha yasladı. Kulağıma doğru "cevap verirmisin lütfen"
Arkamı döndüm ve yüzyüze geldik. Tam gözlerinin içine baktım.

"Bakarım ama hasta olmanı istemem"
"Ben sana hastayım zaten" dedi sırıtarak. Bende hemen kızardım tabi, aptal..

"Hıh" dedim ve kaçmaya çalıştım. Ama beni kollarımdan tutup tezgaha otutturdu. "Nereye?"
"Hiiç dolaba bakacaktım"