Masada duran saate baktım. Saat 08:47'di . Yatakta doğruldum ve başımı ufaladım. Dünki kadar ağrım yoktu ama başım dönüyordu biraz. Karşımdaki koltuğa kaydı gözlerim. Bakmamla kıkırdamam bir oldu.
Theo koltuğa yayılmıştı, Mason ise Theo'nun dizine yatmıştı. Çok komik duruyorlardı. Ama bunu Corey görmese iyi olurdu. Kıskanç biraz.
Ayağı kalktım ve yavaşça yanlarına gittim. Theo'nun yüzüne hafifçe tokatladım.
"Beni aldatıyormusun"
"Hayır o kuzenim" dedi geveleyen sesi ile."Kuzen muzen dinlemem yakarım burayı" dedim gülmemeye çalışarak. Yavaş yavaş gözünü aralamaya başladı. Tam yüzünün hizasında durdum korksun diye. Ama tepki vermedi. Sadece gülümsedi.
"Ama aldattığım kişi çok yakışıklı" dedi birden. Kaşlarımı çattım bu ne saçmalıyordu yine.
"Theo iyimisin"Theo cevap vermedi ve kucağındaki Mason'a baktı. Hıh diye bir ses çıktı ağzından.
"Bu kim"
"O senin kocan, hani kocanı boşayacaktın! Benimle evlenecektin" dedim kıkırdayarak. Onunla dalga geçmeye fırsat bulmuştum.Yüzüme baktı. Sonra cebinden birşey çıkarırmış gibi yaptı. Parmağımı tutup yüzük takıyormuş gibi yaptı. Resmen deli bu çocuk.
"Al işte evlendik. Şimdi yemek yap"
"Oldu sen yap, ben çocuklara bakıcam".
Sessizlik oluştu. İşte şimdi yandım, kendine geliyordu.Dik dik bana baktı. "Biz evlendik mi Liam. Noluyor burda". Hızlıca ayağı kalktı. Ama Mason hala uyuyordu. Öküz şey.
"Evet evlendik, bana yüzük taktın"Elimi gösterdim. Elime baktı, sonra yüzüme.
"Çocuklarımız dedin, sen doğurdun demi"."Yo sen doğurdun"
"Liam!" Yatağın arkasına kaçtım.
"Ne var be, evlenince evleniyorsun ama!""Evlenmedik biz benimle oyun oynuyorsun".
Gülmeye başladım. Sonra ona el hareketi çektim. Yanıma koşmaya başladı. Bende kapıya kaçtım.Kapıya açtığım gibi iki kişinin üstüne düştüm. Noluyordu be.
Düştüğüm kişiler Scott ve Stiles'tı. Peşimizdende Theo üstüme düşmüştü, ah lanet olsun.
"Kıçım his-setmiyorum" Stiles en altta kalmıştı."Stiles zaten küçüçük kıçın var"
"Benim kıçım sizden önemli birkere!"Theo kalkarmısın üstümdennn!"
"Yoo benim yerim rahat"Birden Scott ikimizin altından hızlıca kalktı ve bizi üst üste yere serdi.
"Canım yandı ama" diye ciyakladım.
Stiles derin bir nefes aldı."Liam kalkarmısın üstümden".
"Yoo şimdide benim yerim rahat"Theo bi hamlede beni altına aldı. Ne kadar hızlıydı be bu çocuk. "Kaldırmasını biliriz o zaman" diyip sırıttı.
Üstümden kalkıp üstünü silkeledi. Sonra bana elini uzattı."Bende ne zaman uzatıcaktın diyorum, öküz" son kelimeyi ağzımın içinden söylemiştim
"Ben sağır değilim Dunbar".
Göz devirdim, şuan ona trip atıcaktım."Noluyor sabah sabah" dedi Scott. Ona baktım.
"Şey ben Theo'dan kaçıyordum. Kızdırdımda onu"
"Hemde ne kızdırma. Sonra görüşücez Liam".Scott ikimize baktı ve omuz silkti. Hepimiz beraber kantine indik. Tabi Mason'u uyandırmadan. Bir masa bulup oturduk ve kahve söyledik.
"Dün sen telefonda bulduk diyordun" dedi Theo. Neyi bulmuşlardı?.
"Evet evet onu konuşmaya geldim zaten." Scott bize herşeyi anlattı. Gerçekten ürkütücüydü. En büyük korkularımızı anlayıp bizi tuzağa çekiyormuş. Acaba benim en büyük korkum ney?.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
I Adore You - Thiam
Ficción General"Sana bayılmıyorum" "Ama ben bayılıyorum, sana bayılıyorum"... Thiam hikayesi ilk hikayem umarım seversiniz