Oyun

32 2 0
                                    

"Sana 'hayır dedim! Hiçbir yere gitmeyeceğiz!" diye bağırdı sevgilisine Minho. 

"Oğlum sakin olsana. Niye bağırıyorsun Jisung'a?" dedi Minho'nun annesi. 

"Sen karışma! Jisung! Odada ağlamak sana acımamı sağlamıyor! Çabuk buraya gel!" diye bağırdı tekrar. 

Jisung burnunu çekerek salona geri gelmişti. Daha dün evlenmişlerdi ve şimdi kavga ediyorlar. 

"Hyung bağırma ona. Görmüyor musun? Korkuyor." diyerek araya girdi Wooyoung ve gözleri kırmızı Jisung'a sarıldı. 

"Oğlum siz daha dün evlendiniz. Ne bu kavgalar? Sen, çabuk oğlumdan özür diliyorsun." dedi Jisung'un annesi. 

"Senin oğlun ne istedi de acaba oğlumu kızdırdı?"  

"Hanımlar sakin olun. Bir de siz mi kavga edeceksiniz? Çocukları görmüyor musunuz?" dedi Jisung'un babası. Gerçekten Jisung'un yanında olacak kadar iyi bir babaydı. 

"Sen tam bir baba kuzususun!" dedi parmağıyla Jisung'u işaret ederek Minho. 

"Neden bana bağırıyorsun? Ne istedim ben senden? Sadece markete gitmek istediğimi söyledim! Bunun için beni kırmaya değdi mi? Ben gidiyorum!" dedi Jisung ve kapının yanında daha önceden hazırlanmış çantasını alıp, evden çıktı. 

"Ne yağtığını gördün mü hyung?" diyerek Jisung'un arkasından, kapıyı çarparak çıktı Wooyoung. 

"Gerçekten oğlumu markete gitmek istediği için kırdığına inanamıyorum. Bak, ben her zaman oğlumun yanındayım. Oğlum için karşıma annesini hatta kocasını bile alırım. Sakın onun kalbini kırma. Çünkü kalp kırığı sadece yapıştırıcıyla onarılır ve kalıcı olmaz. Ondan özür dilediğinde sana gülümseyebilir, seni affeder ama kalbi onarılmaz. Sonucunda da ya kalbi çöpe atarsın ya da eksik parçaları ile oynamaya devam edersin." dedi Jisung'un babası. 

Bu konuşma San'a ve Minho'ya çok dokunmuştu. Minho az önce bir hiç uğruna kırdığı sevgilisinin ardından evden çıktı. Jisung, Wooyoung ile birlikte Hyunjin'in evine gitmişti.

Minho kapıya dört kere vurup açılmasını bekledi. Kapıyı açan Jisung'du. Minho kocasına sarılıp "Çok özür dilerim." dedi. 

"Minho sen iyi misin?" diye sordu Jisung. Şaşırmıştı. Neden özür dilediğini anlamamıştı. Çünkü kavgaları gerçek değildi ve hiçbir zaman olmayacaktı. 

"Baban sen çıkınca o kadar güzel konuştu ki seni gerçekten kırmadım değil mi?" dedi tekrar sarılarak.

"Ne demiş olabilir ki?" dedi Yeji. 

San telefonunu çıkarıp, aldığı ses kaydını arkadaşlarına da dinletti. 

"Baban o kadar haklı ki." dedi Hyunjin. 

"Sen nereden bilebilirsin ki?" dedi kardeşine cevap olarak.

"Ben de yaşadım ama benim kalbim parçalara ayrılmadı. Onu görsem ve benden özür dilese onu affederim. Çünkü onun suçu değildi. Ailesinin suçuydu." 

"Sen neden bahsediyorsun?" dedi Yeji tekrar. Yirmi senelik kardeşi hakkındaki bu hikayeyi daha önce hiç duymamıştı. 

"Ben... Ben bunu anlatamam. Sadece beş yıl geçti üstünden ve ben geçen yıla kadar hergün onu aradım. Bulamadım. Sanki dünya üzerinden silinmiş gibi." 

"Neden anlatmıyorsun?" diye sordu Jisung. 

"Ben onu unutmaya çalıştım ama işe yaramadı ve şimdi ise onu anlatamayacağım bir zamana geldi. Ne kadar büyüdüğü ve değiştiği beni ilgilendirmiyor. Benim için her zaman küçük kalacak." 

Game // MinsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin