Game // Minsung

Artık Dinlenebilirim

GOT7 - You Calling My Name

"Oğlum sen ciddi misin? Siz gerçekten yaz başında evlenecek misiniz?" diye sordu Jisung'un annesi.

"Evet. Evlenmemizi istemiyor musunuz? Evlenin deyip duruyordunuz. Şimdi istemiyor musunuz?" dedi Jisung.

"Tabii ki istiyoruz ama..." dedi bu sefer Minho'nun annesi.

"Anne sizi kırmak istemiyorum. Sizi de kırmak istemiyorum ama bizi biraz yalnız bırakır mısınız? Biz arkadaşlarımızla konuşmalıyız." dedi Minho.

"Tamam oğlum. Siz nasıl isterseniz." Minho'nun annesi az önce yaptığı konuşmasıyla haddini fazlasıyla aştığını biliyordu. Bu yüzden de Minho'nun dediği gibi evden çıktılar.

"Anne lütfen siz de gidin. Merak etmeyin biz en kısa zamanda yanınıza geleceğiz." dedi Jisung.

Annesi kafasını sallayıp oğlunu öptükten sonra evden çıktılar. Evde sadece Minho, Jisung, Wooyoung ve San kalmıştı.

"Jisung sen ciddi misin? Siz gerçekten evlenecek misiniz?" diye sordu San.

"Evet. Niye bu kadar şaşırıyorsunuz? Tabii biz evlenmek istemiyorduk ama yapacak bir şey yok artık. Bizi bıraksınlar diye dedim. Hem siz düşünüyorsunuz. Birlikte evleniriz. En iyi yanı da burası olur." dedi Jisung.

"Jisung. Biz cidden evlenecek miyiz ama biz bu kadar parayı nereden bulacağız." dedi Minho.

"Minho hyung. Ünlü bir şirkette tasarımcı olarak çalışıyorsun ve gayet iyi kazanıyorsun." dedi San.

"Doğru." dedi Minho her zamanki haliyle.

"Büyük bir şey yapmayalım. Öyle iş mi olur? Basit, göstermelik bir şey olsun yeter." Jisung hep kullandığı konuşmasıyla yanıtlamıştı.

"Önemli olan düğün değil. Siz gerçekten evlenmek istiyor musunuz?" diye sordu Wooyoung.

"Bilmiyorum. Pek istemiyorum alsında. Biz böyle mutluyuz." dedi Jisung.

"Haklı." diyerek ona katıldı Minho da. 

"O zaman neden böyle bir şey söylediniz?" diye sordu San.

"Az önce de dediğim gibi. Bizi bırakmalarını istedim. İkisinin kavgasından ve sonunda bize sarmalarından bıktım. Bana yaptıkları baskıdan da sıkıldım. Ben bana baskı yapılmasından nefret ediyorum. Bunun için Minho ile bile kaç kere kavga ettim. Az önce benim ne kadar üstüme geldiler. Sanki nasıl olduğumu bilmiyorlarmış gibiydiler." dedi Jisung.

"Haklısın bebeğim. Ben annem adına çok özür dilerim. Söyledikleri gerçekten çok kırıcıydı. Ben bile sinir oldum."

"Ne dediğini öğrenebilme şansımız var mı?" diye sordu San.

"Neymiş de ben Jisung'a yeteri kadar sevgi vermiyormuşum, o da sevgi görebilmek için kedileri almış. Yok neymiş ben, bak ben, Jisung'dan sıkılmışım. Gerçekten bu ne kadar da saçma. Kendi anneme sinir oldum. O benim kaç yılllık sevgilim. Bu ne çirkin bir konuşma." dedi Minho.

"Cidden bu ne biçim konuşma. Ben bile sinir oldum. Yani Jisung'u düşünemiyorum." dedi Wooyoung. San da dediğine katılıyormuş gibi kafasını salladı.

"Aslında size bir şey söyleyeceğim, aklıma bir fikir geldi ama diğerlerini de çağıralım. Olur mu?" dedi Jisung.

Diğerleri kafalarını salladıktan sonra Jisung telefonunu alıp Hyunjin'i aradı.

"Hyunjin. Yeji ve Ni-ki ile birlikte buraya gelir misiniz? Gelince söylerim. Görüşürüz." Tek bir cümle ile telefonu kapatmıştı.

Onları aradıktan sonra da Jacob ve Kevin'i aradı.