Çok Şanssızsın

111 8 0
                                    

BAEKHYUN - UN Village

"Bebeğim! Sevgilim! Aşkım! Hadi uyan!" dedi Minho.

Gözlerini yavaş yavaş açıp yüzüne bakmıştı Minho'nun. "Ne oldu bir anda? Eskiden 'hadi uyan okula geç kalacaksın'dı." diye sordu.

"Ne alakası var bebeğim? Hoşuna gidiyorsa seni her sabah böyle uyandırayım. Sana uyar mı bebeğim?" dedi bu seferde.

"Sen nasıl istersin ama dün akşamdan dolayı hâlâ üzgünüm. Tabii ki de bu senin suçun değil ama Kevin hyung adına gerçekten üzülüyorum." dedi Jisung.

"Ben de üzüldüm. Bu arada kaç yaşındalar? Bir de proje işin ne oldu?" diye sordu.

"Kevin seninle aynı yaşta. Jacob senden bir yaş büyük. Okula geç başlamışlar. Dediğim gibi yurttan çıkınca sınava girememişler, konular falan yetersizmiş. Proje de ben okula gidemediğim için dün vermemiş, bugün verecek." dedi.

"Ayrıca sabah sabah bu kadar soru neden? Saat kaç?" diye de ekledi Jisung.

"Dersin onda olduğuna göre, ben de işime dokuzda gideceğime göre ve daha hazırlanmadığıma göre saat yedi." dedi.

"Neden bu kadar erken kaldırdın? Tahmin edeyim, seni affetmemi istiyorsun, bu yüzden de en sevdiğim kahvaltıyı hazırladın." dedi elini tutarak.

"Jisung ben dün için özür dilerim."

"Önemli değil bebeğim. Hem ben sana sinirlenmedim ki. Ben sadece neden bu kadar kıskandığını anlamadım ama biliyor musun? Bu da önemli değil. Ben seni affettim ve seninle olmak istiyorum." dedi ve dudağına küçük bir öpücük kondurdu.

"Bebeğim biz seninle aynı yatakta yatıyoruz ama ben senin uyandığını, alarmlarını hiçbirini duymuyorum?" diye de ekledi Jisung.

"Bilmem belki senin uykun çok ağırdır. Mmh? Olamaz mı?"

"Minho. Bence şu an için bu kadar flörtleşmek yeter. Sonra devam edelim." dedi ve yataktan kalktı.

"Bu arada bugün senin için kıyafet seçebilir miyim?" diye sordu Jisung.

"Ben de senin için seçersem neden olmasın?"

Kafasını sallayıp dolaplarını açtı. Minho için güzel bir takım elbise seçti. Çünkü bugün Minho'nun doğum günüydü ve okuldan sonra onu bir yere götürmek istiyordu. Onun için bir sürprizi vardı.

"Bebeğim bu sence de çok resmi değil mi?"

Dediğini umursamadan kıyafetleri eline tutuşturdu ve kendisine bir şeyler seçmesi için yatağa oturdu. Eliyle dolabı işaret ettikten sonra arkasına yaslandı. Mİnho'da mesajı anlayıp ayağa kalktı.

"Peki o zaman, sen de buna benzer bir şey giy. Yani sen bunu giyeceksin." bazı kelimeleri uzatarak söylemişti. Onun içinde bir takım seçmişti. Bunu doğum gününde onun için almıştı.

Kafasını sallayıp hemen giyinmeye başladı Jisung. Minho da onu izliyordu.

"Neden bana alacaklı gözüyle bakıyorsun Minho? Bana ağzın açık bakacağına kalkıp giyinsene."

-

"Kahvaltıyı ne güzel hazırlamışsın. Eline sağlık bebeğim. Wooyoung ve San hyungu aradın mı?" diye sordu Jisung.

"Hayır ama uyuyodur onlar daha. Başbaşa vakit geçirsek olmaz mı?" dedi elini elinin üstüne atıp.

"Seni anlıyorum ama zaten hyunglar iki gündür kötü durumdalar." dedi.

"Tamam arıyorum ama büyük ihtimalle uyuyorlar." dedi ve telefonunu eline aldı.

"Alo San. Kahvaltı ediyoruz hadi gelin."

Game // MinsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin