39.Bölüm

1.8K 105 25
                                    

İyi okumalar...

39.Bölüm(Gülmek en çok çocuklara yakışır )

Sabah uykumu aldığımı hissetmem ile gözümü açtım. Bir kaç saniye etrafıma bakıp kendime gelmeye çalıştım.

Belimdeki ağırlık ile arkama döndüm. Aras elini belime atmış uyuyordu. Sarı saçları yüzünü kapatmıştı tebessüm edip elimi saçlarına attım ve yüzünden çektim.

Aşık olduğum adamın yüzünü izlemeye koyuldum. Ne kadar küssek de Aras'tan ayrılmayı hiç düşünmemiştim. Her zaman yanımdaydı. Aras hem küçüklüğüm,hem de büyüklüğümdü.

Elimi yanağına koyup yeni çıkmaya başlamış sakallarını sevdim. Bunları kesmeyi aklıma not edip yüzünü incelemeye devam ettim.

Gözlerim dudaklarına kaydığında yutkundum ve küçük bir öpücük kondurmak için Aras'a yaklaştım. Gözlerimi kapatıp küçük bir buse kondurdum geri çekilecekken Aras'ın belimden kendine doğru çekmesi ile tekrar dudaklarından öpmek zorunda kaldım.

Aras hemen karşılık verip benden ayrıldı. Ben şaşkın ördek gibi Aras'a bakarken Aras bir eli ile gözünü kaşıyıp konuştu.

"Günaydın civcivim." Aras'tan biraz uzaklaşıp bende günaydın diye mırıldandım. Hâlâ bir tarafım kırıktı Aras'a.

"Her sabah böyle uyandırsana beni güzelim. Çok güzel oluyormuş." Yüzümün kızarması ile yataktan kalkmaya çalıştım. Tabiki de ayağıma yorgan dolanıp yerle buluşmamı sağladı.

Dizimin acısı ile inledim ve dizimi tuttum. Aras hızlıca yataktan kalkıp yanıma eğildi ve kucağına aldı.

"Bugünde sakarlığın üstünde bakıyorum da." Gülerek söylediği şeylere göz devirdim.
"Benim suçum değil,yorgan ayağıma dolandı yoksa hiçte sakar değilim."

Aras alayla gülüp bana baktı,bir yandan da odadan çıkıyordu.
"Tabi canım,dün abinin iş yerinde sandalyeden düşen de bendim." Evet dün iş yerinde düşmüştüm.

Ama bir sorun niye?!

Hepsi sandalyenin suçu! Biz oraya gittiğimiz de oturacakken biraz hızlı oturmuş olacağım ki,hop diye yere gitti sandalye,hem sandalye sağlam değilse benim suçum ne?!

Aras'a cevap verme gereği duymadım ve beni aşağı indirmesini bekledim.
Koltukların oraya geldiğimiz de,beni koltuğa oturtup önümde eğildi ve dizime baktı.

"Çok acıyor mu güzelim?" Kafamı olumsuz salladım. "Yok,yok sadece o ilk düştüğüm de anlık bir acıydı." Kafasını salladı ve kızarmış dizime öpücük konudurdu.

"Hadi bakalım kahvaltı yapmaya çıkalım. Hep evde yiyoruz,birazda dışarıda yiyelim." Kafamı salladım ve ayağa kalkıp odamıza doğru yol aldım.

Hızlıca göbeği açık bir t-shirt,altıma mavi renk ve beyaz kalp desenli bir jean giyip, saçlarımı tarayıp saldım.

Aynada son kez kendime baktım.

LindaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin