4.Bölüm "Misafirler"

23 6 27
                                    

Simsiyah bir odada yastığın ve yorganın da siyah olduğu bir yatakta kendimi yatarken buldum. Az önce odamda uyuyordum. Buraya nasıl geldim anlamadım. Gözlerimi odada gezdirirken yatağın karşısındaki siyah bir koltukta birinin uyuduğunu gördüm. Yatakta doğrulduğumda orada yatan kişi hareket etti. O hareket edince bir anda korkmaya başladım. Yataktan kalkıp o kişinin yanına doğru ilerlerledim. Orada yatan kişinin kim olduğuna bakmak için yaklaştığımda onun ablam olduğunu farkettim. Euzübillahimineşşeydanirracim bismillahirrahmanım aman allahım ablam ölmedi mi? Burada ne işi var? Ablamın giydiği elbise kıpkırmızı duruyordu. Daha çok yaklaşıp baktığımda kan kokusu aldım. Ablama dokunacakken odanın kapısı açıldı arkama dönüp kapıyı kimin açtığına baktım. Berkan Bey odanın önünde bana bakarak gülümsüyordu.

Zırrr zırr zırr
Alarmın sesiyle bir anda gözlerimi açtım. Etrafıma baktığımda ne siyah oda vardı ne de siyah bir yatak. Kendi odamdaydım. Demek ki gördüklerim bir rüyaymış. Çoğu zaman rüyamda ablamı kanlar içerisinde görüyordum. Nedense rüyama Berkan Bey de dahil olmuştu. Berkan Beyle en son 2 gün önce Mehmet amcanın marketinde birbirimizi gördük. 2 gündür de mesajlaşarak iletişimimiz devam ediyordu. Bazen ses kaydederek konuşuyorduk. Ses kaydederek konuşmak daha çok sarıyordu. Beni güldürecek, eğlendirecek şeyler anlatıyordu. Berkan Beyin bana iyi davranmasına alışıyordum.
Ben düşüncelerimle boğuşurken odamın kapısı pat diye açıldı.

"İkiz hala uyuyor musun ya? Saat 12 olmuş. Hem bugün babamın bir arkadaşı bize gelecekmiş yemeğe. Annem bugün işe gitmiyor. Evde birlikte yemekleri hazırlayacakmışız. Hadi kalk kalk."

Yaseminin suratına boş boş bakarken Yasemin kolumdan tutup çekiştirmeye başladı. Çekiştirmesinin sonucunda ayağa kalktığımda Yasemin kolumu bıraktı. Yasemin odadan çıkmaya başlayınca kendimi lavobaya atıp rutin işlerimi halletmeye başladım.
İşlerim bitince lavobadan çıkıp odama geçtim. Komodinin üstünde duran telefonu elime alıp açma düğmesine bastığımda bir mesaj geldiğini gördüm. Mesaj Whattsapptan gelmişti. Bana kim mesaj atar ? Tabii ki Berkan.

"Heyy uykucu, hala uyuyor musun?"
(11.30)
"Günaydın bu arada."
(11.31)

Son görülme 11.55

Şu an saat 12.16 ya geliyordu. Yani Berkan 21 dakika önce çevrim içiydi. Berkanın yazdıklarına cevap vermek için yazma yerine bastım.

"Günaydın Berkan. Biraz önce kalktım."
(12.18)

Mesajı gönderdiğimde whattsapptan çıkıp telefonun kapatma tuşuna bastım. Telefonumu cebime koyarak odadan çıktım. Odadan çıktığım anda güzel bir koku burnuma doldu. Annem yine oda kokularından sıkmıştı. Eve her misafir gelişinde sıkardı. Kokuyu soluya soluya salona doğru ilerledim. Salona giriş yaptığımda Yasemin süpürgeyle yerleri sildiğini gördüm. Nadiren görebileceğim bu anı kaydetmek için telefonumu cebimden çıkarttım. Telefonumu açıp kameraya girdim. Yasemini çekmeye başladığımda fotoğraf çekme sesini duyup bana döndü.

"Aybüke ne yapıyorsun? O fotoğrafı hemen sil."

Yaseminin dediğine gülerek başımı olumsuz anlamda salladım. Telefonumu cebime geri koyduktan sonra annem mutfaktan bize seslendi.

"Kızlar mutafağa gelin. Orada oyalanmayın."

İkimizde annemin sesini duyduğumuz anda mutfağa doğru ilerlemeye başladık. Mutfağa geldiğimizde çok güzel yemek kokuları aldım. Ben en iyisi bir şeyler atıştırayım. Annem tezgahın üzerinde bir şeyler hazırlıyordu. Ne hazırladığına bakmak için yanına yaklaştım. Annem profiterol yapıyordu. Benim en sevdiğim tatlılardan biridir. Profiterol için kurşun atar kurşun yerim. Annem profiterolun %90'lık kısmını tamamlamıştı. %10'luk kısmı üstüne erittiği çikolatayı üstlerine dökmesiydi. Annem de şu an tam olarak onu yapıyordu. Ağzım sulanmaya başladığında elim bir tane hazır olan profiterole gitti. Annem hemen elime vurup geri çekti.

AybükeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin