5.Bölüm "Kayıp Telefon"

23 4 25
                                    

Şu hayatta herkes azıyla yetinmeyip daha fazlasını istiyordu. Araba alıyor, ikincisini de istiyordu. Bir tane telefonla yetinmiyor ikincisini istiyorlardı. Benim ise 15 senedir tek istediğim konuşabilmekti. Dün akşam o sofrada konuşulan konulara, edilen muhabbetlere ben de çok katılmak istemiştim. Kimseye belli etmemiştim ama bu durum bana çok dokunmuştu. Dün gece de rüyamda şarkı söylediğimi görmüştüm. Sesim o kadar güzeldi ki o sese hayran kalmıştım. Uyandıktan sonra beynimi konuşamama yormaya başlanıştım. Sürekli rüyamdaki sesim aklıma gelince ağlama isteği oluşuyordu bende. Elime bir damla düşünce elimi yanağıma götürdüm. Bir gözyaşı yanağımdan akıp elime düşmüştü. Farketmeden ağlamıştım resmen. Ağlamam şiddetlenmesin diye  ağlamamı bastırmaya çalıştım. Sessiz olmaya çalışırken uyuyan ikiz belasını uyandırdığımı farkettim. İkizim yatakta bir o yana bir bu yana dönmeye başlayınca uyanacağını anladım. İkizim iki tarafta da rahat edemeyince en son bana dönerken gözlerini açtı. Yaseminle göz göze gelirken benim neden uyanıp yatağımda oturduğunu sorgularcasına bakmaya başladı.

"Aybüke bir şey mi oldu? Bir dakika senin gözlerin neden sulandı? Ağladın mı yoksaa?"

Ellerimi oynatarak ona cevap vermeye başladım. Artık ellerimi oynatacak mecalim kalmamıştı.

"Yok bir şey ikiz. Konuşamıyor olmama arada ağlıyorum. Tek sorunum bu yani."

Yasemin yatağından kalkıp yanıma geldi. Bana üzgün gözlerle bakarken bir anda sarıldı. Sarılması karşısında donup kalırken sonra hemen bende kollarımı sardım ona.

"Ah canım ikizim benim. Bak psikoloğa da gitmeye başladın. Hem Berkanda iyi biri. Bence sen kısa bir süre de konuşmaya başlarsın benden söylemesi."

İçimden 15 senedir ailem konuşmamı başaramadı da Berkan Bey mi başaracak diye düşündüm. Yaseminden ayrıldıktan sonra ikimiz sırasıyla lavobaya girip rutin işlerimizi hallettik. Odamızdan çıkıp salona doğru yürümeye başladığımızda salondan bir telefonun bildirim sesi geldi. Bu ses ne benim ne de Yaseminin telefonunun bildirim sesiydi. Salona geldiğimizde masanın üstünde duran telefonu farkettim. Masaya doğru yaklaşıp telefonu elime aldığımda telefonun, evden hiçbirimizin telefonu olmadığını farkettim. Açma düğmesine bastığımda kilid ekranındaki Berkanın fotoğrafını gördüm. Fotoğrafta siyah bir ceket içine siyah bir tişort ve yine siyah bir pantolon giyiniyordu.

 Fotoğrafta siyah bir ceket içine siyah bir tişort ve yine siyah bir pantolon giyiniyordu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Ya bu evren bana inat olsun diye mi yapıyordu. Sürekli bir işaret alıyordum evren tarafından. Berkanın fotoğrafını incelerken  içimden boyuna posuna maşallah dedim. Allahım ne yapıyorum ben? Durdum adamın fotoğrafını inceliyordum. Ben telefonu kapatacakken Yasemin arkamdan yaklaşıp bir anda konuşmaya başladı.

"Kimin telefonuymuş? Aa Berkan Beyin mi? Kız uzun uzun baktın fotoğrafına hayırdır?"

Yasemine göz devirip telefonu masanın üstüne geri koydum. Nasılsa telefonunun yokluğunu farkedip gelir alırdı. Yasemin bana imalı imalı bakarken onu hiç takmayaraktan mutfağa doğru giriş yaptım. Mutfak masasının üstünde dün kalma yiyeceklerden görünce karnım guruldamaya başladı. Masanın üstünde 4 tane profiterolu görünce direk ona doğrı ilerledim. Yaseminde arkamdan gelerek aynı amaca doğru ilerledi. İkimiz de aynı anda profiterol tabağına dokunduk. Yasemin biraz daha hırçın davrnanınca elimi oynatıp cevap vermeye başladım.

AybükeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin