12. Bölüm

18 2 17
                                    

5 gündür hastanede Berkan'ın uyanmasını Berkan'ın ailesi ve benim ailem ile birlikte  bekliyorduk. Yoğun bakımda durumu kötü olduğu gün onun ölmesi durumunda hayata nasıl devam edebileceğimi düşünüp duruyordum. Fakat dün akşam normal odaya alınmıştı. Sürekli kapının önünde durup camdan onu izliyordum. İzlemek bana yetmiyordu. İçeri girip onun elini tutmak istiyordum. Bu isteğimi yerine getirmek için olduğum yerden hareket edip doktoru aramaya başladım. Birkaç dakika sonra koridorun başında telefonda konuşarak geldiğini gördüğümde hızlıca yanına doğru ilerledim. Ben yanına vardığımda doktor bey telefon konuşmasını sonlandırmıştı.
"Şey acaba hastanın yanına girebilir miyim? Çok uzun durmam lütfen girebileyim yanına."

Berkan'a odaklandığım için artık konuşuyor olmama çok sevinememiştim. Ama Berkan normal odaya alındıktan sonra sürekli Berkan'ın konuşmama nasıl tepki vereceğini, sesimi beğenip beğenmeyeceğini merak etmeye başlamıştım. Doktor bey gülümseyip başını olumlu anlamda salladı. Doktorla birlikte odaya girmeden önce hastane kıyafetleri giyinerek Berkan'ın yanına gidecektim. Doktor Bey bana hastane kıyafetini verdiğinde hızlıca üzerime geçirip Berkan'ın yanına doğru ilerlemeye başladım. Yanına vardığımda o solgun yüzünü görünce göz yaşlarıma hakim olamayaraktan ağlamaya başladım.

"Berkan uyan artık. Seni böyle görünce dayanamıyorum. Bak artık konuşuyorum. Konuştuğuma çok sevineceksin."

Bir elimle göz yaşlarımı silerken diğer elimle Berkan'ın elini tutup öptüm.

"Seni seven herkes burada. Hepimiz uyanmanı bekliyoruz. Beni bırakma birbirimize duygularımızı yeni söylemişken beni bırakamazsın."

Elimi Berkan'ın elinden çektiğim sırada Babamın  sesini duydum.

"Aybüke kızım iyi gözükmüyorsun hadi gel yan odada yatıp dinlen. Berkan güçlü biri. Üzülme artık bak uyanacak inanıyorum. Hadi kızım kalk bakalım."

Babamı dinleyip ayağa kalkarak babama doğru ilerlediğim sırada Berkan'ın sesini duydum.

Berkandan

Birinin konuştuğunu duyuyordum fakat bu ses daha önce duymadığım bir sesti. Bu güzel ses kimindi? Bu sesin kimin olduğunu anlamak için kendimi uyanmaya zorluyordum. Sahi bana nolmuştu? Ben neredeydim?
Ah tabi ya Aybükeye ona olan hislerimi açıkladığım sırada ona doğrultulan silahın önüne atlamıştım. Büyük ihtimalle Varol'un adamlarının işiydi. Neyse bunları buradan çıktıktan sonra düşünürdüm. Şimdi bu güzel sesin kim olduğunu bulmam lazımdı. O ses sustuğunda Haluk amcanın sesini duymuştum.
Bir saniye Haluk amca Aybüke mi demişti? O güzel ses Aybükeden mi çıkmıştı? Fakat Aybüke konuşamıyordu.
Kendimi biraz daha zorladığım sırada vurulduğum anda Aybükenin bağırması aklıma gelince bütün parçalar birleşmişti. Aybüke konuşuyordu. İnanamıyorum!
Aybüke konuşuyor. Gözlerimi zorlayarak açtığım sırada direk Aybüke'nin sırtını gördüm.

"Aybüke?"

Aybükeden

Berkanın Aybüke diyişini duyduktan sonra arkama dönüp Berkan'a baktım. O güzel gözleri açılmış bana mutluluk ve heyecanla bakıyordu.

"Berkan uyanmışsın iyi misin ? Ağrın var mı? Nasıl hissediyorsun?"

Babam yanıma gelerek kolunu omzuma koydu.

"Kızım Berkan oğlumu yorma. Daha uyanalı 3 saniye oldu. Ah Berkan olum duyuyor musun Aybüke konuşuyor."

"Duyuyorum Haluk amca."

AybükeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin