17.bölüm

315 26 105
                                    


İYİ OKUMALAR...

oy vermeyi unutmayın

"kütük falan ama ben bu adama aşığım!" dedim içimden söylediğimi sanarak...

Kollarımın arasındaki Tekin'in kasıldığını hissettim . Bunu sesli söylediğime inanamayarak öylece bekledim. Tekin biraz hareket edip başını kalırdı ve afallamış ifadesiyle bana baktı. Utancımdan konuşamazken Tekin de şaşkınlığından konuşmayıp sadece gözlerime bakıyordu. Tekin'e daha dikkatli baktığımda gözlerinin sulandığını gördüm. Tek bir gözyaşı yanağından yavaş yavaş çenesine süzülürken gözlerimle göz yaşını takip ettim. Şaşırarak tekrar gözlerine baktım. Titreyen ellerimi kaldırıp yüzüne koydum ve baş parmağımla gözlerini sildim. Yaklaşıp yanağından öptüm. Geri çekildiğimde Tekin'in gözlerini kapatmış olduğunu gördüm. O gözlerini açana kadar ne kadar zaman geçmişti bilmiyorum ama onu izlemeye doyamıyordum. Kapının çalınmasıyla sıçradım ve elimi kalbime koyup sakinleşmeye çalıştım. Benim sıçramam ile Tekin gözlerini açmış bana bakıyordu. Ona gülümseyip sesimin düzgün çıkmasını umarak konuşmaya başladım.

"Kapı çaldı ben açmaya gideyim" dedim ve Tekin'in dizlerinden kalkmaya  çalıştım ama Tekin beni bırakmayıp;

"Bekle!" dedi ve benimle beraber ayağa kalkıp beni yere indirdi. Elimi tutup kapıya yürümeye başladı. Kapıyı açtığımızda bize gülümseyen Argun ve Sera el ele içeriye girdi. Onların mutluluğuna sevinip düşünmeden konuşmuştum.

"Artık çifte düğün yaparız!" dedim ellerimi çırparak. Herkesin bana şaşkınca bakmasıyla Tekin'in arkasına saklanmaya çalıştım. Herkes bir anda kahkaha atmaya başlayınca onlar kötü kötü bakıp dil çıkardım ve gülerek mutfağa girdim. Buz dolabını açıp ne yapacağımı düşünürken belime sarılan kollarla gülümsedim. Alışmıştım.

"Bugün beni çok şaşırtıyorsun küçüğüm!" dedi ve gülümseyerek yanağımı ısırdı. Canımın acısıya çığlık atınca Argun ardından da Sera koşarak mutfağa girdi. Bizi öyle görünce ikisi de kızarıp öksürerek mutfaktan çıktı. Tekin'in omzuna vurup 

"Al! gördüler bizi işte!" dedim. Tekin gülerek benden uzaklaştı ve karnını tutup

"Bu akşam menüde ne var şefim?" dedi. Gülümseyerek bir süre düşündüm

"Fırında tavuk! uygun mu?" Tekin hevesle;

"mükemmel!" dedi.  

"Tekin..." dememle gülümseyerek

"Hangi şarkı?" dedi

"Bu sefer sen seç." dedim. Başını salladı ve şarkıya giriş yaptı. Bende bir yandan kendimi şarkıya kaptırırken bir yandan da yemek yapıyordum.

"Senin içini dışını her halini gördüm

Düşündüm yok ki senden başka
Şu dünyada kalbe kördüğüm

Baharı gördüm gözlerinde

Kış ortasında İstiklal'de
Senin haberin bile yoktu
Ben seni her şeyden çok"

...

Yemeği hazırladıktan sonra ben masayı kurarken Tekin de Gofret'e mama veriyordu. Tekin elini yıkayıp bana yardım etmeye başladı. Masayı kurduktan sonra Sera ve Argun'u çağırdım. Beraber güzel sohbetler eşliğinde yemeğimizi yedikten sonra Tekin ve Argun salonda kahve içerken Sera ile beraber sohbet ederek bulaşıkları yıkıyorduk. Bulaşıkları bitirince çay dolu kupalarımızı alıp salona geçtik. Ben Tekin'in yanına otururken Sera da Argun'un yanına yerleşmişti. Tekin kolunu omzuma sarıp beni kendine çekti ve başımın üstüne bir öpücük kondurdu. Ona gülümsedim ve çayımdan bir yudum alırken gözüm yüzüğü ile oynayan Sera'ya kaymıştı. İstemsizce düşünceler aklıma düştü. Acaba Tekin bana ev... Ne düşünüyorum ben? Başımı sallayıp düşüncelerden kurtulmaya çalıştım. Ayağa kalkıp;

DEM / GİZLİDEN SEVENLER SERİSİ #1 -TAMAMLANDI-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin