renderia

Yükseklik

Uyandıkların da kahvaltı hazırladılar beraber ve ardından evlerine döndüler, evde de duş alıp hazırlandıktan sonra şirkete geçtiler. Bir kaç ay böyle güzel ve özel anlarla geçtikten sonra Eda 5. ayındaydı. Hala şirkete gelmeye inatlaşıyordu.
"Aşkım benim bak gelme diyorum çünkü yorulacaksın"
"Yorulmuyorum"
"Edaa yapma şöyle bebeğim, inatlaşma benimle"
"Ya ne olacak Allah aşkına oturup bilgisayarla işime bakacağım bu kadar"
"Hayır hayır hayır. Bak benim de çok az işim var bugün halledip hemen yanına döneceğim tamam mı"
"Söz mü"
"Söz güzelim"
"İyi tamam, geçireyim o zaman ben seni"
"Kalkma"
"Of Serkaan evin içinde üç adımdan ne olacak delirme iyice"
"Peki"
"Sevgilim"
"Efendim"
"Gelirken bana çikolatalı pasta almak istiyormuşsun diye duydum"
"Yoo o nereden çıktı"
"Evet evet istiyorsun, bak benimle alakalı değil kızımızın canı istedi"
"İster sen iste ister kızımın her türlü alırım"
"Teşekkürlerr"
"Halledip alıp geliyorum bebeğim benim"
"Tamam"
Eda sevgilisini işe geçirdi ve içeri döndü. Telefonuyla uğraşmaya başladı ve arkadaşı Melo, Fifi ve Ceren'i yanına çağırdı hepsi yaklaşık 20/30 dakika sonra gelmişlerdi.
"Çok sıkıldım çağırdım sizi öyle işiniz var mıydıı"
"Yoktu"
"Ben ve iş Eda... Saçmalıyorsun"
"Benim işim bu" diyip telefonunu gösterdi Fifi.
"Telefoncu musun karakız?"
"Hayır ondan değil, bununla hallediyorum onu demek istedim"
"Okkey madem öyle"
"Serkan nerede Eda"
"Şirkete gitti ama az işi varmış hemen halledip gelecek"
"Hmm tamam anladım aşkım"
"Ee biz ne yapalım bakalım"
"Biliyor musun evden çıkalım da her şeyi yapabiliriz"
"Sen iyice bunalmışsın anlaşılan Dadam burada"
"Evet evet, yani Serkan'la her ne kadar çıksakta arada böyle beni bırakıp gidiyor ya delirecek gibi oluyorum alışık değilim ben böyle evde oturmaya"
"Az kaldı sayılır kızınız doğsun gezersin"
"Gezeriz gezeriz"
"E hadi çıkalım, benim bildiğim orman içinde bir mekan var hem kafe var bir şeyler içeriz hem de tarihi bir yer"
"Aa uzun sen öyle şeylerle ilgilenir miydin ya? Ne varmış bakalım orada"
"Spiritüel bir adamla alakalı. Evi falan ormanlık içinde bir yer. Hatta yukarıda bir dağ var oraya çıkmak biraz zor olacak ama"
"Nasıl çıkacağız o zaman uzuncum"
"Ben hallederim bir jip ayarlarım hemen gelir"
Fifi bir telefon etti ve on dakika sonra aşağı indik. Fifi'nin tarzını bağırıyordu adeta. Her neyse bindik ve Ceren'in söylediği yere gittik. Gerçekten de çok güzel bir yerdi. Önce kafeye oturup bir şeyler içtik ardından ormanın içindeki merdivenlerden o alana doğru ilerledik. Çok çok güzeldi!
"Hadi bir fotoğraf çekilelim de hikayeme atayım"
"Sarı bir dur ya"
"Ay ne var Fifi gel hadi, ya da dur asıl burada değil o tepedeyken aşağıya doğru çekilelim"
"Nasıl değişik fantezileriniz var Allah aşkına ya"
"Çok yabanisin karakız. Bir kere sus ta laf dinle"
"Hadii gezelim burayı da sonra çekiniriz"
"Eda haklı, hadi"
Alanı gezip merdivenlerden arabanın yanına döndüler. Sonra zirveye çıktılar gerçekten de çok çok yüksekti buradan bir düşseler... Aman aman, Ceren yine seslendi ve herkes toplandı aşağıyı gören bir selfiden sonra da kenarda ki taşlara telefonları sabitleyip bir sürü fotoğraf çekildiler. Hepsi bunu hikayesine attı ve gezinip aşağı döndüler. Acıkmışlardı ve bu nedenle restoranta oturup yemek yediler. Biraz da Serkan'a dönmek gerekirse orası şöyleydi;
"Serkan bey"
"Efendim Leyla"
"Haberiniz olsun istersiniz belki dedim, belki de vardır da gözüme tehlikeli kaçtı göstereyim yani"
"Neyi Leyla neyi çok uzun anlatıyorsun"
Leyla, Eda'nın ve kızların sosyal medya üzerinden paylaştığı hikayeleri gösterdi.
"Tamam Leyla, iyi yaptın teşekkür ederim"
Leyla çıktıktan sonra Serkan kendi telefonundan bakıp yüksekliği fark ettiğinde ödü koptu. Eda'yı aradı ancak Eda'ya ulaşamadı. Diğerlerini aramak aklına gelmeden hemen çıktı şirketten ve hikayeler de ki konuma gittiler. Bu sırada biri hikaye atarsa diye kontrol edip duruyordu ve Ceren'de atmıştı. Yeni bir konumdu Serkan konumunu oraya değiştirip sürdü. Vardığında restoranta ilerledi ve açık havada oturan kızları gördü yanlarında Eda da vardı derin bir oh çekip yanlarına gelmek için hızlandı. Eda'nın arkasına gelip sürpriz yapmak istemişti. Kızlarsa o sırada konuşuyordu.
"Ya anlıyorum tedirgin korkuyor ama çok boğuyor beni gerçekten"
"Öhm öhm"
"Biliyor evde bunalıyorum sıkılıyorum ama sanki inadına böyle yapıyor"
"Edaa"
"Ne, bak tepedeyken az kalsın düşecektim ee noldu aksiyon işte olsun varya Serkan duysa beni evden adım attırmaz"
"Sevdiğindendir o canım çok takılma ya Dadam benim"
"Ya başka bir şeyden demiyorum zaten ama beni nasıl sıkıyor bir görse neyse ben de çok sakarım bugün merdivenler de falan kaç kere düşücek oldum"
"Yok yaa o kadar da değil"
"Nasıl değil kızım, düşeceğim diye deliren sen değil miydin"
"I ı"
"Edaaaa haahhaha çok şakacısın canım arkadaşım"
"Değişik değişik ne yapıyorsunuz hepiniz ya"
Eda bütün kızların arkasına baktığı gördü, döndüğün de arkasında ki kişiyle şok yaşamış konuştuğuna pişman olmuştu.
"Ne zamandır orada o"
"Bayadır"
"Bayadır, harika"
Sessizce kızlara sorduktan sonra arkasına dönüp ayağa kalktı ve Serkan'a sarıldı.
"Sevgiliim, sen nereden çıktın acaba kocam benim hı"
"Allah katından hikaye attığınızdan bir süre sonrasından beri"
"Ne Allah katı saçmalama bak şurası ya"
"Düşündüğümden bin kat daha yüksekmiş açıkcası"
"Çok soğuksun bir şey mi oldu"
"Çok mu sıkıyorum Eda gerçekten seni? Sadece korumak istemiştim seni ve kızımızı böyle düşünmemiştim. Özür dilerim cidden"
Eda pişman gözlerle baktı ve konuştu;
"Hayır özür dilemene gerek yok, ben bizi sevdiğin ve korumak için böyle yaptığını çok çok iyi biliyorum sevgilim"
"Hmm peki"
"Bu arada düşecek gibi falan olmadım ben. Şaka yapıyordum"
"Yaa tabii Serkan'ı görünce şaka"
"Gerçekten yaa"
"Hıhı aynen inandım Eda'cım şuan"
"Evde durmam ben hayatta beni evde tutamazsın"
"Görürüz"
"Görürüz"
"Biz de tam kalkıyorduk değil mi"
"Aynen öyle"
"E hadi biz de gidelim"
"Gidelim de sen işlerini bitirdin mi"
"Hayır biraz kaldı, azıcık şirkete uğrasak beklesen beni ben halletsem sonra pasta alıp eve geçelim"
"Tamam olur da sen o kadar iş arasında nasıl unutmadın ya"
"Önem verdiğim kişilerle alakalı şeyleri unutmam"
Serkan'a en aşıkça baktım. Gerçi hep öyle bakıyordum ama... Ardından arabaya gittik ve bir süre sonra şirkete vardık. El ele ortak alana gidip toplantı odasına geçtik.
"Serkan"
"Efendim"
"Ben kendime çay alacağım sen de bir şey ister misin"
"Kahve yapsan aslında çok çok iyi olur"
"Tamamm"
Bara gittim ve çayla kahveyi hazırlanırken sandalyeye oturup bekledim. Hazır olduğunda alıp tam gidecekken Erdem geldi.
"Vayy Eda siz buralara gelir miydiniz VİP çalışanımız ya"
"Derken"
"Hem bir sürü hissen var hem de diğer çok hissesi olan paşamızın karısısın kafana göre gelip gelmiyorsun"
"Ben gelirim Erdem geliyorum da, sen onu evden dışarı adım attırtmayan paşana sor"
"Şimdi niye buradasın o zaman"
"Bir yerden geliyoruz eve geçeceğiz Serkan'ın işi vardı o yüzden"
"Haa kız sen ne kadar kilo almışıın karnın top gibi olmuş"
"Erdem sana buradan bir dalarım. Hamileyim ya ben hamile içimde bir insan var falan"
"Aa doğru kız mıydı"
"Evet Erdem evet, çekil şuradan çekil izninle gideyim"
"Bir düşünmem laz-"
"Erdem!"
"Ay tamam ne bağırıyorsun"
Serkan'ın yanına döndüm.
"Tam sana bakmaya geliyordum, düşündüğümden çok daha fazla durdun"
"Erdem'le karşılaştık da"
"Haa anlaşıldı şimdi niye daha fazla durduğun"
"Ya tabii, senin yüzünden laf yiyorum ya"
"Nasıl anlamadım"
"Neymiş kafama göre gelip gelmiyormuşum çünkü hem hissem varmış hem de senin eşinmişim sanki ben gelmiyorum sen geldirttirmiyorsun! Neymiş kilo almışım"
"Eda sen Erdem'e ne bakıyorsun güzelim. Sana özel bir durum değil ki hamile olan herkes evden çalışabilir, izin alabilir bu şirkette olması gereken de bu zaten"
"E yani"
"Ayrıca kilo alman gayet normal değil mi? Karnında bir insan var bir tek sen almıyorsun ki bebeğim çok normal"
"Çirkinleştim ben"
"Saçmalıyorsun. Çok çok ama çok güzelsin, benim işlerim az kaldı ben onları bitireyim sen de çayını iç çıkalım olur mu"
"Olur bebeğim"
Serkan işlerini halletti ve içeceklerimizi içtik ardından çıktık bir pastaneye uğradık ve çikolatalı pasta aldık eve gelince bir duş aldım, üstümü de giyinip aşağı indim.
"Heh çıktıysan ben de bir duş alayım"
"Al, ay çok sıcak sanki fırının içinde yanıyorum"
"Yeni duş almasan klimayı aç derdim ama üşütmeyesin"
"Klimanın karşısında oturmayacağım ya açabilirim o yüzden"
"Peki, ama çok yükseltme soğukluğu bak üşütürsün"
"Tamamm"
Telefonumla biraz oynadım ve Serkan aşağı indi.
"Eda buz gibi burası üşüteceksin"
"Sen mi ben mi"
"İkimiz de"
"Yaa dur ben pastayı unuttum. Pasta yiyecektim ben"
"Aa nasıl unutursun felaket hemen ye"
"Yiyeceğim zaten"
"Çok sağlıksız çook"
"Aynen"
Pastayı çıkarıp bir dilim kesip tabağa aldım mutfak barlarına oturup yemeye başladım.
"Tatmak ister misin"
"Kesinlikle ve kesinlikle hayır"
"Aa niye"
"Sağlıksız çünkü Eda"
Eda bir çatal pasta aldı ve sevgilisine yedirdi.
"Güzel ama değil mi"
"Yanii ama çok sağlıksız. Sen ye ben hayatta yemem"
"İyi öyle olsun"
Beraber bir film açıp izlediler akşam yemeğini de yiyip balkon da biraz oturduktan sonra uyudular.