< 7 >

4.4K 510 236
                                    

🎶

Burnumu çekerek ayağa kalktım.

"Kalkmasaydın ya rahattık öyle" ay çok komik işeyeceğim şimdi.

Tabii ki böyle bir şey söylemedim. Boş boş bakmakla yetinip yatağıma gittim. Çaktırmadan onu bulduğum için gülümserken kapının kapanma sesini duydum. Gülümsemem anında solarken bakışlarım kapıya ulaşmıştı.

Ama tahmin ettiğim gibi gitmemişti.

"Ha bu arada şu bantları sen mi yapıştırdın?" Eliyle işaret ettiği yere baktım. Bantlar üstüne basıldığı için biraz tozlanmıştı .

"Evet. Odayı ikiye ayırmak için." Elimle odanın ortasına hayali bir duvar çizip "burası senin , burası da benim" dedim.

Bana 'ne diyorsun?' der gibi baktığı için ekledim. "Çizgini geçemezsin . Anladın mı?"

"Dalga mı geçiyorsun?"

Dalga geçermiş gibi bir halim mi vardı pardon?

"Hayır" hafifçe sırıtıp beni -tabiri caizse- götüne dinleterek bandı yolup attı. Gözlerim yuvalarından fırlarken ben de ayağa fırlamıştım.

"N'apıyorsun?"

Yatakların arasındaki bandı sökerek yanıma ulaştı .

"Oda arkadaşı olacaksak her şeyi birlikte kullanmamız gerekecek"

"Ama bu imkamsız"

Daha da yakınıma geldi ve yüzüme eğildi

"İmkansız diye bir şey yoktur güzelim "

Aldığım nefesler boğazımda tıkalı kalırken kalbimin bozuk ritmi kulaklarımı dolduruyordu.

"Benim için var"

"Mesela?"

"Düzgün durur musun?" Ne yapabilirdim nefesini yüzümde hissediyordum resmen. Daha önce biriyle hiç bu kadar yakın olduğumu sanmıyordum doğal olarak da gerilmiştim. Bana çok yabancıydı bunlar.

"Neden?" diyerek daha da yaklaştı yüzüme. Ben de geri geri kaçtım.

"Gelmesene" bu çocuk manyak mıydı? Yoksa bana inat mı yapıyordu bunu?

Geri geri kaçmaya devam ederken yatağa çarpıp dengemi kaybetmiştim. Koluma sarılan sıkı el yüzünden düşmemiştim.Duyabiliyor musunuz?

Kalbimin sesini.

Şahsen yan odadakilerin bile duyduğunu düşünüyordum. Daha kimseye dokunmamışken bir günde bu kadar temas fazlaydı. Sadece bu kadar doğal karşılamama şaşırıyordum. Ben , okb hastası Felix birine dokunuyordum.
Akıl alır gibi değildi.

Aklıma diyecek bir şey gelmeyince"Çizgiyi geçtin" diyivermiştim.

"Hangi çizgi ? Bu mu?" diyerek yerdeki koparılmış bantları gösterdi.

"O olmasa bile bu tarafa geçemezsin."

"Geçiyorum ama " sinirden kendimi öldürmeme ramak kalmıştı.

Aradan neredeyse bir saat geçmişti ve biz hiç ilerleme kaydedemiyorduk. Zaten bir saattir benim yatağımda karşılıklı oturmuş bakışıyorduk.

"Kırptın !" dedim zaferle sırıtarak.

"Ne? Göz kırpmama yarışı mı yapıyorduk?"

Bozuntuya vermeden"Bana ne" diyerek kollarımı göğsümde kavuşturdum. O da beni taklit ederek aynısını yaptı.

"Acıktım yalnız ben"

"Bana ne" sözümü bitirir bitirmez midem guruldamıştı . Şu an yerin dibine girmek istiyorum. Lütfen yer yarılıp beni yutabilir mi?

Büyük bir kahkaha patlatınca utancım daha da artmıştı. Telefonum çaldığında cebimden çıkararak aramayı onayladım.

"Evet?"

"Felix iki saattir telefonunu mu arıyorsun? " Chan ağzıma edecekti. En son telefonumu aramak için odaya bakıyordum değil mi?

"Ay ben uyuyakalmışım ya. Siz bakın keyfinize" telefonun suratıma kapanışı sinirimi bozsa da ona hak veriyordum.

"Ben bir şeyler yiyeceğim o yüzden gidiyorum. " yatağımın ucundan kalkarak askılıktaki ceketini aldı ve bana döndü.

"Gelmek ister misin?.." gülümseyerek cümlesini tamamladım.

"Lee Felix"

"Gelmek ister misin Lix?" Samimi tavırlarına şaşırmıştım . Iki dakika önce tanışmıştık sonuçta. Yine de hoşuma gittiğini söyleyebilirdim.

"Isterim ..."

"Hyunjin. Hwang Hyunjin " gülümsedim ve ayağa kalkarken cümlemi tamamladım.

"Isterim Jinnie~" hitap ediş şeklim yüzünden gülümsemesi büyürken odadan çıktık. Önümden yürüyor olsa da gülümsediğini görmüştüm.

'Memnun oldum Hyunjin. Ayrıca teşekkür ederim. Içimdeki küçük çocuğu kurtarıp umut olduğun için'

🎶

Sevdiniz mi asklarim??

Yorum yapıp oy veren parmaklarinizi yerim 🙀💙

Ayrıca taslakta bir kac bölüm biriktigi icin bir gunde iki bolum attim ehe . Zaten bu kısaydı :)

You are different | hyunlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin