< 18 >

3.3K 360 242
                                    

🎶

'Nefes al' dedim kendime. Deniyordum yemin ederim ki deniyordum ama olmuyordu. Hep ihtiyaç duyduğum o kollar şimdi yoktu . 'Onlar yokken ne yapıyordum?' diye düşündüm.  Zaten umudum bittiği için hiçbir şey yapmıyordum.

Temizlenmelisin

Hemen şimdi

Kirlisin!

Kirli...

Ne yapsam olmuyordu. Resmen her şeyi denemiştim. Lanet olsun sadece Hyunjin yanıma gelemez miydi?

Hyunjin'i düşününce gözümün önüne  gelen görüntüler ile bir hıçkırık kaçmıştı dudaklarımdan . Neden ona bu kadar uzak hissediyordum? Neden onu özlüyordum?
Nefes almaya başladığımı fark ettiğimde yaptığım şeyi yapmaya devam ettim. Sakinleşmeye falan çalışmıyordum. Sadece onu düşünüyordum.

Temizlen...

Zihnimdeki sesler yavaş yavaş sessizleşirken sırtımı duvara yaslayarak daha düzgün bir pozisyona geçtim. Daha iyi hissediyordum. En azından nefes alabiliyordum. Canım yansa da -her iki anlamda da - zihnimdeki ses hala silinmemiş olsa da daha iyiydim. Yığılıp kaldığım yerden kalkıp burayı terk edebilecek kadar iyiydim.

Merdivenleri zorla indikten sonra hızla lavaboya koştum. İçeride birinin olup olmadığını umursamadan direkt ellerimi yıkamaya başladım.

"Bir , iki , üç , dört. "

Yara yaptığım yerlerden yavaşça süzülüp suyla karışan koyu kırmızı sıvıya baktım. Ve dört kere daha yıkadım ellerimi.

İşte şimdi temizdim.

Gözüm aynadaki görüntüye kaydı . Gözyaşlarımın aktığı yerler hala ıslaktı , gözlerim kızarmıştı, saçlarım dağılmıştı . Onları ne zaman bu hale getirdiğimi bile bilmiyordum. Tıpkı savaş bittiğinde şehrin büründüğü o hale bürünmüştüm ben de. Pek de bir fark yoktu aslında. Ben de zihnimin içinde bir savaş veriyordum. Gerçek savaşları nasıl durduramıyorsam onu da durduramıyordum.

Hyunjin olmadan ...

Hiçbir yere gitmek istemediğim için bir süre daha aynadaki yansımamı izledim. Galiba her şey bitmişti. Artık ona dokunmak istemiyordum.

[Hyunjin]

Sinirle odadan çıkıp eve gelmiştim. Gerçekten çıldıracaktım ama sakin olmam gerekiyordu. Felix için sakin olmam gerekiyordu.  Kapıyı çaldığımda hizmetlilerden biri açmıştı. Salona geçerek annemin karşısına dikildim.

"Bana bunu nasıl yaparsın?"

Oturduğu yerden ayağa kalkarak bana yaklaşmaya başladı. Aynı zamanda elindeki telefonu yüzüme yüzüme tutuyordu.

"Sana bir soru sordum Hyunjin! "

Derin bir nefes aldım.

"Ne yaptım ben anne? Yanlış bir şey yapmadım ki. Söyle bana ne yaptım?"

Tam bana vuracağını düşündüğüm anda ellerini saçlarına geçirmiş telefonu koltuğa fırlatmıştı.

You are different | hyunlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin