< Final - 20 >

4.7K 429 585
                                    


🎶

[Sınav  günü]

Gergin gergin bacağımı sallarken bacağımda hissettiğim elle bakışlarım Hyunjin'i bulmuştu. O da bana bakıp gülümserken ben de gülümsemiştim.

Bu kadar gerilmemeliydim ama elimde değildi. Okula girdiğimde sınıfımda bizimkilerden kimse olmadığı için biraz üzülmüştüm ama sınav olacaktım sonuçta.

"Herkese başarılar arkadaşlar , başlayabilirsiniz."

Gözlerim saati bulmuş ardından önümdeki kitapçığı açmıştım .

"Yapabilirsin."

~

Sınavım bittiğinde yüzümdeki  büyük sırıtışla birlikte sınıfı terk ettim.  Sınavım harika geçmişti ve hatta biraz erken  çıkmıştım.

Hoplaya zıplaya bahçeye çıktım. Gözüm bahçeyi tararken ağacın altında bekleyen Hyunjin'i görmemle ona doğru  koştum ve kucağına atladım.  Elleri anında belimi bulurken boynuna gömülmüş kokusunu iyice içime çekmiştim.

Ondan ayrıldığımda gülümsemem onunkiyle birleşip daha da büyümüştü.

"Nasıl geçti sınavın? "

"Çok güzeldi.  Seninki?"

Alnıma düşen saçımı düzeltip dudağıma bir öpücük kondurdu.

"Iğrençsiniz."

"Geberin."

"Tanrım çok güzeller."

"Evet çok yakışıyorlar."

Duyduğum klasik şeylerin arasında farklı cümlelerin eklenmesi mutluluğumu katlamıştı. İyi insanlar da vardı değil mi? Herkes kötü,  anlayışsız ve zorba olmak zorunda değildi.

"Benim de güzel geçti."

Ağacın gölgesinde sınavın bitip diğerlerinin gelmesini beklemiştik bir süre. Neyse ki kısa süre sonra başta Seungmin olmak üzere digerleri de yanımıza gelmişti.

"Abiniz yine harikaydı."

Minho Seungmin'i kolunun altına alıp  "İltifatın için sağ ol tatlım. Harika olduğumu herkes biliyor." demişti.

Jisung öğürüyor gibi yapıp "Üniversiteye gitsin de kurtulalım o mükemmel abimizden." demişti.

Changbin yanımiza gelir gelmez yere kendini bıraktı.

"Amin amin."

"Banka otursana gerizekalı niye yere oturuyorsun?"

"Sana mı soracağım lan tilki kılıklı şey ! "

Onlar kendi hallerinde itişirken Chan yanıma gelip saçlarımı karıştırmıştı. Artık onlara dokunabiliyor olmak o kadar güzeldi ki. Bunu ilk fark ettiğim gün akşama kadar  sırtlarında gezmiştim. O hissi asla unutmayacaktım.

"Annemler gelecekmiş birazdan trafik çıkmış. "

Başımı sallayarak ağaca yaslandım. Kısa sürede  çok şey değişmişti. Aslında  her  şey aynıydı ben değişmiştim.

"Ben acıktım çikolata alıyorum."

Jisung  ilerdeki kantine doğru  giderken Minho da onunla gitmişti. Onları beklerken iki kız yanımıza gelmiş ve ağacın gölgesinde dikilmeye başlamışlardı. Arada bir Hyunjin'e dik dik bakmaları sinirimi bozmuştu. Eşek mi oynuyor arkadaş?

Aralarında fısıldaşıp gülmeleri sinirimi daha da bozarken kulağıma gelen şey bardağı taşıran son damla olmuştu.

"Çok yakışıklı değil mi? Saçları çok güzel."

You are different | hyunlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin