°•6•°

41 11 42
                                    

3 Gün Sonra...

Mia Erdoğan

Aslı'nın ağlayarak bize gelip Emir'in gideceği haberini verdiği günden tam tamına üç gün geçmişti. Bu gün Emir'i gelip alacakları haberi gelmişti. Abdü ve Enes'te neşeyle o'nun saçlarını kesmek için bekliyorlardı. Gidicekdi güzelim saçlar.

Vah Vah Allah başka dert vermesin Miacığım

Harbiden lan. Nasıl da yakındım.

...

Elindeki tarak, makas ve traş makinasıyla Emir'i kesecekmiş gibi ona yaklaşan Enes'le birlikte Aslı korkuyla öne atılmıştı.

"Ayyy kesecek bu abimi! İMDAT ADAM KESİYORLAR!" Herkes kahkaha atarken Emir Aslı'yı sonunda sakinleştirmişti.

Emir'in saçlarınının arasına daldırdığı tarakla saçlarını tarayıp tarağın üstünde kalan kısımları ustalıkla kesen Abdü'ye göz devirmiştim.

"Sanırsın damat olacak. Kazıyın şu saçı. Asker traşı lazım bu dingile." Adeta duygularımın tercümanı olan Yasir'e dönüp ellerimi birleştirerek kalp atmıştım. Tabi bunu yaparken 'kralsın' demeği de ihmal etmemiştim.

...

Sonunda Emir'in saçlarını üç numaraya vurmayı başarmış ve yere dökülen saçları alıp torbaya koyarak Emir'in eline vermiştik. Ağlamaktan gözleri şişmiş Aslı ise yine yapacağını yapmış ve Emir'i havuza düşürmüştü. Emir hızlıca çıkıp üstünü değiştirmişti. O aşağıya iner inmez zaten askerler gelmişti.

"Emir Alaca?" Askerin gür sesiyle askeri ünüforma giymiş Emir arkamızdan çıkıp öne bir kaç adım atmıştı. Askerin önünde asker selamı verip yüksek sesle klasik asker sözlerini söylemişti.

"26 Emir Alaca Antalya. Emret Komutanım!" Sözlerinden sonra farakat pozisyonuna geçmiş ve ellerini önünde birleştirip askere bakmıştı. Asker gülerek 'Rahat Asker' emrini verdikten sonra sıkıca sarılmış ve bize dönmüşlerdi.

Askeri ünüformayla birlikte arabaya binen Emir'in ardından Aslı yeniden hıçkırınlara boğulmuş bununla kalmamış Emir'in bindiği araba uzaklaşırken peşinden koşmuştu. En sonunda dizlerinin üstüne düşüp öyle kaldırıma oturup dakikalarca ağladı. Dokunmadık. Rahatladı. Kalktı ve yanımıza geldi.

Şiş gözleriyle hepimize bakıp en sonunda Almila'nın üzerinde bakışlarını yoğunlaştırmıştı. Başını hafifçe sağ omzuna yatırıp küçümsercesine gülmüş ve kısık sesine rağmen güçlü bir şekilde Almila'ya doğru konuşmuştu.

"Mutlu musun!? Abim gitti. Haa tabii seninde aşkın gitti dimi!? Aaa özür dilerim ya pardon ben söyledim gitmesini." Sinirle kurduğu cümlelerle birıikte biz şokla onlara bakarken Almila Aslı'nın önünde durmuş elini kolunu tutmak için uzatırken Aslı bir hışımla geriye çekilip küçümseyici bakışlar atmaya devam etmişti.

"Aslıhan ben-" Aslı ona Aslıhan demesiyle daha da sinirlenmiş ve bağırmaya başlamıştı.

"BENİM ADIM ASLI! AS-LI! A-S-L-I! ANLADINIZ MI BENİM ADIM ASLI!" Bağırmasının üzerine yanına gidip sıkıca sarılmıştım. O da daha fazla dayanamamış ve kollarımda yorgunluktan bayılmıştı...

Bozuk Psikolojiler [ASKIDA]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin