3

35 1 0
                                    

Praver ve Axwell buluşuyor...

Toplantı odasında yaklaşık on dakikadır bay Axwell ile görüşmeyi bekliyordum. Kapı açıldı ve uzun boylu sarışın bir asistan önüme sütlü kahvemi bıraktı.
_Bay Axwell geciktiği için sizden özür diliyor , toplantıdan hemen sonra sizinle görüşecek.
_Toplantı daha ne kadar sürer ?
_Bitmek üzeredir , başka bir arzunuz bayan Praver ?
_Teşekkür ederim.
Başını sallayarak saygıyla selam verip odadan çıktı. Harika daha ne kadar bekliyeceğimi bilmiyordum. Başka durumlarda burayı çoktan terkederdim ama buraya bir şey istemeye gelen bendim ve öyle bir lüksüm yoktu. Babam aile yadigarı olan malikanemizi satmıştı, büyükbabam David praver bana malikaneyi hediye etmişti. Çocukluğuma dair en güzel anılarımın hepsi orada geçmişti. Çocukluk anılarım tam ,150.000 dolara satılmıştı. Kapı hızla yeniden açılıp kapandı.
_Bayan Praver , sizi beklettiğim için özür dilerim.
Ayağa kalkıp bay Axwell'e baktım ,bana doğru uzattığı elini tutup nazikçe selamlaştık.
_Bay Axwell.
Elimi uzatıp nazikçe selamlaştık.
_Brad Dovonan Axwell, Brandon Ross Axwell'in ağabeyiyim.
_Victoria Lili Praver, memnun oldum.
_Ben de memnun oldum, buyrun toplantı masasına geçelim.
Başımı sallayarak onayladım ve çantamı yanıma alıp kendisini takip ettim. Sandalyemi geri çekip oturmam için buyur etti ve daha sonra kendi sandalyesine geçip iki elini önünde birleştirdi.
_Size nasıl yardımcı olabilirim ?
_Babam Abracan Victor Praver iki gün önce kardeşiniz Brandon Ross Axwell'e yaptığı anlaşmayı iptal ettirmek istiyorum.
Kaşlarını çatıp bir şey hatırlamak ister gibi önündeki dosyaya baktı.
_Affedersiniz hangi anlaşma ?
_Praver malikanesi.
_Colifornia'daki malikane mi?
_Evet.
_Bir saniye orayla kardeşim Brandon Ross ilgileniyor. Bana izin verir misiniz , bir telefon görüşmesi yapmalıyım.
_Tabi buyurun.
Ceketinin içinden telefonunu çıkarıp numarayı çevirdi ve cevaplamasını bekledi.
_Brandon , hemen toplantı odasına gelmelisin , bayan Praver malikanenin satışını iptal etmek istiyor.
Birkaç saniyeliğine karşı tarafı dinledi.
_Evet doğru duydun , Praver malikanesi.
Telefonunu kapatıp cebine geri attı.
_Brandon birazdan burada olur.
_Pekala.
Birkaç dakika arayla o içeri geçti.
_İşte kardeşim Brandon Ross Axwell, bu hanım efendi de Tori praver.
Nazikçe başıyla selam verip elini uzattı.
_Victoria Lili Praver.
_Bay Brandon Ross Axwell.
Elini geri çekip kısa bir anlığına yüzümü inceleyip düşünceli bir yüz ifadesi oluştu. Hızlıca toparlanıp ağabeyinin yanındaki sandelyesine geçip dosyayı önüne çekti. Ağabeyinin yeşil gözleri aksine koyu küllü mavileri vardı. Elle ve Vogue magazin sayfalarında göründüğünden daha saygın bir havası vardı.


_Satışı neden iptal ettirmek istediğinizi öğrenebilir miyim bayan, Praver? Ciddi ve geçerli bir sebebiniz olmalı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

_Satışı neden iptal ettirmek istediğinizi öğrenebilir miyim bayan, Praver? Ciddi ve geçerli bir sebebiniz olmalı.                                                                                                                                                           Derin bir nefes aldım ve ellerimi önümde birleştirdim.

_Daha öncede belirtmiştim orası bir aile yadigarı , ben orayı değerlendirebilecek bir şeyler planlamak istemiştim , satmayı değil. Bu karışıklık için özür dilerim. Avukatımla konuştum bütün parayı size geri iade edeceğim ve küçük bir zarar payı ödemesi de yapılacak.
Sessizliğini korumaya devam edip uzun bir süre düşündü. Sessizliği yavaştan odanın havasını germişti.
_Bayan Praver bu yaptığınız iş dünyasında kötü ve güven zedeliyici imaj çiziyor.
_Biliyorum çok haklısınız. Ama fikrimi değiştirdim orası için farklı bir planım var artık.
_Öyle mi ? Planınızı çok merak ettim öğrenebilir miyim?
_Malikaneyi bir okula çevireceğim. Doğanın içinde birebir eğitim. Waldrof ve Montosseri gibi.
Gözleri ağabeyine kaydı ve biraz alaycı bir gülümseme takındı. Daha sonra yeniden bana bakıp işaret parmağıyla gülümsemesini bastırdı.
_Affedersiniz bay Axwell, neden güldünüz ?
_Siz Praver hotellerinin sahibisiniz. Daha akıllıca bir yatırım yaparsınız diye düşünmüştüm. Okul biraz beni... şaşırttı.
_Geliri düşük ailelerin çocukları içi bir eğitim kurumuna dönüştürmek istiyorum. Gelecekte daha iyi yaşam standartlarına sahip olabilmek için eğitim şart. Çoğu insan çiftçilik, hayvancılıkla uğraşıp , fabrikalarda çalışıyor. Okulların çoğu şehirde kaldığı için ve maddi güçsüzlükten dolayı çoğu çocuk eğitim hakkından mahrum kalıyor.
Alaycı bir tavır takınıp başını olumsuz anlamda salladı.
_Orası tam bir çöplük. Bina çok eski , binayı güçlendirmek için boş masraf yapmaktansa yıkıp yeniden yapmak daha mantıklı.
Alaycı tavrı ve kendini daha akıllı , mantıklı iş insanı takınması iyice sinirlerimi geriyordu.
_Siz nasıl bir proje düşünmüştünüz ?
Sandalyesini geri itip ayağa kalktı ve ellerini cebinin içine soktu.
_Size daha iyi ve akıllıca bir teklifte bulunacağım. Doğanın içinde bir hotel, harika bir göz manzarası var. Eskiyi anımsatan ama daha modern bir hotel.
Aynı şekilde ayağa kalkıp çantamı koluma takıp ellerimi göğsümde bağladım. Kendimden son derece emin bir ses tonuyla ona bir kez daha kendimi net bir şekilde ifade ettim.
_Satışı iptal etmekte kararlıyım, diğer konuları avukatımla halledersiniz.
Brad Axwell ayağa kalkıp bir kez daha durdurdu.
_Bayan Praver neden ortak iş yapmıyoruz?
_Benim yeterince hotelim var , ben eğitimle ilgili bir proje yapmak istiyorum.
_Karar vermekte acele ediyorsunuz , saçmasapan tazminat ödemektense ortak bir noktada buluşuşabiliriz. Ortaklık teklif ediyorum.
_Kararım değişmiycek bay Axwell. Hayatım boyunca hep başkalarını dinledim. İş hakkında çevremdeki herkes akıllıca yatırımlar tavsiye etti. Ben akıllıca bir iş değil , mutlu olacağım bir iş yapmak istiyorum. İş hiçbir zaman benim için bir amaç veya araç olmadı. Ben bir işte başarılı olmanın o, işin sizin bir tutkunuz olması gerektiğine inanırım.
_Ah ben sizin gerçek bir Praver olduğunuzu düşünmüştüm,  pembe hayaller kurup polyanacılık yapıp iyilik perisini oynamak istiyormuşsunuz.
Alaycı tavrı bir kez daha miğdemi bulandırmıştı, beni soyadımla sınıyordu.
_Herkes benden tam bir Praver olmamı bekliyor. Milyon dolar değerinde hotelleri yönet ve parayı ikiye katla. Daha akıllı ve daha iyi yatırımlar yap ! Hayır ! Satış benden habersiz olmuş ya bu satışı makul bir şekilde iptal edersiniz ya da...
Kısa bir an duraksayıp gözlerimi Brandon Ross Axwell'e diktim, aynı şekilde karşılık verdi.
_Beklenmedik bir şekilde New York camiası Axwell'erin dolandırıcılık haberiyle çalkalanır.
_Ne !
İki Axwell'in aynı anda aynı tepkiyi vermesi komiğime gitmişti.
_Bayan Praver yanlış mı anlıyorum yoksa siz bize göz dağımı veriyorsunuz?
Bay Brandon Ross Axwell ciddi anlamda sinirlenmiş ve burnundan soluyordu. Çene kemikleri dişlerini birbirine sıkmaktan iyice belirginleşmişti.
_Sizin de çok iyi bildiğiniz gibi iş dünyası hep bunun üzerine kuruludur. Gerçek bir Praver  görmek istemiştiniz , umarım bu kadar şov sizi tatmin etmiştir bay Axwell,
iyi günler.
Arkamı dönüp toplantı odasından çıktım , az önceki gerginliğe rağmen yüzümde kocaman bir gülümseme vardı üstelik.

İş dünyasını bilirsiniz , ya el sıkışıp anlaşılır ya da açıklar bulunup ihanete oynanır.

Anlaşılan Praver, Axwell'ere karşı ihanet kartını oynamaya hazırlanıyor....

KIYIDANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin