4. BÖLÜM / DENİZE DÜŞEN DENİZ KIZI

21 10 151
                                    

Selammm❤️❤️

Nasılsınız ❤️

Bölüm hakkında yorum yaparsanız ve oy verirseniz çok sevinirim.

Bazı satır aralarında yada paragraflarda hatalar olabilir. Defalarca düzeltmeye çalıştım ama olmadı. Bu bölümde böyle olsun. Kusura bakmayın. 🙏🏻❤️

Keyifli okumalar...

4. BÖLÜM

Gözüme gelen güneşten rahatsız olup güneş gözlüğümü taktım. Taktığım güneş gözlüğü ile ayrı bir havalara girerke şezlongda biraz daha yayılıp etraftaki insanları izlemeye başladım. Daha doğrusu bir yerlerden Kuzey çıkarsa kaçmak için yer arıyordum.
Dün yaşananlardan sonra Kuzey'i sadece bir kez görmüştüm. Bu sabah restoranda kahvaltı yapmak için gittiğimde gördüm. Zaten görür görmez dün ki öpücük ile beni rahatsız edip utandıracağını düşünüp hemen oradan uzaklaşmıştım.

Ben düşüncelerimle boğuşurken Beste elindeki telefonu sallayarak yanıma geldi.
"Hadi kalk fotoğraf çekelim sonra da Instagram'da paylaşırız."
"Olmaz."
"Niye ya?"
"Canım istemiyor."
"Tamam sen fotoğraf çekilmek istemiyorsan sadece benim fotoğrafımı çek."

Güneş gözlüğünün üzerinden bakıp Görkem'i gösterdim.
"Sevgilin çeksin."
"Görkem fotoğrafımı çekince çok çirkin çıkıyorum."
Elindeki güneş kremini vücuduna süren Görkem bize bakıp konuştu.
"Bir tane fotoğrafını çekiyorum olmuyor daha fazlasını istiyor. Lan beni kameraman gibi kullanıyor. Sanki sevgilisi değil kameramanıyım."
Kıkırdayıp telefonumu elime aldım.
"Hadi yine iyisin kuzen sana acıdım, ben senin yerine çekerim."
Görkem bana göz kırparken Beste homurdandı.
"Şuna da bak sen. İki fotoğrafımı çekti hemen söyleniyor."
"Neyse nerede çekeyim fotoğrafını?"
"Birkaç tane denizde fotoğrafımı çeksen yeter."

Beste elimden tutup beni denize götürdü. Biraz denizde açıldıktan sonra Beste'nin denizde birkaç fotoğrafını çektim.
Beste elimdeki telefonu alıp fotoğraflara bakıp kendini övmeye başladı.
"Oha çok güzel çıkmışım. Taş gibi kızım be."
"Kimin kankasısın bebeğim. Tabii taş gibi olacaksın."
Beste'ye gülüp arkamı dönmem ile Kuzey'i sahilde görmem bir oldu. Hemen denizin ortasında durup ona baktım.

Kuzey etrafa bakınıp birini arar gibi bir hali vardı. Ama yanındaki arkadaşı Başak koluna girmiş bir şeyler anlatıyordu. Onları öyle görmek içimde bu güne kadar hissetmediğim tuhaf bir duyguyu ortaya çıkarırken sinirlenip dişlerimi sıktım.
"Gerizekalı Kuzey."
"Kızım buradan efsane çıkıyorsun. Dur öyle fotoğrafını çekiyorum."

Beste fotoğrafımı çekerken ona aldırmayıp Kuzey'i izlemeye devam ettim.
Başak kolunu Kuzey'in beline sarmasıyla sinirlerim tepeme çıkarken tısladım.
"E yuh yani. Lan oğlanın içine düşüyor. Kolunu beline de sardı. Bu nasıl arkadaş ilişkisi be?"
"Kız sen ne diyorsun?"
Elim ile Kuzey'i gösterip sinirle tısladım.
"Şunlara bak. Kuzey'in yanındaki kız varya. Onunla geçen gün tanıştık adı Başak. Çok sinsi bir kız. Nasıl sarmış kollarını Kuzey'e. YILAN!"
Beste, Başak'a bakıp konuştu.
"Ayy belli belli, çocuğu ahtapot gibi sarmış ama kız çok güzel görünüyor. Yüzü ve vücut hatları çok iyi. Üzerindeki kırmızı mayoda efsane olmuş. Kuzey ilede bayağa yakınlar. Bunlar sevgililer mi?"
Beste'nin söylediği şeyle kan beynime sıçrarken bağırdım.
"Yok ya ne sevgilisi? Onlar sadece arkadaş."
"Valla buradan bakınca hiç öyle durmuyor. Sevgili gibiler."

Sinirle Beste'nin elindeki telefonumu alıp denizden çıktım.
"Kız çok güzelmiş. Götümün güzeli. Hah bir de buradan bakınca sevgililer gibi durmuyormuş. Arkadaş onlar bir kere. Gerçi o nasıl arkadaşlık ilişkisiyse..."
Beste arkamdan gelip bağırdı.
"Kızım ne dedim ben ya? Böyle çekip gitme. Hadi fotoğraf çekmeye devam edelim."
"Yok ben fotoğraf çekmiyorum."
"Okyanus hadi ama ya küsme bana."

BİR YAZ HİKAYESİ (Askıda) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin