BİR YAZ HİKAYESİ (Askıda)

1. BÖLÜM

Merhaba canlarım.

Yeni bir kitabın yeni bir başlangıcı. Herhangi bir hatam yada kusurum varsa affola.❤️

İyi okumalar❤️☀️

NOT :Kitapda bahsettiğim şarkı benim çok sevdiğim bir şarkı dinlemenizi tavsiye ederim.

1. BÖLÜM

Şu an arkadaşlarınızla ve kuzenlerinizle tatile gitmek için arabanın içindeyseniz ve sıcaktan, sıkıntıdan patlamak üzereyseniz siz de bendensiniz demek. Ben kim miyim? Ben Okyanus Toprak 19 yaşında, deli dolu genç bir kız.

Arabada çalan Çift Gökkuşağı şarkısını son ses yapıp başımı camdan dışarıya çıkardım ve bağıra bağıra şarkı söyledim.

Çift gökkuşağı çıkar
Sen yağmurda gülünce
Yaz erken gelir buzullar erir
Sen bana yürüyünce

"Kızım deli misin sen? Geç içeriye. Deli etme beni."
Arkamı dönüp abime dil çıkardım. Tekrardan başımı camdan dışarıya çıkardım ve arabası ile arkamızdan gelen Görkem'e bakıp ilk defa görürcesine el sallayıp seslendim.
"Bestee"
Beste'de benim gibi başını camdan dışarı çıkarıp el sallayıp çığlık attı.
"Okyanus
Deli kız ya... Beste'yi kendime benzetiyordum. Benim gibi deli doluydu. Eee sonuçta kim arkadaşı. Benim arkadaşım.
Görkem benim kuzenimdi ve Beste'de onun sevgilisi ve benim birtanecik arkadaşımdı.

Üzerimdeki tişörtten tutulup çekilmem ile başımı koltuğa vurdum. Abime bakıp bağırdım.
"Ya abi ya."
"Ya abiymiş. Elin ayağın dursun. Poponda kurtmu kaynıyor anlamıyorum."
İşaret parmağımı sallayıp güldüm.
"Bana bak Eğe Toprak abim falan demem babama yediğin tüm naneleri anlatırım."
"Hele sen anlat bak bakalım bu deli Eğe Toprak sana ne yapıyor. Şimdi otur oturduğun yerde."
"Aman be tamam. Al oturuyorum."

Ön koltukta rahatça yayılıp oturdum. Arka koltukta oturan Nil kafasını öne doğru uzatıp ofladı.
"Bir uyutmadınız be!"
Göz devirip yanaklarını sıktım.
"Benim birtanecik kuzenim sen zaten tüm gün uyuyorsun. Bari tatile giderken azcık bak sadece azıcık uyuma."
Başını sallayıp arka koltuğa uzandı.
"Aha yine uyudu. Allahım ya ben neden Görkem ile gitmedim ki. En azından o eğlenmeyi biliyor. Siz iki sıkıcı insanın arasında kaldım."

Abim şuh bir kahkaha atıp yanağımı sıktı.
"Bana bak küçük cadı. Tatile gidiyorsun diye serbest olacağını sanma. Unutma babam seni bana emanet etti."
"Biliyorum. Unutmam."
İçimden kahkaha atıp sessizce fısıldadım.
"Sen öyle san abicim."
"Her neyse şu abi kardeş kavgasını bittirdiyseniz ne kadar kaldı Alaçatı'ya?"
Abim köşeyi dönüp Nil'e cevap verip arabayı durdu.
"Geldik."
Ellerimi birbirine vurup konuştum.
"Çok şükür. Arabanın içinde oturmaktan götüm dümdüz olmuştu."

Arabadan gözlüğümü alıp dışarıya çıktım. Derin nefes aldım.
"Oh be dünya varmış."
Arkamdan koşarak bana sarılan Beste ile dengemi kaybettim.
"Kızım burası çok güzel."
"Evet güzel ama az kalsın düşüyordum. Öyle sarılınır mı?"
Abim yanıma gelip elindeki bavulumu bana fırlattı. Doğru duydunuz fırlattı.
"Ne yapıyorsun ya?"
"Al bavulunu hadi otele gidiyoruz."

Bavulumu elime alıp söylene söylene önden yürüdüm.
"Abi dedik yüreğimize bastık. Yaptığına bak şerefsizin."
Arkamı dönüp abime baktım. Valeye anahtarı veriyordu. Görkem ve Beste'de bana doğru geliyorlardı. Yanımdaki Nil'in kolunu dürtüp konuştum.
"Bak ben şimdi abime bir şey söyleyeceğim ve sonra kaçacağım. Sen arkamdan bavulumu getir."
"Kızım Ege seni gebertir vallahi."
"Birazcık eğleneceğiz."
Nil'e göz kırpıp önüme dönüp bağırdım.
"Abii!"
Abim bana bakıp durdu.
"Eğe Toprak! Hey gidi deli Ege Toprak. Kiminin akıl yaşı geç gelirmiş. Anlaşılan seninki trafiğe takılmış hiç gelmeyecek gibi duruyor abicim."