Yedi yıl öncesi..
Yazarın ağızıyla¬
Annesi küçük kızı hiç mi sevmemişti? Neden ona hep kötü davranmıştı?
Elinde tuttuğu karnesi ile okulun kapısının önünde annesini bekliyordu.
Belki gelirdi umuduyla.. Gelmemişti annesi. Herkesin annesi, babası, abisi buradaydı.
Onun ne annesi buradaydı, ne abisi ne de babası. Kimsesizdi o, ama hâlâ bir umut vardı içinde.
Yenilmişlik hissi ile omuzlarını düşürdü ve öğretmeninden izin isteyip okuldan çıktı.
Yavaş yavaş yürürken sadece dudaklarında küçük bir gülümseme, tebessüm vardı.
Aklına babası geldi, gülümseyen suratı yavaşca düştü ve üzgün bir surat ifadesi aldı.
Babası..
Babasını gerçekten çok özlemişti, bir daha göremiyecekti onu. Ama yine de babası için güçlü durup babası için yaşamalıydı.
Düz patika yolda yürümeye devam etti, bir sürü çicek vardı ama koparamıyordu çicekleri çünkü en son çicek kopardığında babasının toprağının üstüne dizmiş ve gözyaşlarına hakim olamamıştı.
Çok severdi ama korkardı da, sanki çicekleri koparsa sevdiği biri daha bu dünyaya veda edicekmiş gibi hissederdi.
Papatyaları baka baka yürümeye devam etti.
Sonunda evine varabilmişti, annesini gördüğünde tam gülümsiyecekti ki annesinin elinde tuttuğu bıçağı fark etti.
Küçük kız elinde ki karnesini yere bıraktı ve korkarak annesinin yanına gitti.
Annesinin elinde ki paslanmış bıçağın üstünde ki kanların nereden geldiğini çözmeye çalıştı fakat bir anlam veremedi.
Etrafına baktığında uzakta bir kedinin acı çığlıklarını duymaya başlamıştı.
Annesinin yüzüne baktığında annesinin de kendisine baktığını fark etti.
Annesi sakince gülümsedi ve "hoşgeldin anka, nasıl geçti günün?" dedi.
Küçük kız korkmuştu, annesinin yanından ayrıldı ve kedinin çığlık seslerinin olduğu yere doğru adımladı.
Her yeri kan içinde gözleri dolu dolu çimenlerin üstünde yatan kedisini gördü, Dumanı..
Annesi mi yapmıştı, yapmazdı ki annesi. Çok severdi Dumanı.
Annesi Dumanı bıçaklamış olamazdı değil mi?
Yavaşca Dumanın yanına eğildi, kendi yanaklarından akan gözyaşlarını elinin tersi ile silip Duman'ın dolu gözlerine yavaşca dokundu ve dolu gözlerinden akan yaşları eli ile sildi.
Annesine baktığında gülümseyerek elindeki siyah saplı bıçağa baktığını gördü.
Sanki annesi de kendisine bakıldığını hissetmişcesine gözlerini bıçaktan kaldırıp küçük kıza çevirdi.
Küçük kız korkuyordu, Dumanı, tek dostunu kaybetmek istemiyordu.
Ayağa kalktı ve annesinin yanına koşar adımlar ile vardı, hesap sorması, bunu Duman'a neden yaptığını bilmesi gerekiyordu.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Anka Tüvana
Teen FictionBekledim günlerce aylarca yıllarca içimdeki küçük umudun çiçek açmasını umut etmek gibiydi ama o hiçbir zaman gelmedi, doğru ya bu dünyada gidenin geri gelmediğini yaşayarak anlamıştım. Zaten yaralarla dolu kalbim bu gerçekle titredi yeni doğan bir...