Bölüm Üç'

1K 62 3
                                    

Altı yıl öncesi..

Yazarın ağızı ile¬

Odasında tek başına oturmuş, karşısında eskimiş siyah ve beyaz karışımı olan duvarı izliyordu anka tüvana.

Düşünüyordu ama bir sonuç bulamıyordu beyni'nin sorduğu zor sorulara, babası vefat ettiğinde babaannesi neden babasının cenazesine gelmemişti?

Ya da annesi'ni akıl hastanesine götürmek için geldiklerinde anneannesi neredeydi?

Korkuyordu, bu evde daha fazla kalmak istemiyordu ama gidecek tek bir yeri bile yoktu.

Teyzesi kabul eder miydi ya da amcası?

Babaannesi neredeydi, dayısı neden annesi ile konuşmuyordu?

Neden kimse ona sahip çıkmıyordu, annesi'nin gözünün önünde bir gün kanlar içinde kalmak istemiyordu.

Babası onu bekliyordu ama çok erkendi daha, bu evden kaçıp nereye giderse ona yardım ederlerdi?

Ona sahip çıkıcak tanıdıkları varken yetimhanede kalmak istemezdi, zaten abisi ve ablası da izin vermezdi.

Anka Tüvana içinden şöyle geçirdi, madem beni istemiyorlar neden beni bırakmıyorlar?

Aşağıdan gelen sesler ile korkarak kırık ve sadece siyah, eskimiş, ince bir yorgan barındıran yatağından kalktı.

Kapının önüne gelip kapı kulpunu yavaşca indirdi. Abisi ile ablası yine mi kavga ediyordu?

Annesi yine mi kaçmıştı?

Yavaş ve korkak adımlar ile gıcırdıyan merdivenlerden indi ve salonun kapısının önünde durdu.

Annesi koltuğa oturmuş titreyerek bir şarkı mırıldanıyordu.

Gözlerini bir yere sabitlemiş sürekli oraya bakıyordu.

Küçük kız korkarak salona girdi ve annesinin baktığı yere gözlerini çevirdi.

Annesi yüksek sesle şarkıyı söylemeye başladı.

"Batıl inanç, korku ve kıskançlık"

Küçük kız gözlerini annesine çevirdi ve kan oturmuş gözlerine baktı, korkarak kapının önünden çekilip yırtık ve küflenmiş koltuğun birine oturdu.

Annesi daha çok bağırmaya başladı,

"ölü ben biriyim"

Küçük kıza döndü ve hıçkırarak ağlamaya başladı.

Küçük kız epey bir korkmuştu, yavaşca annesine, "anne" diye seslendi.

"yok edici oğul"

Hıçkırıkları kahkahaya döndü ve blüzünü kaldırıp bedenine batırmış olduğu bıçağı sertçe çekip çıkardı ve küçük kıza doğru salladı.

"anne, korkuyorum."

Annesi bıçağı ona doğru fırlattı ve şarkıyı bağırarak söylemeye devam etti, "ağaçların arasından kayıp"

"rüzgarı boğmak.."

Küçük kız annesinden korkarak ayağa kalktı ve annesinin aslında ona değil arkasında ki askılıkta duran siyah çekete baktığını fark etti.

Anka Tüvana Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin