DESTİNY -2-

2.1

"Gelmedi, uzun süredir gelmiyor"
"Ne demek uzun süredir gelmiyor ?"
Dedim
"Yani 3-4 gündür gelmiyor"
Dedi
"Peki teşekkürler"
Dedim

Kız işine dönünce gidip Yeri'nin yanına oturdum.
"Ne olmuş ? Jimin'i görmüş mü ?"
Dedi
"Hayır 3-4 gündür gelmiyor dedi"
"Bence kıskandı"
Dedi Yeri

"Ahh Park Jimin seni öldüreceğim!"
"Park Jimin mi ?"
Kenardan gelen sesle o tarafa döndüm.
"Evet Park Jimin de sen Park Jimin'i nerden tanıyorsun ?"
Dedim

"O benim abim"
Dedi
"A-abin mi ?"
"Jimin'in kardeşi mi varmış ?"
Dedi Yeri kulağıma yaklaşarak
"Demek ki varmış"
Dedim sessizce

"Asıl siz abimi nerden tanıyorsunuz ?"
"Biz bu kafede tanışıp arkadaş olduk"
Dedi Yeri
"Anladım"
Dedi
"Bize katılmak ister misin ?.."
Diyerek durdum.

"Chaeryeong, Park Chaeryeong"
Dedi
"...Chaeryeong"
"Mahsuru olmazsa"
Dedi
"Lütfen otur"
Dedim

Oturunca onu süzdüm. Farklı bir güzelliği vardı. Yani farklıydı ama farklılığıyla güzeldi...
"Sen burda ne yapıyor ?"
Dedi Yeri
"Abime bakmaya gelmiştim 4 gündür eve gelmiyor"
Dedi

"Nerde olabilir ?"
Dedim merakla
"Burda değilse ya şirkette ya da dağ evindedir"
Dedi
"Şirketle dağ evinin adresini verir misin ?"
Dedi Yeri

"Neden bunu yapayım ?.."
Dedi Chaeryeong
"Ç-çünkü bizde mera-"
"...şaka yaptım tabii veririm zaten siz şu abimin Daegu'ya gittiği kızlarsınız sizi hatırlıyorum, fotoğrafta görmüştüm"
Dedi

Kenardaki peçeteyi alıp çantasından çıkarttığı kalemle birşeyler yazdıktan sonra peçeteyi bana uzattı.
"Canı sıkkınsa büyük ihtimalle dağ evinde gitmiştir. Unni bence sen dağ evine bak"
Dedi
"Neden ben ?"
Dedim

"Çünkü sana bakışları farklı."
Dedi
"Ben demiştim!"
Dedi Yeri
"Ne alaka ?"
Dedim, kafamı kaldıramıyordum yanaklarım kesin kıpkırmızı olmuştu!

"Peki öyle olsun ama onu bulursan buraya dönmesi için ikna et çünkü o gün düğün gibi biryere gitti geldiğinde her an Amerika'ya gidebiliriz dedi sonra yok oldu"
"Tanrım!"
Hızla ayağa kalkıp çantamı aldım.

•••••

Karşımdaki eve baktım. Korkarak kapıyı çaldım.
"Jimin"
Diyip tekrar çaldım ama açan olmadı. Evin etrafını dolaşarak arka bahçeye geçtim.

Sürmeli bahçe kapısı yarım açıktı. Gülerek içeri girdim aşağı katta gözükmüyordu. Üst kata çıktım.
"Ahh...yavaş ol biraz, ıhmm TANRIM!"
Hayır, şaka bu değil mi ? Sesin geldiği odanın kapısına yanaşarak kapıya kulağımı dayadım.

"Ihmm! Evet böyle! Hızlan!"
"Seni piç"
Elimi kapının koluna atmıştım ki biri arkamdan ağzımı tutarak beni kenardaki odaya soktu. Çırpınırken kulağıma yanaştı.

"Benim"
Dedi Jimin, ağzımı bırakınca arkamı döndüm.
"O-o kimdi ?"
Dedim
"Küçük kardeşim Min hyuk, dağ evine kız getirdi haberde vermedi bende bu odada tıkılıp kaldım. Yarım saattir onları dinliyorum"
Dedi, kendimi gülmemek için sıktım.

"Senin burda ne işin var ?"
Dedi
"Bana adresi Chaeryeong söyledi"
Dedim
"Niye geldin ?"
Dedi
"Sana bakmaya geldim"
Dedim

"Neden ?"
Dedi
"Ç-çünkü seni merak ettim"
Dedim gözlerimi kaçırarak
"Neyin olarak beni merak ettin ?"
"Soru sormayı keser misin!"
Dedim sinirle
"Peki öyle olsun, sustum."
Dedi

Sesler kesilince Jimin'e baktım.
"Ne kadar burda tıkılı kalacağız ?"
Dedim
"Kardeşim biraz enerjiktir kızın haline bakılırsa hâlâ yorulmamış-"
"Tamam sormadım farzet"
Dedim, Jimin gülünce bende güldüm.

Şu halimize bir bak ?!
"Gülme"
Dedim
"Sinirlerim bozuldu!"
Dedi gülerken, karnım guruldayınca aynı anda Jimin'le benim karnıma baktık.
"Ben yapmadım"
Dedim, Jimin bu halime güldü.

"Gel birşeyler yiyelim bende acıktım"
Dedi
"Onlar ne olacak ?"
Dedim
"Aşağıya inmezler herhalde, hem burda açlıktan ölemeyiz ya"
Dedi
"Tamam"
Dedim

Jimin elimi tutunca sessizce aşağıya indik.
"Ne yemek istersin ?"
Dedi
"Bilmem"
Dedim
"Sadece ramen yapabiliyorum"
Dedi

"Olur"
Dedim gülerek
"Tamam"
Diyerek rameni aldı.
"Yaa Rocky!"
Merdivenlerden gelen sesle Jimin'le aynı anda birbirimize baktık.

Jimin elimi tuttuğu gibi beni mutfak masasının arkasına çekti. Onların ikisi de iç çamaşırlarıyla birlikte salona geçip koltuğa oturdular. Mutfakla salon birleşik olduğundan bu masanın arkasında tıkılıp kalmıştık!