DESTİNY -2-

2.8

Gözlerimi açtığımda ilk karşılaştığım manzaranın Jimin'in bebeksi yüzü olmasıyla sırıttım. Yaklaşıp dudaklarımı çenesine bastırdım.

Huylanmış bir şekilde kıpırdanınca gülümseyerek kollarımı beline daha da sıkı sardım. Sanki herşey bir rüyaymış gibi geliyordu...

Herşey bir rüya ve ben uyandığımda hepsi son bulacaktı ben başka bir hayatta Jimin bambaşka bir hayatta olacakmış gibi

Kafamı iki yana salladıktan sonra tekrar Jimin'e baktım. Kıpırdandı ve belimi daha sıkı kavrayarak beni kendine çekti.

Gözlerini açınca gülümseyerek suratına bakmaya başladım.
"Günaydın"
Dedim
"Güne senin gibi birşeye bakarak uyanmak için nasıl bir sevap işledim acaba ?"
Dedi

"Bilmem bir önceki hayatında azrail olduğuna göre pek sevap işlemiş olamazsın"
Dediğimle güldü ve boynumu öptü.
"Hadi itiraf et yakışıklı bir azraildim"
Dedi

"Ahh o konuda kimse eline su dökemez"
Dedim, bir anda kendimi Jimin'in altında bulmamla şaşkınca gözlerine baktım.
"Peki sen, bir önceki hayatında azrail olan bu yakışıklıyla hastane fantezisi yapmaya var mısın ?"
Dedi

Utanırken Jimin'in omzuna yavaşça vurdum ve kızaran yüzümü ellerimin arkasına sakladım.
"Ah!"
Ellerimi yüzümden çekerek Jimin'e baktım.
"Jimin iyi misin ?"
Elini yarasına doğru koyarak uzandı.

"Ne oldu doktoru çağırayım mı ?"
Dedim
"Hayır hayır âni hareket yaptığım için oldu"
Dedi
"O zaman bir daha yapma!"
Diyip yavaşça omzuna vurdum.

"Sen korktun mu ?"
Dedi gülerek
"Korktum tabii!"
Dedim yanına uzanırken, Jimin beni kolunun altına alıp dudaklarını saçlarıma bastırdı.
"Korkma sevgilim"
Dedi, korkma sevgilim...

"Sevgilim ?"
Dedi ona bakarken, dudaklarını anlıma bastırdı.
"Evet, sevgilim. Bir mahsuru mu var ?"
Dedi
"H-hayır yok"
Dedim gülmemi engelleyemezken

Jimin kollarını belime sarıp beni kendine çekti ve boynumu öptü. Karnımın içindeki kelebekler anında havalanırken huzurla bir nefes çektim ciğerlerime
"Cennet gibisin...cennetimsin Roseanne"
Dedi

Jimin'e dönerek yüzünü ellerim arasına aldım. Yüzünü severken dikkatlice her ayrıntısına kadar inceledim.
"Cennetin olmama izin verdiğin için teşekkürl-"
Jimin dudaklarını dudaklarıma bastırınca susmak zorunda kaldım.

•••••

"Jimin çorba yaptım"
Diyerek yanına oturdum.
"Rose zehirlenmem değil mi ?"
Yaptığı şakaya bir tek kendisi gülerken göz devirip yanına oturdum.
"Evet zehirde var içinde, seversin"
Dedim

"Elinden zehir olsa içerim"
Diyerek ağzını açtı. Bu şirin haline sırıtmadan edemedim. Dudaklarımı yanağına bastırıp kaşığı ağzına soktum. Çorbayı içtikten sonra yüzü buruştu.

"Ahh sıcak! sıcak! sıcak!"
Derken elimdeki tepsiyi masaya koyarak evde koşturmaya başladım. Ne yapacaktın ?..Dur! Doğru su gerek. Mutfağa koşarak dolaptan soğuk bir su aldım.

Jimin'in yanına geldiğimde dili dışarda Sıcak demeye çalıştığını gördüğümde gülmek istedim ama hiç zamanı değildi. Jimin bir büyük şişeyi bitirince yanına oturdum.
"Üzgünüm sıcak olduğunu unuttum"
Dedim

"Önemli değil altı üstü tat alma duyumu kaybettim!"
Dedi
"Özür dilerim!"
Dedim ağlama sesleri çıkartırken
"Boşver"
Dedi yanağımı öperken, kaşığa aldığım çorbaya uzun süre üfledikten sonra az birşey içip soğuk olduğunu fark ettiğimde Jimin'e uzattım.

Kapı çalınca Jimin kaşığı aldı.
"Ben içerim sen kapıya bak sevgilim"
Şimdi sevgilim diyen ağzını öpeceğim görecek gününü! Kapıyı açtığımda kızlar gülerek içeri daldırlar.
"Sizde hoşgeldiniz"
Diyerek kapıyı kapattım.

"Tanrım! Jimin sen bir deli olmalısın! Böyle bir evde yaşıyorsun ve kafede mi çalışıyorsun ?! Bu çocuk cidden keçileri kaçırmış!"
Dedi Yeri
"Sizde hoşgeldiniz kızlar"
Dedi Jimin gülerken
"Hasta ziyaretinde ne alınır bilmediğimiz için şarap getirdik"
Dedi Joy elindeki poşeti gösterirken

"Jimin içki içemez doktor olmaz de-"
"Birşey olmaz Rose beni öldürmez ya"
Dedi, göz devirerek oturdum.
"Ee ? Eğleniyor muyuz bu akşam ?"
Dedi Yeri gülerek