-4-

49 3 0
                                    

Şalterlerim kesinlikle atmıştı . "Benim için kavga etmediniz seni aptal ! Kendi erkeklik gururunuza dokundurtmak istemediğiniz için kavga ettiniz . Ve bende olayı üstüme alınmayacak kadar erkek düşkünü aptal kızlardan değilim" diye cırladığımda bankta bana doğru dönmüş sol kolunu banka atmış gayet sakin bir şekilde bana bakıyordu .

"Sinirlenince çok komik oluyorsun" dediğinde bile yüzündeki mimik değişmemişti . Tepki vermeyerek arkama yaslanıp Allah'tan sabır diledim . Neden Cem'i çıkarmamıştım ki neden? Nasıl aptal bir seçim bu böyle istanbul? Tebrik ederim seni valla.

Bu sefer sessizliği bozan ben oldum . "Burda oturmaktan sıkıldım , ben içeri gidiyorum" dedikten sonra ayağa kalktıp ilerlemeye başlamıştım ki Rüzgar beni kolumdan tutup kendisine doğru çevirdi.

Bu ani hareketin sonucu dönme payını pek hesaplayamamış ve gereğinden fazla yakınlaşmıştık birbirimize . O anın etkisiyle hemen gözlerimi yumdum. Sonradan benden daha uzun olduğunu ve yüzlerimizin aynı hizada olmadığını hatırlayıp gözlerimi yavaşça açtım . Gözlerim kaslı göğüs ve omuzlarıyla buluştu .

Bir eliyle hala kolumu tutarken diğer eliyle çenemi kavrayıp yavaşça yukarı kaldırdı . O da aşağı bana doğru bakıyordu . Başka biri bizi görse yanlış anlardı . Geri çekilmeye çalıştım ama kolumu hala tutuyordu.

"Çıkışta seni almaya geleceğim , kavgamı böldün . Öylece sıyrılamazsın bu mevzudan"diye fısıldadı . Bu fazlasıyla seksi bir fısıldayış olmuştu . Bir saniye , ne yani daha bir saattir bile tanımadığım çocuğu seksi mi buluyordum . Kendini topla istanbul..

"Üşüyorum , sınıfa girmem daha iyi olur " dedikten sonra arkamı dönüp ondan uzaklaştım. Ne yani yapabildiğim tek şey bu muydu? Tuhaf olan kesinlikle tuhaf olan iki şey vardı . Birincisi onun ani ruh hali değişimleri ikincisi benim ona bir türlü karşı gelememem.

Okul binasına girdiğimde kendimi toparlamaya çalışmak için kızlar tuvaletine girdim . Aynada kendimi incelemeye başladım . Kahverengi saçlarım darmadağın olmuşlardı rüzgardan . Elimle onları düzeltip geri doğru attıktan sonra yüzümü yıkayıp kuruladım ve sınıfa doğru ilerledim .

Teneffüs zili çaldığında Cem'in yanına oturdum ve kollarımı boynuna sarıp sımsıkı sarıldım . "Seni sinirli halinle tek bıraktığım için özür dilerim ama birinizi çıkarmam gerekiyordu ve senin sinirliyken benimle gelmeyeceğini bildiğim için onu çıkardım , bana kızgın olduğunu biliyorum" derken dudaklarımı büzdüm.
"Istanbul üzülmene gerek yok , benim için yaptığını biliyordum zaten teşekkür ederim" dedikten sonra beni saçlarımdan öptü.

Cem... Cem benim sadece arkadaşım değildi . Abim gibiydi . Çok fazla korumacıydı . Beni kardeşi gibi sahiplenir ve severdi .

Son derste bitmişti . Cem'le beraber bahçeye , bizim grubun yanına gittik.
"Eee bugün nereye gidiyoruz gençler?" Noyanın ortaya attığı soruyu kimse cevaplamayıp bana bakmaya başladılar.
"Bugün herkes istediğini yapsın benim işlerim var . Dağılın hadi" dedikten sonra arkamı dönüp çıkış kapısına doğru ilerlemeye başladım .

Vera'nın arkamdan seslendiğini duyunca durdum. "Bu gece bizde kalmaya ne dersin? Biraz dertleşiriz hem" diyerek koluma girdi .
"Olur akşam 9-10gibi gelirim size şimdi gitmem lazım" diyip ondan uzaklaştım .

Otoparka doğru ilerlerken birinin ıslık çaldığını duyup sese doğru baktığımda Rüzgarın mavi gözleriyle karşılaştım. Motoruna yaslanmış beni bekliyordu.

"Motorla gideceğimizi sanıyorsan yanılıyorsun" diyerek ona doğru yürümeye başladım.
"Şimdiye kadar hiç bir kızı motoruma bindirmedim zaten . Ne yazık ki sende bir ilk olamayacaksın bebek" dedi ve göz kırptı.

Omzuna yumruk attığımda güldü , içten bir gülüştü bu . Onu ilk defa içten gülerken gördüğüm için şaşırıp mal mal gülümsedim.

"Ee araban hangisi?" dediğinde kendimi toparlayıp arabamı işaret ettim. Arabaya bindik ve otoparktan çıktım. Bana tarif ettiği yere vardığımızda barlar sokağına varmıştık . Arabayı park ettikten sonra arabadan indik.

"Gündüz vakti neden buraya geldik? Bomboş hem" diye mızmızlanırken bana baygın bir bakış attıp ilerlemeye başlarken "beni takip et" diye seslendi.

Onu takip etmeye başladım . Üçgen adındaki bir Barın kapısında durdu .
"Hoşeldiniz Rüzgar bey" kapıdaki korumaya göz kırptı ve içeri girdi . Bende tıpış tıpış onun peşinden ilerledim .

Kapıdan içeri girdiğimizde dar bir koridorla karşılaştım . Bordo bir ışıklandırmaya sahipti . Koridorun sonundaki kapıya vardığımızda Rüzgar kapıyı itti ve bir anda müzik sesi bomba misali kulaklarımı patlattı.

Rüzgar 'önden buyur' dercesine kapıyı tek eliyle tutarken diğer eliyle içeriyi işaret ediyordu . İçeriye girdiğimde sağ taraftaki bar gözüme çarptı . Kocamandı ! Barda iki barmen ellerindeki şişeleri çevirip akrobasik hareketler yapıyorlardı . Mekan boş olduğu için kendi aralarında şakalaşıyorlardı . Ortadaki dans pisti boşdu . Birden belimde bir el hissettiğimde yerimden sıçradım .

Dönüp baktığımda tekrar alay edici bakış atıp gülen bir adet Rüzgarla karşılaştım. Köşedeki dj'e bir işaret yapıp şarkıyı kapatmasını söyledi .

Müzik sesi kesildikten sonra önüme geçti ve iki kolunu yana açarak "işte burası babamdan bana miras kalan mekan . Nasıl buldun?" diye sordu .
"Hoş , pek kalabalık yerleri sevmem aslında" dediğimde beni tekrar belimden tutarak sol köşedeki merdivenlere doğru yönlendirdi .

Merdivenlerden çıkarken belimi hala bırakmamıştı. "Babam buranın en büyük mafya babalarından bu yüzden ilk katı bar olsada ikinci katı biraz yasa dışı işlerle doludur , şaşırma lütfen" diye fısıldadı kulağıma doğru. Merdivenlerden çıktığımızda sigara kokusu alır gibi oldum .

Birden arkamı döndüm ve merdivenlerden inmeye çalıştım, burdan uzaklaşmak istiyordum . Birden rüzgar beni tekrar kendine çekti .
"Hey sorun ne? Yanlış anlama beni sana bir şey yapmayacağım sakin ol" dediğinde yinede gitmeye çalıştım .
" Rüzgar bırak beni gitmek istiyorum!"

Sigara kokusu git gide yoğunlaşıyordu burdan hemen çıkmak istiyordum .
"İstanbul ne oluyor sana böyle ? Bana bakar mısın lütfen" dediğinde yüzümü avuç içlerine aldı ve yüzümü yüzüne çevirdi.
"Sakin ol ne oldu anlatır mısın ? Sana sadece mekanı gezdirmek istiyorum" diye konuşmaya devam ettiğinde onu dinlememeye çalışıyordum çabalarıma rağmen beni bırakmadı .
"Rüzgar bırak !" diye kükrememe rağmen hala tutuyordu .

En sonunda dayanamayıp dizlerime çöküp yüzümü ellerime gömüp ağlamaya başladım...

Siyah PapatyaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin