-7-

37 3 0
                                    

Cem şimdiye kadar hiç yakalanmamıştı . Baskın olduğunda ilk beni kurtarır sonra kendisi kurtulurdu . Cem benim için çok önemliydi ve etrafımdaki bütün insanlardan daha önemliydi . Papatyanın gidişinden sonra yanımdan uzaklaştıramadığım tek kişi Cem'di. Noyanın söylediklerinden sonra bir süre oturduğum yerde donup kaldım . İki senedir bu işlerle uğraşıyorduk ve bu süreçte asla yakalanmamıştık .

Yerimden sıçrayıp hemen arabama doğru koştum . Noyan'da arkamdan geliyordu. Ben arabama binip son hızla yola çıktığımda Noyan'ın bana yetiştiğini gördüm . Hemen sağımdaydı . Tek elimle yan koltuktaki çantamı karıştırıp telefonumu bulunca en güvenilir adamlarımızdan birini aradım ve ona yapması gerekenleri anlattım .

-------------------------------

Arabayı park edip koşar adımlarla içeri girdik . Danışma bölümündeki memurdan bilgi aldıktan sonra söylediği kata çıktığımızda koridorun sonunda Burak , Vera ve Cem'in babasını gördüm . Vera koşup bana sarılınca kısa bir karşılık verip Cem'in babası Adnan amcaya doğru yürüdüm .
"Adnan amca ben herşeyi ayarladım sen endişelenme " dediğimde burukça gülümsedi .
"Ah kızım , ben size diyorum ben yaptım bir hata siz yapmayın" dediğinde bende ona gülümseyerek karşılık vermeyi tercih ettim . Artık Cem için endişelenmiyordum . Adamlarımızla konuşup herşeyi halletmiştim . Birine para verip suçu üstlenmesini sağladılar . Yaklaşık yirmi dakikalık beklemeden sonra kapı açıldığında Cem çıktı .

Koşup boynuna atladım . Mutluluktan mı , ilk duyduğumdaki korkudan mı bilmiyorum ama gözümden bir iki istemsiz yaş akmıştı .
"Ne o korkudan bebek gibi ağladı mı bu ya" diye dalga geçerken kolunu omzuma attı ve yürümeye başladık .

Cem Adnan amcayla beraber eve gittiğinde Burak motoruyla Noyan'da arabasıyla gittiği için bende Vera'yı evine bırakıp eve geçtim .

Ertesi yani Pazar gününü gayet sessiz sakin atlatmıştım . Yeni alınan depo için bir kaç kere dışarı çıkıp kontrolleri yapıp tekrar eve geçmiştim .

---------------------------------------

Sabah alarmın sesiyle uyandığımda zar zor gözlerimi açıp alarmı kapattım . Bir kaç dakika sonra yatağımdan kalkıp duşa girdim . Duşumu alıp dişimi fırçaladıktan sonra saçımı kurutup salık bıraktım . Formamı giydikten sonra çantamı alıp aşağı indim . Mutfağa girdiğimde Ateş ve Annemi kahvaltı yaparken gördüm . İkisinide yanaklarından öpüp kahvemi hazırlayıp termosuma koyduktan sonra ateşle beraber arabaya bindik .

Onu bırakıp kendi okuluma geçtiğimde arabayı otoparka park edip bizimkilerin yanına gittim . Cem'in yanına geçtiğimde kolunu tekrar omzuma attı ve beni kendinde çekti . Ikimizde birbirimize karşı farklı hisler beslemediğimiz için bu durumdan yanlış bir şey çıkarmadım . Grup tamamlanınca ilk önce bahçeye gittik , sonrasında sınıflara dağılırken Cem'in işi çıktı ve ders girmemeye karar verdi .
Bende sırama geçip dört gözle Rüzgarı bekledim . Onu öldürecektim . Beni rezil ettiğine pişman edecektim . On dakika sonra Rüzgarın sınıfa girdiğini görünce bana yaklaşmasını bekledim . Önümdeki sıraya geldiğinde ise yavaş yavaş yerimden kalktım .

Bana tabiri caiz 'yavşakça' bir gülüş attığında sinirimi tutamayıp kafa atmamla geri sendelenmesi bir oldu . Ama benim için yeterli değildi . Şaşkınlığından yararlanıp karnına yumruk geçirirken "gerizekalı ! Polislerin yanında yalan söylemek zorunda kaldım ! Ve sen beni rezil ettin öyle mi ?" diye bağırdım .

Tam bir tane daha atacakken beni iki omzumdan tutup hafif havaya kaldırarak duvara çarptı . Belim acımıştı , hafif bir inilti sesi çıktı istemsizce .
"Sen ne cürretle bana kafa atarsın" diye bağırdığında bende alta kalmayarak "beni rezil ettin beni resmen adamların önünde sürtük yerine koydun" diye bağırdım .

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Mar 25, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Siyah PapatyaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin