Cem şimdiye kadar hiç yakalanmamıştı . Baskın olduğunda ilk beni kurtarır sonra kendisi kurtulurdu . Cem benim için çok önemliydi ve etrafımdaki bütün insanlardan daha önemliydi . Papatyanın gidişinden sonra yanımdan uzaklaştıramadığım tek kişi Cem'di. Noyanın söylediklerinden sonra bir süre oturduğum yerde donup kaldım . İki senedir bu işlerle uğraşıyorduk ve bu süreçte asla yakalanmamıştık .
Yerimden sıçrayıp hemen arabama doğru koştum . Noyan'da arkamdan geliyordu. Ben arabama binip son hızla yola çıktığımda Noyan'ın bana yetiştiğini gördüm . Hemen sağımdaydı . Tek elimle yan koltuktaki çantamı karıştırıp telefonumu bulunca en güvenilir adamlarımızdan birini aradım ve ona yapması gerekenleri anlattım .
-------------------------------
Arabayı park edip koşar adımlarla içeri girdik . Danışma bölümündeki memurdan bilgi aldıktan sonra söylediği kata çıktığımızda koridorun sonunda Burak , Vera ve Cem'in babasını gördüm . Vera koşup bana sarılınca kısa bir karşılık verip Cem'in babası Adnan amcaya doğru yürüdüm .
"Adnan amca ben herşeyi ayarladım sen endişelenme " dediğimde burukça gülümsedi .
"Ah kızım , ben size diyorum ben yaptım bir hata siz yapmayın" dediğinde bende ona gülümseyerek karşılık vermeyi tercih ettim . Artık Cem için endişelenmiyordum . Adamlarımızla konuşup herşeyi halletmiştim . Birine para verip suçu üstlenmesini sağladılar . Yaklaşık yirmi dakikalık beklemeden sonra kapı açıldığında Cem çıktı .Koşup boynuna atladım . Mutluluktan mı , ilk duyduğumdaki korkudan mı bilmiyorum ama gözümden bir iki istemsiz yaş akmıştı .
"Ne o korkudan bebek gibi ağladı mı bu ya" diye dalga geçerken kolunu omzuma attı ve yürümeye başladık .Cem Adnan amcayla beraber eve gittiğinde Burak motoruyla Noyan'da arabasıyla gittiği için bende Vera'yı evine bırakıp eve geçtim .
Ertesi yani Pazar gününü gayet sessiz sakin atlatmıştım . Yeni alınan depo için bir kaç kere dışarı çıkıp kontrolleri yapıp tekrar eve geçmiştim .
---------------------------------------
Sabah alarmın sesiyle uyandığımda zar zor gözlerimi açıp alarmı kapattım . Bir kaç dakika sonra yatağımdan kalkıp duşa girdim . Duşumu alıp dişimi fırçaladıktan sonra saçımı kurutup salık bıraktım . Formamı giydikten sonra çantamı alıp aşağı indim . Mutfağa girdiğimde Ateş ve Annemi kahvaltı yaparken gördüm . İkisinide yanaklarından öpüp kahvemi hazırlayıp termosuma koyduktan sonra ateşle beraber arabaya bindik .
Onu bırakıp kendi okuluma geçtiğimde arabayı otoparka park edip bizimkilerin yanına gittim . Cem'in yanına geçtiğimde kolunu tekrar omzuma attı ve beni kendinde çekti . Ikimizde birbirimize karşı farklı hisler beslemediğimiz için bu durumdan yanlış bir şey çıkarmadım . Grup tamamlanınca ilk önce bahçeye gittik , sonrasında sınıflara dağılırken Cem'in işi çıktı ve ders girmemeye karar verdi .
Bende sırama geçip dört gözle Rüzgarı bekledim . Onu öldürecektim . Beni rezil ettiğine pişman edecektim . On dakika sonra Rüzgarın sınıfa girdiğini görünce bana yaklaşmasını bekledim . Önümdeki sıraya geldiğinde ise yavaş yavaş yerimden kalktım .Bana tabiri caiz 'yavşakça' bir gülüş attığında sinirimi tutamayıp kafa atmamla geri sendelenmesi bir oldu . Ama benim için yeterli değildi . Şaşkınlığından yararlanıp karnına yumruk geçirirken "gerizekalı ! Polislerin yanında yalan söylemek zorunda kaldım ! Ve sen beni rezil ettin öyle mi ?" diye bağırdım .
Tam bir tane daha atacakken beni iki omzumdan tutup hafif havaya kaldırarak duvara çarptı . Belim acımıştı , hafif bir inilti sesi çıktı istemsizce .
"Sen ne cürretle bana kafa atarsın" diye bağırdığında bende alta kalmayarak "beni rezil ettin beni resmen adamların önünde sürtük yerine koydun" diye bağırdım .

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Siyah Papatya
ChickLitKayıp ikizinin izini arayan genç bir kızın hayatı ne kadar berbat olursa işte o kadar berbat bir hayat benimkisi.