Siyah Papatya

-3-

İçeri giren kişi rüzgardı . İbrahim bey "evet gençler bu yeni sınıf arkadaşınız , bazı sınıf değişiklikleri oldu o yüzden rüzgar bu sınıfa geçiş yaptı . Bu da yeni sınıf listesi "diyerek kağıdı öğretmene uzatıp sınıftan çıktı .
"Rüzgarcım şurada boş yer var geç otur" dedi öğretmem ve önümdeki sırayı gösterdi . Rüzgar yavaş yavaş adımlarla önümdeki sıraya oturdu . Rüzgar benden iki karış daha uzun atletik bir vücuda sahip sarışın ve mavi gözlüydü . Sarışın erkekleri beğenmesem bile onun hoş bir görüntüsü vardı . Hatta fazla hoş bir görüntü..

Teneffüs zili çalınca Rüzgar birden bana doğru dönünce korkup ister istemez sıçradım . Benim bu hareketime dudağı yukarı doğru kıvrılıp hemen tekrar yok oldu . "Özür dilerim , korkutmak istemezdim."
"O kadar ani hareket etmeseydin korkmazdım." diye ergence bir cümle kurup kendimi savunmaya çalıştım. "Mantıklı" dedi alay eder bir biçimde. "Hop sen hayırdır koçum ? Dön bakayım sen şöyle önüne" diyerek Cem Rüzgarın omzunu itti . Ah hayır , lütfen Rüzgar ona karşılık verme . Cem'in ani sinirlenişi sonucu gözü babasını bile görmediği zamanlar oldu. O yüzden onu böyle olaylardan uzak tutmaya çalışıyordum . İçimden hala Rüzgarın karşılık vermemesi için yalvarırken birden Rüzgar yerinden kalkarak Cem'i omuzlarından tutarak duvara dayadı . Sınıfta bir kaç kız çığlık atmıştı sadece , bu normal çünkü erkeklerin hiçbiri Cem'in kavgasına müdahale edilemeyeceğini biliyordu . Ne kadar arlarına girmeye çalışsamda rüzgar tek eliyle Cem'in boğazını kavramışken beni diğer eliyle geri tutuyordu . " Rüzgar bırak onu ! Nefes alamayacak ! " diye bağırsamda nafile.

Cem'i ilk defa bu kadar zayıf gördüm . Duvara dayalı bir şekilde çırpınıyordu fakat hiçbir işe yaramıyordu. En sonunda biri haber vermiş olacak ki Noyan ve Burak koşa koşa sınıfa girdi ve Rüzgarı Cem'in boğazından ayırdılar . Noyan Rüzgar'ı tutmuş sınıftan çıkarmaya çalışırken ikiside hala bir birine abilik taslayıp bağırıyorlardı . Cem'in ona ne kadar çok vurmak istendiğini hissediyordum resmen ama buna izin vermezdim . Bu sen senemizdi ve herhangi bir disiplin suçu bütün herşeyi yok edebilirdi . Buna asla izin veremezdim .

Onlara biraz yaklaşıp en sonunda Rüzgar'da karar kılıp onu bileğinden kavrayıp çekiştirmeye başladım . E tabi bendeki de salaklık bu halimle şu öküz gibi herifi çekebileceğimi mi sanıyordum ? En sonunda Rüzgar bana dönüp ateş saçan gözleriyle ne yapmaya çalışıyorsun bakışı attığında "eğer hemen şimdi benimle beraber bu sınıftan çıkmazsan boş bir anında kasıklarına öyle bir tekme atarım ki ömür bu asla çocuğun olmaz" diye tehtid etmeye çalıştım 'yine aklımca' . Ama şaşırtıcı bir şekilde direnmeyi bırakarak benimle beraber yürümeye başladı .

Okul binasından çıkana kadar bileğini bırakmamıştım . Bahçeye çıktıktan sonra banka oturduk . Yaklaşık on dakika boyunca konuşmadık ikimizde . Sessizliği bozan o oldu "ben zaten ileride çocuk sahibi olmayı düşünmüyorum yani bu aslında çok saçma bir tehtid" dediğinde şaşırarak ona baktım . "Peki o zaman neden geldin?"
"Uzamasının bir anlamı yoktu , senin için değmez daha doğrusu".....

Merhaba arkadaşlar ilk iki bölümü güncelledim artık aralıksız yeni bölümler gelecek umarım beğenirsiniz :)