"Saaaaaan ben geldiiiiim! Selam gençler"
Hepsi bir ağızdan hoşgeldin dedi.Yeosang "San'a özel, bize toptan selam. Ne ka güzel" diyerek kıskandığını belli etti.
"Kıskanma yavrum. Gel öpeyim seni bir" dedim ve yanağına sulu bir öpücük verdim. Tam o sırada San içeri girdi.
"Hoşgeldin bebek. Gel sana şu olayı anlatayım" elimi tutup sürükleyerek odasına götürdü.
Yatağa yatıp "Eee anlat bakalım" dedim.
"Spor salonunda tanıştık Maya'yla. Koreli değil Hollandalı. Okul için gelmiş. Dansla ilgileniyormuş benden de idol olduğum için birkaç tavsiye istedi. Öyle onunla konuşurken giderek daha yakın olduk. Flörtüz galiba"
Demek dansla ilgileniyor. Benden güzel dans edemez. "Dikkat et de kimse sizi görüp çekmesin. Menejerin de kulağına gitmesin. Bir de güvenilir olduğuna emin misin? Son zamanlarda böyle konuşarak mesajları ifşa ediyorlar" bu salak da kurban gitmese bunlara bari.
"Spor salonunda yasak kamera biliyorsun zaten. Ayrıca öyle bir kız olduğunu düşünmüyorum. Kore sektörüyle ilgilenmiyor. Amerika'da kendine ajans ayarlamış bile. 1 yıl sonra dönecekmiş. Kariyerini çok iyi yönetiyor gerçekten"
Hehh haspama bak. Biz sanki b*k gibi yönettik
"İyi bakalım şimdilik diyecek pek bir şeyim yok. Giderek göreceğiz ne olacağını" İçimde kalmadan da sorayım şunu patlayacağım artık."San sen gay değil miydin?"
Texting dışında yazınca tuhaf hissettim. Kötü olmuş olabilir. Kusura bakmayın 💙
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BROWNİ ~Woosan
FanfictionEn yakın arkadaş olup birbirini seven iki genç... "San, sen gay değil miydin?"