Sonunda çekim bittiği için eve gidiyorduk. Arabada San'ın omzuna yatmış dinleniyordum. Hongjoong menejerle konuşuyordu. Mingi ve Yunho bugün tanıdığımız insanların gıybetini yapıyordu. Diğerleri de kendi aralarında sohbet ediyordu. San şerosu da Maya'yla konuşuyordu.
Ona biraz daha sokuldum."Ya artık benimle ilgilen. Kızacağım ama" kollarımla iyice onu sardum.
"Tamam bebeğim dur bir" dedi ve birkaç saniye sonra telefonunu bıraktı. Biraz daha yayılarak oturunca başım onun boynuna yaslandı. Ne güzel kokuyor boynu. Dur biraz daha koklayım.
"Çeke çeke bitirdin parfümümü"
"Ehehehe ne yapayım. Güzel geldi. Kim aldı bunu sana?"
"Yeosang almıştı ya doğum günümde" aaa doğru.
"Benim aldığımı hiç kullanmıyorsun ama" ben de almıştım parfüm ama çok önceydi sanki.
"Senin aldığın bitti ya Woo. Bana aldın ama beraber kullandık"
"Ben verdim parasını be, niye kullanmayım!" biraz çok bağırdığım için herkesin gözleri bana döndü. Ama alışık oldukları için pek önemsemediler.
"Bir şey demedim zaten" diyerek kollarını çekmeye çalıştı ama sadece çalıştı.
"Nereye gidiyorsun ya bırakmam seni" iyice yapıştım vücuduna.
Gülerek "Tamam gitmiyorum Woo" dedi ve tekrar eski konumumuzla devam ettik.
25 dakika sonra artık yurda varmıştık. Herkes odalarına dağıldı. Ben de tam gömleğimi çıkarmıştım ki kapı birden açıldı ve bir ayı üstüme atlayıp yatağa düşürdü. Ayı dedim ama pardon San'mış. Ve bir anda ısırmaya başladı.
"Aaaa San ne yapıyorsun bırak!!!" yanaklarımı, kollarımı, göğsümü, bacaklarımı kısaca önüne gelen her yerimi ısırıyordu hayvan.
"Isırma sözüm vardı onu gerçekleştiriyorum" tekrar yanaklarımı ısırdı.
"San tamam bırak. Ciddi miydin ya off bıraksana!"
"Yanaklarını ısırmayı hep istiyordum içimde kalmasın.Browni yapacak mısın söyle?"
"Yapmayacağım" deyince daha da dişleyerek ısırdı.
"Aaaa bırak tamam. Şerefsiz bıraksana. Sen gez sürekli, ben de sana browni mi yapayım bir de? Enayi miyim lan ben"
"Bebeğin için yap bir kere daha ne olacak sanki" eliyle kafamı yan döndürüp ısırmaya çalıştı. Ama ben o sırada kafamı elinden kurtarıp başımı çevirmiştim ki...
San dudağımı ısırdı. Bayağı bayağı ısırdı. Buralar sıcak mı oldu? Ama canım da acıyor şu an.
"Lan San dudağım kanıyor galiba ne yaptın!!!" gitti güzelim dudak. Daha ben kimseyi öpemeden gitti.
"Özür dilerim Woo. Niye çevirdin kafanı ya! Dur tamam elleme ben bakayım" baş parmağını dudağıma sürterek kanı sildi. Ama sonra parmağını dudağımdan çekmedi. Ve gözlerimiz de hiç ayrılmadı. Ay bir dakika bu çocuk bana giderek yaklaşıyor mı ne oluyor?
Hemen onu üstümden itip yataktan kalktım. "Tamam yapacağım sana browni." diyerek tişörtümü giydim.
"Teşekkürler bebek" omzumu öpüp odadan çıktı.
Ohh bee. Cam falan açayım ne oldu öyle?
Biz şimdi öpüşmüş sayılır mıyız?Şarkı : Monsta X - Thriller
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BROWNİ ~Woosan
FanficEn yakın arkadaş olup birbirini seven iki genç... "San, sen gay değil miydin?"