❝ three ❞

2.9K 60 45
                                    

❛ Profilimde bulunan Psychiatrist isimli kitabıma göz atarsanız çok sevinirim. ❜

"Kestik!" Yönetmenin kalın sesi bütün sette duyuldu.

Tom ve Sophie birbirlerine sarılırken, herkes senkronize bir şekilde alkış tutuyordu.

Loki dizisinin 1. Sezon 6. Bölüm çekimleri şuan tamamlanmıştı. Set arkası çalışanları dahil olmak üzere bütün oyuncuların gözlerinden yorgunluk akıyordu.

"Hepinize sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum." Tom, ekip arkadaşlarının önünde reverans yapıyordu.

"Bu zorlu pandemi sürecinde her birinizin canı pahasına çalıştığının bilincindeyim. Biz oyuncular dahil olmak üzere set arkasının görünmez kahramanları için hepimizin kocaman bir alkış tutması gerektiğini düşünüyorum." Tom, herkese seslenirken bir anda ıslık ve alkış sesleri daha yoğun çıkmaya başlamıştı.

Ben onun en önemli zamanlarından birinde maalesef ki yanında bulunamamıştım. Sanırım satın alma müdürü olmanın en zorlu kısımlarından biri buydu. Ajandanızda olmayan bir seyahat aniden gelişebiliyordu.

Birbirimizi 3 aydır görmemiştik. Bu yüzden küçük bir sürpriz yapıp, final bölümü setinde sevgilimi ziyaret edecektim. Ona sıkıca sarılmak, kokusunu içime çekmek için sabırsızlanıyordum.

Kalabalığın arasından etrafı incelerken okyanusları üzerimden geçip gitmişti. Kafasını tekrardan hızlıca çaprazına doğru oynattığında maskemi çenemin altına indirip, ayak uçlarıma güç verdim. Beni fark etmeme ihtimalini hiç düşünmek bile istemiyordum. Sağ elimi kaldırıp hızlıca salladım.

Tom'da aynı şekilde ona hediye ettiğim çiçekli maskesini çenesinin altına indirip, inci dişlerini ortaya çıkardı.

Uzak olduğumuzdan dolayı ne dediğini duymuyordum. Fakat ismimi mırıldandığını dudaklarından anlıyordum.

Setin içerisinden çıkmış, koşar adımlarla bana doğru yürüyordu. Göz yaşlarım istemsizce damlarken kollarımı sonuna kadar açıp, sarılmasını bekledim.

Beni kucaklarken aynı zamanda havaya kaldırıp etrafımda döndürmüştü. Ayakkabılarımla tekrar zemini hissettiğimde boynuna daha sıkı sarılıp, kokusunu içime çektim.

"Seni çok seviyorum. Seni her şeyden çok seviyorum."

Ağladığımdan dolayı kızaran yanaklarımı yumuşacık avuçları arasına alıp dudaklarımı öptü. Karşılık vermek istiyordum fakat çok sert öpüyordu.

"Seni çok özledim." Aynı şekilde onunda gözleri dolduğundan dolayı parlıyordu.

"Bana 2 hafta daha orada olacağını söylemiştin." Parmaklarını parmaklarıma geçirdi.

"Küçük bir şaka yaptım. Beni daha çok özlemen için." Kahkaha atıyorduk.

"Demek öyle. Seni daha çok özlemem için." Başını saçlarımın içine gömüp, boynum ve kulağımın arasına bir öpücük iliştirdi.

"Fakat bunun senin için iyi olacağını pek düşünmüyorum." Dudakları söylediği şeyle kıvrılırken, neyden bahsettiğini anlamıştım.

"Adım kadar emin olduğum bir şey varsa oda; şu 3 ayda seni içimde hissedemememin verdiği hüzündür." Kulağına fısıldarken diğer cümlemi inleyerek söyledim.

"Seninle bir an önce birlikte olmak istiyorum Hiddleston. Vücutlarımız dans ederken, beni hiç durmadan sertçe becermeni istiyorum." Kulak memesini emdim.

Resmen insan çokluğunu fırsat bilip ayakta birbirimizi baştan çıkarıyorduk.

Kendini bana daha çok bastırdığında, penisinin yavaş yavaş şişip kalktığını hissedebiliyordum.

𝐎𝐧𝐞 𝐒𝐡𝐨𝐭𝐬 | 𝐓𝐨𝐦 𝐇𝐢𝐝𝐝𝐥𝐞𝐬𝐭𝐨𝐧Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin