𝐎𝐧𝐞 𝐒𝐡𝐨𝐭𝐬 | 𝐓𝐨𝐦 𝐇𝐢𝐝𝐝𝐥𝐞𝐬𝐭𝐨𝐧

❝ six ❞

❛ Profilimde bulunan Psychiatrist isimli kitabıma göz atarsanız çok sevinirim. ❜

Tom, valizlerimizi kapının eşiğine bırakırken, cebinden, devasa kapının anahtarını çıkarttı. Altın renkli anahtarı kapının deliğinden geçirdiğinde, içeri girmek için adım atarken, eliyle beni durmuştu.

"Yıllardır süren geleneği devam ettirmek istiyorum." Kaşlarımı çattım.

"Nasıl yani bebeğim." Elimde, ayağımdan çıkardığım topuklu ayakkabılarım vardı.

"Şu şekilde." Bacaklarım bir anda havalandığında, beni kucağına almıştı.

Kahkaha atarken, Tom'da beni ahşap zeminin üzerine geri indirdi.

Bu akşam sade bir törenle evlenmiş, hayatlarımızı birleştirmiştik. Bayan Hiddleston olmuştum. 1 yıl gibi kısa bir sürede evlilik kararı almıştık. Ki bu hayatımda verdiğim en doğru karardı. Artık medyadan kaçmak yoktu. Ya yakalanırsak korkusu yoktu. Hamile miyim? Eğer hamileysem insanlar ne der korkusu yoktu.

Balayımız için sadece deniz yoluyla ulaşımı olan bir villaya gelmiştik. Burası; etrafında hiçbir ev barındırmayan, ormanlığın içerisinde, huzur dolu bir yerdi. Tom, insanlardan uzak olmanın ikimiz içinde daha sağlıklı olacağını, birbirimize daha fazla vakit ayırabileceğimizi düşünmüştü.

Evin içerisi de dışarısı gibi harikulade idi. Bir sürü bitkiyle süslenmiş, sadece camdan yapılmıştı. Banyo bile. Deniz yolunu kullanmanın yasak olduğunu bildiğim için rahattım. Aksi takdirde insanların beni duş alırken seyretmesinden asla hoşlanmazdım.

Evin cephesi direkt denize bakıyordu. Kafanızı nereye çevirirseniz çevirin denizi görebiliyordunuz.

Tom, eliyle belime sarılmış, bana evi gösteriyordu. Yatak odamıza girdiğimizde valizlerimizi yatağın üzerine koyup, gömleğinin düğmelerine erişti.

"Bebeğim biraz dinlensek mi?" Neyi ima ettiğimi anladığında, yüzündeki sırıtış etrafa yayılmıştı.

"Sadece gömleğimi çıkaracağım." Fazlasıyla heyecanlıydım. Evet ilk seferimiz değildi. Fakat Bay ve Bayan Hiddleston olarak ilk olacaktı. Ve benim için çok özel olacaktı.

Ellerimi saçlarımın arasından gelişi güzel geçirip, annemle Bayan Hiddleston'ın benim için özenle hazırladığı çantayı açtım. Siktir!  Tom'un görmemesi için çantanın kapağını hızlıca örttüm.

Sevgilim, yatak odasının kapısından çıkıp, kumlar üzerinde adımlarını atmaya başladığında, tekrardan önümdeki manzaraya döndüm. Sütyen, külot, jartiyer, çorap. Her renkten her desenden. Dantelli, tül. Dünya üzerindeki bütün iç giyim ürünlerini almış olmalılardı. Valizin en alt kısmına iliştirilmiş geceliklerden birini alıp havaya kaldırdım. Gecelik demeye bin şahit isterdi. Tamamı dantel ve tülden oluşuyordu.

Pekala. Bunu yapabilirdim. Sonuçta evli bir çifttik. Alnımı ovuşturup. Siyah takımı kaptım. Hepsi çok pahalı markalardı. Ama değerdi değil mi?

Üzerimde ki şifon elbiseyi çıkartıp, seksilikle uzaktan yakından alakası olmayan çamaşırları da yanına yolladım.

Tom, altında ki şortu kumsalın taşlarına koyuyordu. Uzaktan gelen sesine odaklandım.