𝚙𝚊𝚙𝚊𝚝𝚢𝚊

1.4K 76 25
                                    

"Seni seviyorum Jully."

Dedi Aidan sevdiği kadının gözlerinin içine bakarken.

"Bende seni seviyorum Aidan. Yarın görüşürüz!."

Jully Aidan'dan ayrıldı ve o lanet eve doğru yürümeye başladı. Korktuğu, çığlık attığı, ağladığı, bağırdığı o eve.

O gece de her zamanki gibiydi. Annesinin onu duymaması, babasının zevk aldığını belli eden gülüşleri ve Jully'nin acı dolu çığlıkları. Yine kimse onu duymamıştı. Yine yalnız bırakılmıştı ve yine, sabaha kadar ağlamıştı.

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Saat öğlen ikiye geliyordu ama Aidan hala yataktaydı. Onun yaşında birinin(20) işte ve ya okulda olması gerekirdi ama onun için hayat bitmişti. Tam bir sene önce. Aklına yine o gün geldiği için hızlıca yataktan kalktı ve lavaboya girdi.

İşini hallettikten sonra salona indi ve televizyonun karşısına oturdu. Ama ne televizyon izliyordu ne de başka bir şey yapıyordu. Sadece duvara bakıyordu ve eski, güzel günleri hafızasında canlandırıyordu.

O gün yine her zamanki gibi geçti. Hiçbir şey yemedi, izlemedi, okumadı, sadece duvarı seyretti. Tabi bir de kardeşi Emma her gün olduğu gibi kapısına geldi. Ama Aidan ona bile cevap vermedi.

Emma abisi için çok üzülüyordu. Onun yaşında (15) güzel bir kızın arkadaşları ile eğlenmesi, gezmesi, birinden hoşlanması gerekirken o abisi için göz yaşı döküyordu. Ama Aidan bu olanlardan bir haber yaşıyordu. Ya da yaşıyor gibi davranıyordu...

Emma yine göz yaşları içinde eve döndü.

"Kızım, artık oraya gitmeni ve göz yaşı dökmeni istemiyorum."

"Anne abim iyi değil! Neden onun için bir şeyler yapmıyorsun?!"

Taylor(annesi) Emma'nın elinden tuttu ve koltuğa oturdular.

"Bak kızım, abin için bende üzülüyorum ama 1 yıldır aynı. Sende biliyorsun her şeyi denedik. Ama kabul etmedi, cevap bile vermedi."

"Ama... Bir yolu olmalı."

Taylor üzgün bir şekilde kalktı ve odasına gitti. Emma da dışarı çıktı ve Jully'nin evinin önüne geldi. O günden sonra ailesi evden gitmişti. Hemde hiçbir eşyaya dokunmadan. Onlara göre o ev ve o kız uğursuzdu. Emma yine camlardan içeri baktı ama her şey aynıydı.

Bir süredir içeri girmeyi düşünüyordu. Belki de abim için bir şey bulurum ve o da bana kapıyı açar diye düşünüyordu. Biraz daha evin etrafında gezindikten sonra kapıya geldi. Zorladı ama açılmadı. Açık cam olmadığını biliyordu. Bahçede büyük bir taş buldu ve onunla arka taraftaki bir pencereyi kırdı. Dikkatlice içeri girdi. Her yer toz içindeydi. Bir yıldır buraya girilmiyordu.

Alt katta bir şey bulamadı ve üst kata, Jully'nin odasına çıktı. Odaya girdiğinde göz yaşlarını tutamadı. Herkes gibi o da Jully'i çok seviyordu. Gözleri yatağa kaydı.

*Flashback* (o günden 1 ay önce)

Jully Emma için atıştırmalık getirdi ve birlikte yatağın üstüne yerleştiler.

"Jully lütfen bunları kimseye anlatma"

"Merak etme balım. Kimsenin haberi olmayacak. Sen sadece neler olduğunu anlat."

"Hoşlandığım çocuk vardı ya."

"Evet! Yoksa çıkma teklifi mi etti?"

"Hayır ama benden hoşlandığını söyledi! İnanabiliyor musun?!"

Jully ayağa fırladı ve Emma'yı da kaldırdı. Birlikte dans etmeye başladılar.

"İnanmıyorum! Bu mükemmel Emma!"

İkiside çok mutlu gözüküyordu. Jully yaşadığı sorunları kimseye anlatmazdı, anlatamazdı. İnsanlara yük olacağını düşünürdü. Bu yüzden her şeyi kendi içinde halletmeye çalışırdı. Sorunları olmasına rağmen herkese yardım eder, onlarla eğlenirdi. Tam anlamıyla bir melekti...

Jully hemen telefonundan gelinlik modelleri açtı.

"Acaba hangisini giysen?"

"Bana mı bakıyorsun bunları?"

"Tabiki sana. Oldu bu iş. Kaptın çocuğu."

"Asıl o benim gibi bir güzelliği kaptı."

"Çok haklısın. Bu arada benden önce evlenmek yok ona göre. İlk ben!"

"Peki, peki ilk sen evlen Jully."

*Flashback son*

Emma artık kendini tutamadı ve yere oturdu. Aidan kadar olmasa da onun için de zordu. Jully onun için hem abla hemde arkadaştı. Yani aynı anda ikisinide kaybetmişti.

Daha fazla vakit kaybetmeden göz yaşlarını sildi ve ayağa kalktı. Odaya göz atmaya başladı. Gözüne çarpan hiçbir şey yoktu. Odadan çıkacakken giysi dolabı aklına geldi. Hiç umudu yoktu ama oraya da bakmaya karar verdi. Dolabın içindeki bir çekmece dikkatini çekti. Çekmecenin üzerine papatya şekli kazınmıştı. Birden Emma'nın aklına bir şey geldi.

*Flashback*

"Bir papatya gördüğünde benim için orayı araştır Emma. Bir bakarsın önemli şeyler bulursun."

*Flashback son*

Jully bunları o günden 1 hafta önce sadece Emma'ya söylemişti. Başka kimsenin bu dediklerinden haberi yoktu.

<3




Geçmişten Mektuplar ~ Aidan GallagherHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin