Eve döndüğünde ne hissettiğini bilmiyordu. Mutlu? Belki. Üzgün? Muhtemelen.Yorgun olduğu için kısa bir duşa girdi ve üstünü giydi. Ardından salona gidip koltuğa uzandı. Boş kaldığı için aklına düşünceler dolmaya başladı.
Jully'nin ailesi ne kadar ceza alacaktı? Daha da önemlisi ceza alacaklar mıydı?
Zamanın cevaplarla birlikte geleceğini bildiği için yavaşça gözlerini kapattı.
~
Sabah uyandığında Emma'nın yanına gitmeye karar verdi. Hafta sonu olduğu için meşgul olmadığını düşündü. Hem onunla vakit geçirmiş hemde arabayı geri vermiş olacaktı.
Hazırlandıktan sonra arabaya binip yola çıktı. Kısa bir süre sonra gelmişti. Kapıyı Taylor (annesi) açtı.
"Aidan? Bir şey mi oldu?"
"Hayır. Bir şey mi olması gerekiyordu?"
"Hayır tabiki. Sadece uzun süre sonra alışmak zor oluyor."
Aidan bir şey demedi ve içeri girdi. Robert (babası) ve Emma kahvaltı yapıyorlardı. Robert Aidan'ı görünce mutlulukla yanına gitti ve sarıldı.
"Hoşgeldin oğlum. Gel kahvaltı yapalım."
Hep birlikte masaya geçtiler. Kısa bir süre sonra Robert merakına yenik düştü ve arabayı sordu.
"Arabayı neden aldın? Yanlış anlama, sen benim oğlumsun alabilirsin ama merak ettim."
"Rose ve Arthur'un yanına gittim."
Aidan bunu dedikten sonra Taylor'a döndü. Tepkisini merak ediyordu. 2-3 saniye izledi ama aradığı şeyi bulamadı. Taylor ne sinirli ne de endişeli bakıyordu. Yüzünde hiçbir ifade yoktu. Ne düşündüğünü anlamak mümkün değildi.
Kimseden ses çıkmayınca Emma konuştu.
"Onları nasıl buldun ve neden gittin?"
"Jully ile ilgili bir meseleydi. Sizi ilgilendirmiyor yani."
Aidan az bilgi vererek daha da merak ettirmeye çalışıyordu. Taylor'dan şüphelendiği için en ufak bir hareketini bile kaçırmak istemiyordu. Ama Taylor kendini ele vermemekte ısrarcı gibiydi. Ya da hiçbir suçu yoktu.
Kahvaltıdan sonra salona geçtiler. Taylor hiçbir şey olmamış gibi davranıyordu. Aidan normalde bu tavırlarına inanırdı ama annesinin ne kadar meraklı olduğunu biliyordu.
Bu yüzden bir kaç soru sormaya karar verdi.
"Anne iyi misin? Biraz tuhaf davranıyor gibisin."
"İyiyim canım. Sana öyle gelmiştir."
Taylor hiçte samimi olmayan bir şekilde gülümsedi. Aidan bir soru daha soracağı sırada ayağa kalktı.
"Benim bir kaç işim var. Akşama dönerim."
Robert anlam veremez bir şekilde ona baktı. Haftasonu işi olduğunu hiç görmemişti.
Taylor soru sorulmasına fırsat vermeden evden çıktı. Aidan da bir süre Emma ile vakit geçirdikten sonra evine döndü.
Aidan's pov
Eve gelince üstümü değiştirdim ve yatağa uzandım. Beni annemden şüphelenmeye iten şeyi düşündüm. Tuhaf hareketleri, işinden pek bahsetmemesi, Jully'e olan saçma nefreti...
Bir çok şey var ama annemin böyle biri olduğunu düşünmek istemiyorum. Beni ne kadar önemsemese bile o benim annem.
Daha fazla bunları düşünmemeye çalıştım çünkü düşündükçe içimi üzüntü ve endişe karışımı bir şey kaplıyordu.
Odaya bakınırken gözüm çekmecenin üzerine kaydı. Jully'nin mektupları. Diğerini açmak istedim ama bir şey buna engel oldu. Sanki o mektubu okumamı istemiyor gibiydi. Bu gücün beni kontrol etmesine izin verdim ve uykumun gelmesini beklemeye başladım.
~
"Daha fazla üzülmeni istemiyorum sevgilim, en azından şimdilik."
Baya geç geldi kusura bakmayın. Okul olduğu için çok vaktim kalmıyor. Sizin için otobüs beklerken yazıyorum hskghacjsba. Umarım beğenirsiniz.
<3
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Geçmişten Mektuplar ~ Aidan Gallagher
Fiksi Penggemar"Özür dilerim sevgilim. Beni bir daha sevemeyeceğinden korktum." Aidan, göz yaşları akarken mektubu kapattı ve son kez konuştu: "Seni seviyorum Jully."