First Meeting

3.4K 173 165
                                    

Gençler ben biraz oturdum bir baktım falan ama... En fazla 2-3 tane Baji kitabı bulabildim. Anime de yeni çıktı ya şimdi ondandır belki. Neyse sonra dedim ki niye ben yazmıyom? Genelde ilk çıkan animelerin yazarları hep böyle diyor zaten öhm neyse işte bende bubu yazmaya karar verdim. Umarum hoşunuza gider~

Haziran 2004:

Bishamon: Yeter baba, bugün yeteri kadar dağıtmışsın zaten.

Dedi bir eli babasının kolunda, diğer eli de belini kavrarken. Kolunun altına girmiş onu yine bokunu çıkardığı genelevlerden birinden çıkarmaya çalışıyordu küçük kız. O kadar fazla içmişti ki, yürüyemeyecek haldeydi.

Babası: KES SESİNİ DE BENİ RAHAT BIRAK!

Diye bağırdı ve elindeki şişeyi kızın kafasına vurup kırdı babası. Kız ise hissettiği acı ile sadece gözlerini kapattı ve başını omuzlarına gömüp, ağlamamaya çalışarak onu oradan sürüklemeye çalıştı. Bu sırada etraftaki insanlar sadece ne olduğunu anlamaya çalışıyordu.

Ama hiçbiri de Bishamon'un ne halde olduğunu gerçekten göremiyordu. Hiç biri de kalkıp ona yardım etmiyor, ya da onunla ilgilenmiyordu içi kan ağlarken.

Sonunda babasını bir şekilde ikna edip asansöre yürürken diğer taraftan çıkan çocuğu farketmedi. Uzun boylu çocuk, kocaman bir adamı taşıyacak kadar güçlü bu kıza hayranlıkla, büyümüş gözlerle baktı ama o bile göremedi gözyaşlarını...

/ ~ / ~ / ~ / ~ / ~ / ~ / ~ / ~ / ~ / ~ / ~ /

Bishamon: EEEBBBİİİSSSUUUU!

Diye gürledi kısa, kahverengi saçlı kız. Adının getirdiği o görkem ile gürledi yerde kanlar içinde yatan kardeşine ve onun karnına tekmeler yağdıran çocuklara doğru. Babasının dün yaptıkları, dünde kalmıştı onun için.

Son kez elindeki sopayı da salladı, büyük bir kahkaha atıp saçındaki minik at kuyruğunu açtı ve salınmasına izin verdi. İnsanlara zarar vermek, onların ağladığını izlemek hoşuna gidiyordu, böyle öğrenmişti o. Böyle görmüştü ailesinden.

Ama şuan planladığı önce diğer çocukları, sonra da kardeşini yeniden dövmekti. Hızlıca elindeki sopayı koşarak çocuklardan birinin yüzüne salladı. Kavga etmek, onun için dans etmek gibiydi.

Bir kere bile düşünmeden aralarına girdi, çocuk yere düşerken altındaki okul eteği gibi adeta salınarak aşağı indi ve başını kaldırıp karşısındaki çocuğun saçlarını kavrayıp kafasını dizine geçirdi. Dizi tamamı ile kana bulanırken arkadan gelenleri farketmemişti.

Mikey: Kim bu, tanıyor musun?

Draken: Sadece yerdeki elemanın ablası olduğunu biliyorum. Kardeşine dokunanı hastanelik ediyormuş. Mitsuya gibiymiş.

Mikey: Demek öyle... Çocuğa mı bakalım, kavgaya mı girelim Ken-chin?

Draken: Bakmazsak arada kaynayacak gibi. Şimdilik karışmayalım kavgaya.

Bir anda bağırması ile sarışın, iki delikanlının dikkatini çekmişti. Çocuklar Ebisu'yu yerde bir seksen uzanırken görünce onu kavganın arasından çekip küçük çocuğun yaraları ile ilgilenirken, diğer yandan da bir erkek kadar rahat dövüşen kızı izliyorlardı.

Mikey: Bayağı güçlü ha?

Draken: Öyle duruyor.

Diye yanıt verdi Draken. Aslında ondan etkilenmişti ikisi de. İlk defa bir kızın bu kadar sağlam dövüştüğünü görüyorlardı. Kavga ederken yüzünde kocaman bir gülümseme vardı.

Angels Like You // Baji X OCHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin