Chapter Sixteen

323 25 8
                                    

Bütün karışıklıklar çözülmüştü ve ben gayet mutluydum. Sadece şimdi Lisa Jungkook'a biraz trip yapıyordu. Onun dışında sorun yoktu.

Telefonuma gelen bildirimle Whatsapp'ı açtım. Taehyung'dan mesaj gelmişti.

T: Dün ders çalışamadık. Hazır tatilken çalışmak ister misin?

Rosé: Olur. Nerede buluşuyoruz?

T: Senin evinde?

Rosé: Olur. Yarım saate görüşürüz.

T: Tamamdır Prenses.

Odamı biraz toplamam gerekiyordu. Yerdeki kıyafetleri, masama dağılmış defterleri yerine koydum. Evet, hazırdı.

20 dakika sonra kapı çaldı. Aşağı indim ve kapıya doğru gittim. Bugün Cumartesi'ydi ve bu yüzden teyzem evdeydi. Bana soran gözlerle baktı.

Kısaca "Ders." dedim ve kapıyı açtım.

Taehyung her zamanki gibi yüzündeki çarpık gülüşüyle sırıtıyordu. Elinde bir kutu vardı.

Soran gözlerle kutuyu işaret ettim.

"Ev hediyesi. Kendim yaptım. Teyzene verirsin. "

Elime kutuyu verdi. Kapağını açtım. Açmamla mis gibi bir koku burnumu doldurdu.

"Kurabiye mi?

"Hmhm."

"Çok güzel kokuyor. Teşekkür ederiz."

Kutuyu mutfağa bıraktım.

Birlikte odama çıktık.

Çantasını yere koydu ve odama göz gezdirmeye başladı. Gözü Ji Chang-Wook'un posterine kaydı.

"Ji Chan-Wook'u sevdiğini bilmiyordum. Ben de severim."

"En sevdiğin dizisi hangisi? Benim-

"Suspicious Partner" dedik aynı anda.

Şaşırmış gibi bir süre birbirimize baktık. Bakışmadan kafamı sallayarak sıyrılan ilk kişi ben olmuştum.

Daha fazla ortak noktalarımızı keşfetmeden masama oturduk.

...

4 saat boyunca aralıksız Matematik çalıştık. Gözlerim ve aynı zamanda beynim yorulmuştu. Taehyung'a baktım. Hâla kafasını kaldırmamıştı. Her denklemi bir dakika içerisinde çözüyordu. Kafasını sadece 10 dakikada bir, çok fazla yazdığı için ucu biten kalemini açmak için kaldırıyordu.

Aşağıdan su getirmek için ayağa kalktım. Fark ettim ki ayaklarım çok fazla acıyordu. Bacaklarım titremeye başladı. Ayakta kalmaya çalışıyordum ama olmuyordu işte.

Dayanamadım ve yere düştüm. Uyumaya ihtiyacım vardı. Biraz gözlerimi kapatsam ne olacaktı ki sanki?

...

"Rosé!"

"Uyuyorum işte bozmasana."

Daha önce de hissettiğim güçlü kollar beni kaldırdı. Gözlerimi açmadım. Uyku sersemi olduğum için kim olduğunu düşünemiyordum. Kafamı yastık gibi yumuşak olan bir yere dayadım.

Taehyung'un anlatımı

Ders çalışırken kendimi kaptırmışım ve çok dalmışım. 4 saat geçmiş. Rosé'nin gittiğini görmedim bile.

Dersten kafamı düşme sesiyle kaldırdım. Yerde yatıyordu. Ona ne olmuştu böyle!?

Ona seslendim. İlkinde cevap vermedi. Endişelenmeye başlamıştım. Neyse ki ikinci seslenişimde cevap verdi ve uykuyla ilgili bir şeyler geveledi.

Flirty ~ TaeroséHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin