Chapter Thirty One

165 15 7
                                    

"Rosé benimle dans eder misin?"

Bir anda ortaya çıkıp bana dans etmeyi teklif eden Dongmin'i düşünmeden kabul ettim. Ben teklifi kabul ederken Taehyung ve Yoongi arkamdan sinirle bakıyorlardı.

"Dongi biliyor musun, hayatımı kurtardın."

"Evet Rosie, seni onlardan kurtardım ama bunu sadece onlar için yapmadım, sen bu gece gidiyorsun Rosé."

"Lütfen üzülme." dedim titreyen sesime bir perde çekmeye çalışarak.

Kafasını omzuma gömdü ve devam etti.

"Nasıl üzülmeyeyim, sen gidiyorsun işte."

"Hep iletişim halinde olacağımıza dair sana söz verdim Dongi."

"Evet ama bu gideceğin gerçeğini değiştirmiyor."

Sustum. Haklıydı. Bunun için gerçekten hazır mıydım?

Taehyung'un gözleri bizden bir an olsun ayrılmıyordu.

Bir süre daha dans ettiğimizde oturmaya karar verdik ve kendi masalarımıza yöneldik.

Yerime oturduğumda Yoongi konuştu. "Rosé buraya benimle geldin ama başkasıyla dans ediyorsun."

"Dongmin benim en yakın arkadaşlarımdan biri. Haklısın buraya seninle geldim, affedersin."

"Sorun değil." Başka tarafa baktığımda bu çocuğa gerçekkten üzülmüştüm. Bir kız ile partiye geliyor, o kız onunla konuşmuyor ve başkasıyla dans ediyor. Ve birazdan o kız buralarda sonsuza kadar gidecek üstelik.

"Aptallar ile aran iyi galiba Rosé?" dedi Taehyung, sessiz kaldım. Ne alakası vardı şimdi?

Bir süre kutlama normal akışında devam ettikten sonra Jennie ve Jisoo geldi. Jennie'nin Jisoo'ya aldığı elbise gerçekten çok güzeldi ve Jisoo tam bir tanrıça gibi duruyordu.

Jin, Jisoo'yu görünce gözleri kocaman açıldı. Jin'in Jisoo'yu ne kadar sevdiğini aşkla dolu gözlerinden anlayabiliyorduk. Hemen onu dansa davet etti. Lisa hiç durur mu tabi? Hemen Jungkook'un kolundan çekerek onu da dansa kaldırdı.

Jennie köşedeki masada birkaç kız ile gülen Jimin'i görünce dayanamadı tabi. Jimin'i dansa kaldırdı. Jimin'in boynuna kollarını doladı ve Jimin elini kendi beline koydu. Bu kız tam bir aptaldı.

Bun görünce hepimiz gülmeye başladık. Taehyung da dahildi.

Jungkook Lisa ile dans etmeyi bırakınca Taehyung ile bara geçtiler.

Çok yakışıklı görünüyordu, her zaman öyleydi.

Birden hareketli bir şarkı çalmaya başladı. Yoongi ile kalkıp dans etmeye başladık. Çok eğlenceliydi.

Bardan bizi izleyen Taehyung kadehini içki ile doldurdu ve tek dikişte içti. Sonra bir daha doldurdu ve yine içti. Yine, yine ve yine...

Onu izliyordum, iyi görünmüyordu. Sürekli kadehini yeniden doldurturuyordu, içiyordu. Birkaç saniye gözümü ondan ayırdım, tekrar baktığımda yoktu.

"Yoongi, lavaboya gitmem gerekiyor." diyerek dans etmeyi bıraktım.

"Tabi bekliyorum burada."

Koşarak barın yanındaki kapıyı açtım. Buradaydı, koltukta oturuyordu.

"İşte kalbimi parçalayan Rosé. Gerçi sahibi sensin ne yaparsan yap Rosé."

Çok çabuk sarhoş olmuştu.

"Taehyungshi neden bu kadar çok içtin?"

"Rosé çok fazla derdim var sayayım mı?"

Cevap vermedim.

Flirty ~ TaeroséHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin