Chapter Forty One

244 17 20
                                    

"Söyle bakalım Rosé, doğruluk mu cesaret mi?"

"Doğruluk."

Biraz düşündü. Yüzündeki ifadeyi anlayamadım ama bir şeyler dönüyordu ve sanki ben bu ortada dönen şeyin ana karakteriymişim gibi hissediyordum.

"Hiç ilişkisi olan bitiyle yattın mı?" Çekik gözleriyle beni baştan aşağı süzdü, dudaklarına hoşnut bir gülümseme yerleştirdi.

Tabii ki yatmamıştım. Bu iğrenç soruyu bana soracak kadar karaktersiz olması midemi bulandırdı.

"Hayır."

Kaşları yavaşça havaya kalktı, topuklu ayakkabısının tok sesiyle yerde ritim tutmaya başlarken bir yandan da konuştu.

"Neden hile yapıyorsun Park Chaeyoung?" Uzun zamandır kendi adımı duymamıştım. Kendimi Taehyung'un bana taktığı 'Rosé' lakabına o kadar alıştırmıştım ki bana söylemediğini sandım. Hile mi yaptığımı söylemişti? Yo, hayır, ben doğruları söylüyordum. Sanırım?

"Ne?"

Yüzüne aynı hoşnut gülümsemeyi yerleştirdi. Eli yavaşça marka çantasına gitti, telefonu çıkardı ve yan çevirerek herkese gösterdi.

Bir video oynamaya başladı. Baktığımda, benim sarhoş olduğum gece çekildiğini gördüm.

Taehyung ve ben onun evine giriyorduk. Sonrasında video duruyor ve tekrar başladığında Taehyung ve benim camdaki yansımam gözüküyordu. Taehyung üzerimdekileri çıkartıyordu.

Ama ben her şeyi hatırlıyordum. Gözlerini kapatmıştı o gün. Beni soymuyordu, giydiriyordu.

Yoongi ayağa kalktı ve ben ne olduğunu anlayamadan Taehyung'un yüzüne yumruk attı.

"Kardeşime bunu nasıl yaparsın?" dedi bağırarak.

Taehyung'un burnu kanıyordu. Yoongi yakasından çekmesine rağmen aldırmadan konuşmaya başladı. O ne söylerse benim kaderim değişecekti, biliyordum.

"Gerçekten bu kadar düştün mü Yeri? Beni takip mi ettin?"

"Bir sevgilin varken başka bir kızla yatmanı göz ardı ederek, benim seni takip etmiş olmamı mı sorguluyorsun?"

Taehyung'un bir anda göz bebekleri büyüdü, sert bir hareketle Yoongi'den kendini kurtardı ve Yeri'ye bağırdı.

"O gece Rosé ile aramda hiçbir şey yaşanmadı!"

Yoongi ikinci kez Taehyung'a yumruğu geçirdi.

Taehyung psikopat gibi gülmeye başlamıştı.

Yoongi Tae'nin her hareketinde daha da sinirleniyor gibiydi, aralık vermeden Taehyung'un yüzüne yumruklar yağdırırken hiç kimse bir şey yapmıyordu. Sadece izliyorlardı. Telaşla bağırırken ağlamamı durduramıyordum.

Yoongi'yi durdurmaya çalışıyordum, salondakilerin aksine.

"Bırak onu, sana aramızda bir şey olmadığını söylüyor bırak!"

"Jungkook, Jimin bir şey yapın lütfen! Jin!"

Yoongi'nin kolunu çekmeye çalışırken Yoongi beni ittirdi. Yere düştüm.  Dongmin koşarak beni yerden kaldırdı.

O anda  bizimkiler sonunda bir şey yapmayı akıl edip Yoongi'yi Taehyung'un üzerinden kaldırmaya çalıştılar.

Taehyung, gülüyordu; Düştüğümü görünce daha da çok gülmeye başlamıştı.

"Ne diye gülüyorsun sen ha? Neden gülüyorsun?" Yoongi'den Taehyung'u kurtardıklarında Taehyung önce bir anda yere yığıldı ve tekrar kalktı. Yüzü tanınmaz haldeydi.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Oct 24, 2022 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Flirty ~ TaeroséHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin