Bir hafta Ankara da kaldıktan sonra İstanbul a döndüm. Kendi evime gittim ama ev bile yabancı geliyordu. Sanki yıllarca burada yaşamamıştım. Bana kalsa kimseye geldiğimi söylemezdim ama Lavin işten ayrılmak isteyince Rüya devreye girmişti. Lavin ondan da lafını sakınmamış ve ' sizi arkadaşım sanmıştım' diyerek tepkisini belli etmişti. Rüya nın annesi neyse ki Lavin in işi bırakmasını istemediği Rüya ile aralarındaki sorunun işle alakası olmadığını söylemişti.
Tabi Rüya ağlayarak beni aradı. Bütün arkadaş grubu da öğrenmiş oldu. O günden beri her gün arıyorlardı. Döndüğümü onlardan gizlemek söz konusu olamazdı. Böylece daha ilk günden baskın yapar gibi geldiler. Ama hepimiz aynı durumdaydık ve bir çıkış yolu yoktu. Rüya yine de onu ne kadar sevdiğini anlarsa diye hayalperest yanını ortaya koysa da bu kez o bile emin değildi. Sadece minik bir ihtimal veriyordu. Rüya nın aynı umudunun dünya barışı , küresel Silahsızlanma ve küresel ısınmanın sona ermesi gibi konularda da olduğunu hesaba katınca durumunun ne kadar umutsuz olduğu alenen ortaya serilmiş oluyordu... Lavin sadece beni değil gruptaki herkesi bir kalemde silmişti. Tabi onlara benden farklı olarak ' Sizi anlıyorum sonuçta benim değil Gurur un arkadaşlarıydınız ' demişti. Ve bu cümle hepsine tokat gibi gelmişti. Lavin e değer veriyorlardı. Ama buna Lavin i inandırmak artık imkansızdı.
....
7 gün sonra....
Okullar açılıyordu. Bir yanım hiç gitmek istemiyordu. Lavin in yüzüne nasıl bakacaktım. Ama diğer yanım hala en azından o bakmadığı zamanlarda gizlice göz ucuyla bakar yüzünü görürsün diyordu. Ve sanırım sadece bunun için gidecektim.
Normalde devamsızlık derdim yoktu. İstersem sadece sınavlara girebilirdim . Aynada kendi yüzüme bakamazken Lavin e bakmak için okula gidecek kadar arsız olmuştum bu sevdada.
Kantinde yine bir araya geldik. Kocaman bir eksikle. Hiçbirimizden çıt çıkmıyordu.. Herkes sırayla Lavin le konuşmayı düşünüyor ama vazgeçiyordu. Bunu bakışlarından anlamak mümkündü. Bir ışık arıyorlardı. Lavin bize doğru baksa hemen ayaklanacaklardı. Ama bakmıyordu. Sanki hiç tanışmamıştık. Gerçi bu seçenek bile iyiydi. En azından umudum olurdu.
.....
İki gün sonra...
Lavin yine yalnız bir şekilde kantindeki masalardan birine oturdu. Onu yalnız görmek içimi parçalıyordu. Artık evinin kirasını tek başına ödeyecek kadar kazanıyordu. Zaten içki masrafı haricinde masrafı olmayan bir kızdı. Çok içtiği her halinden belli oluyordu.
Birden yan masada Lavin den bahsettiklerini duydum. Daha dikkatli dinlemeye başladım.
' Ben gidip konuşacağım' dedi biri ve dediği gibi ayağa kalktı. Ne konuşacaktı. Benim yapamadığımı yapıp teklif mi edecekti. Buna izin veremezdim. Ama ne diyecektim Lavin in yanında. Benim duyduğumu yanımda oturan Eliz de duymuş yüzüme bakıyordu.
' Gurur. Sakin ol. '
' Teklif mi edecek o piç '
Masadaki herkes ne olduğunu anlamaya çalışırken Eliz e anlatması için baktım ve yönümü tamamen Lavin e çevirmiştim. Herif masaya oturdu. Lavin bir şeyler söyledi. Sonra kalkmak istedi. Ama dallama Lavin in bileğinden tuttu. Lavin in gözlerinden çıkan ateşi görebiliyordum. Lavin kolunu kurtarmaya çalışıyordu. Ayağa kalktım. Bizim grup komple ayaklandı. Cem ve Ertan beni tutmaya hazırdı..
' Lavin kendini kurtarır Gurur. Şimdi sen müdahale edersen daha çok sinirlenecek. '
Umrumda değildi. Kimse Lavin e böyle davranamazdı. Masaya yaklaşınca konuşmaları duyulmaya başladı. Lavin ' Bırak kolumu' diyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YALANCI YARİM (KISA HİKAYE)
HumorHer şey ona açılamadığım bir günde başladı. Sevmek bu kadar mı büyük bir suçtu.. Sevmek değilse bile yalan kesinlikle suçtu. Bedelini ağır ödeyecektim... Ve ben söylenebilecek en kötü yalanı söylemiştim. Gay olduğumu... Bu iş burdan nasıl dönecekti...